hesabın var mı? giriş yap

  • tapınakçıların o'nu infaz etmesine sebep olan en isabetli gerekçe şu :

    gündem 2003 amerika-ırak savaşıydı.
    okyanusun ötesinden gelen talep üzerine mecliste bir oylama yapılıyordu.
    "harekatta türk üslerini + türk askerini de kullanalım" tezkere oylaması.
    bunun sonucu hem reelde hem de dizide amerika'nın istediği gibi sonuçlanmadı.

    ( o zamanlar meclis, milletvekilliği gibi şeyler önemli şeylerdi. bir milletvekili kendi genel başkanından farklı düşünebiliyor, oylamada red oyu kullanabiliyordu. sonra amerika türkiye'ye çuvalla yanıt verdi de polat ve saz ekibi sinema filmi ile intikam aldıydı )

    neyse uzatmayim.
    yukarlardan gelen talimatların tbmm'den geçmemesi mevzusunda mehmet karahanlı'nın konuya yeterli özveriyi göstermediği düşünülüyordu. hatta karahanlı'nın telefonda başbakana çıkan sonuçtan memnuniyetsizliğini belirttiği bir de sahnesi vardır.

    sonrası malum. fişini çekiverdiler.

    debe editi:
    ilginiz için teşekkürler sözlük, imla kusurları giderilmiştir

  • saçmalamayın sokak köpecikleri asla durduk yere saldırmaz. muhtemelen kadının beynindeki kötü düşünceleri görüp kadına saldırmışlardır. gördüğünüz gibi kadın yolda dümdüz yürüyor ve aklından çok kötü düşünceler geçiyor.

    t: sadece 5. dünya ülke simülasyonlarında görülebilen başka bir deneyim.

  • netflix'te denk geldiğim dizi. kitabını okumadım, yorumları ve üstüne elijah beyi görünce başlayayım dedim. ilk iki bölüm su gibi geçti. bir diziye ilk bölümlerden bağlanmak benim içi bir hayli güç olmasına rağmen, diziyi çok sevdiğimi söylemeliyim. tabii ki dizinin 3.sezonu olmayacağını öğrenince tarlası yanmış dayı moduna girmedim desem yalan olur. ve hikaye ne noktada kaldı bilmiyorum ama çekimler, oyunculuklar şimdilik tatmin etti. ya laf aramızda görüntü yönetmeni çok önemli benim için, hele ki dizilerde. saatlerce ekrana bakılan bir yapımda insan estetik adına bir şeyler görmek istiyor. tamam biliyorum senaryo çöpse zaten hiçbir şey kurtaramaz ama senaryo vasatken bile çekimlerle işi bir üst kademeye yükseltmek mümkün.

    önceki entry'lerde bahsedildiği gibi hayvan gibi utopia tadı aldım. ki utopia'daki sarı ve yeşil tonlara adeta aşıktım; kısaca utopia'yı çok severdim, bence harika bir yapımdı ama o da yarım bırakılmıştı. "ah ah toplum benim beğendiğim şeyleri beğenmiyor, hiç mainstream olamıyorum canım diye..." dert yanmak isterdim de akabinde artistlik yaptığımı öne sürerek bana laf atanlar olurdu, çekemem*. izlemeye devam edeceğim, belki buralara bir edit bile gelebilir.

  • oyuncu bir tv programında gülerek anlattı. "fatih terim döneminde sürekli oyundan ilk çıkan futbolcu oluyordum. dakikalar yetmişi gösterirken tabela kalkar ve oyundan çıkardım. bir maça başladık ve ilk yarıda iki gol attım, maç koptu. sahanın içinde okan buruk, suat kaya gibi oyuncularla ilk kim çıkacak muhabbetine başladık ve iddiaya girdik, oyundan ilk çıkan diğerlerine yemek ısmarlayacak yahut bir şeyler alacak... iki gol attığım için bu sefer ilk ben çıkmam diye düşünüyorum derken dakika yetmişe geliyor ve tabela kalkıyor, oyundan çıkıyorum. oyundan çıkarken okan-suat falan gülüyor, benim suratım bir karış. fatih hoca yüzümü görünce; oğlum niye trip yapıyorsun? diye sordu, hocam öbür maçları anladım da bu maçta iki gol attım erkenden çıkarmazsın sanıyordum, diye cevap verdim. fatih hoca; " evladım, suat işaret etti, hocam arif sakatlandı, ağrısı var dedi, ondan değiştirdim..." orada bile yemişler beni..."

  • -sertaç o kadar kız varken neden ben
    -çünkü tipim,ağzım,param, çevrem,yaşantım, mesleğim,ailem,hobilerim,giyim kuşamım,zekam anca sana yetti canım.

  • fransızca sınavı. resepsiyonist ve otel müşterisi arasında geçebilecek muhtemel bir diyalog yazılacak.
    - bonjour*
    - bonjour
    - parlez-vous anglais?*
    - yes
    ...
    (sivri zeka örneği gösterilerek geri kalan diyalog tamamen ingilizce yazılmıştır. bunu yazan eleman neden daha kolaya kaçıp direk "türkçe biliyor musunuz" diye sorup türkçe yazmamış bilemiyorum.)