hesabın var mı? giriş yap

  • evrimi ispat etmek istercesine uçmaya evrilmiş pislik. sırada ne var la it. napcan bize elektrik mi vercen? yoksa yılan gibi sokcan mı? nereye doğru evriliyon olum dur artık iyice coştun pezevenk.

  • paranla rezil olmaktır istanbul’da yaşamak. taksiye binmek için bile bazen insanlarla kavga etmektir.
    200 tl’ye kahvaltı yapmak için sıra beklemektir.
    haftasonu sahile gidip kalabalıktan havasız kalmaktır.
    trafikte önün doluyken kıçına bir arabanın yapışıp seni selektör manyağı yapmasıdır. 70 m2 komşu bina manzaralı evlere 3000 tl kira vermektir.
    mecbur olmadıkça burada yaşayana allah akıl fikir, mecbur olup burada yaşayana da allah sabır versin.

  • ders: ilköğretim fen bilgisi

    soru: kurbağaların dolaşım sistemi nasıldır?
    cevap: zıplaya zıplaya dolaşırlar.

    (bu cevap birebir gerçektir ve fen bilgisi öğretmeni olan babamın yaptığı bir yazılıda verilmiştir. babam gösterdiydi de altıma sıçtıydım gülmekten.)

  • eğer cem garipoğlu hakkındaki bu iddia doğruysa mantıken abisi levent garipoğlu'nun da 18 yaşına girerken bu tarz bir cinayet işlemesi gerekir.

    (bkz: nigar kevser şahin) cinayetinin işlendiği tarihte levent garipoğlu 17-18 yaşlarındaydı. ve okuduğuma göre cinayet mahali ile garipoğlu ailesinin evi yakınmış. cinayetin soruşturmasında katilin robot resmini çıkarmışlar. görsellere levent garipoğlu ve katilin robot resimlerini atıyorum.

    edit: nigar'ında uzuvları kesilmiş, bir çok yerinde 'v' şeklinde sembol ve daha başka garip sembollerle vücudunda kesikler bulunmuş.

    görsel
    görsel
    görsel

  • bizimki neden kontrol edilmedi arkadaşlar durduk yere tedirgin olduk gece gece? pazartesi en yakın okula gidip ilgililere gösteriyorum.

  • biber gazina 21 milyon dolar harcanmiş, en azindan ilkkez vergilerimiz son kuruşuna kadar bize harcanmiş oldu.! bundan memnuniyet duyuyorum."

  • babaların babasıdır.
    en yüce duyguların babasıdır.
    babanın sandalyede ikiye katlanmış şekilde duran pantolununu alırken ve taşırken gösterilen özen ve ciddiyet de önemli bir husustur konu ile ilgili olarak.
    kemal sunal'da bir iki filminde böylesi bir baba tiplemesi canlandırmıştır.
    (bkz: çizgili pijama)
    edit: kemal sunal eklemesi.

  • okuması gerçekten çok keyifli bir steven pinker kitabı, bu bir artı. ancak genelde kitaplardan böyle bir beklentim yok.

    benim kitaplardan beklentim, okuyup öğrendiklerimin ve dolaylı yoldan tecrübe ettiklerimin hayatı mümkün olduğunca anlamlandırabilmeme, olaylardaki neden sonuç ilişkilerini doğru kurmama yardımcı olmaları.

    bu kitap da hayatımızda karşımıza çıkan veya dünyada olup bittiğini duyduğumuz olayları anlamlandırabilmemize çok destek oluyor, çünkü bizzat insanı, insanın ve insanlığın gelişimini, toplumun farklı coğrafyalardaki evrelerini (ve burası çok önemli) başka kaynaklarla karşılaştırarak anlatıyor:
    “x böyle demiş; şu kısmına bu yüzden katılıyorum diğer kısmına şu yüzden katılmıyorum, aha bunlar da veriler” gibi anlatımlar var. yani kafada pek soru işareti bırakmıyor. verilerle yorumu siz de yapabilirsiniz, yani yazara bağlı kalmak zorunda değilsiniz.

    elbette correlation does not imply causation diyerek tedbiri elden bırakmamak lazım. yine de yorumlardan ziyade içinde barındırdığı veriler ve tarihten alıntılar bile oldukça bilgilendirici.

    dünyayı ve tarihi anlamak için doğru (daha çok verilere dayanan ve veriyi yorumlamayı okura bırakan), ön yargısız kaynaklar şart. bunların da çapraz okuma ile kontrol edilmeleri gerekiyor (ki bu nedenle bir şey öğrenirim diye aşırı uç yayınlara/yazarlara göz atmayı dahi seviyorum).

    işte bu kitap üstte belirttiğim gibi kendi içinde bu çapraz okumamın bir kısmını barındırıyor, bu açıdan harika.

    yeni nesillerin geniş bir dünya görüşüne ve farkındalığa sahip olmasını istediğim için, milli eğitim bakanı olsaydım liselerde okutulmasını zorunlu kılacağım kitaplardan biri olurdu.

    en azından siz çocuğunuza okutun derim :)