hesabın var mı? giriş yap

  • az önce hastanenin birinde akp seçmeni olduğunu belli eden bir amcayla aramızda geçen diyaloğa sebep olan dolar kuru. diyalog da şu şekilde

    dayı:d
    ben:b
    arkadaşım:a

    b:dolar 8 tl olmuş sabah sabah. euro da 9.50 ye dayanmış gördün mü ? ( arkadaşıma söylüyorum)

    a: ciddi misin ? (vs derken dayı araya girer)

    d: yav gençler bunları yayıp hökümeti indirmeye çalışıyolar bakmayın öyle şeyler bizi etkilemez biz güçlü bi devletiz dıj güçler oyun oynuyolar üstümüze

    b: haklısın amca neyse ki reis sağolsun bu oyuna gelmiyoruz. dimdik duruşumuzu gösteriyoruz ibreti aleme.

    d: aslanım benim. reis olmasa halimiz ne olurdu bizim, bu ülke ne hallere gelirdi...

    b: haklısın amca. hem doların artışı bi açıdan iyi bir şey çok şükür reis sağolsun. dolarla maaş alan bizim gibi insanlar ne kadar şükretse az. sen emekli misin amca maaşından memnun musun ?

    d: ıııeee evet emekliyim alıyoruz çok şükür bir şeyler.

    b: alıyorsundur tabi amca devletimiz günü gününe yatırıyo çok şükür maaşlarınızı. bir kaç tane de evin vardır ben daha 2. evi yeni aldım yaşım genç malum.

    d: yani uğraşıyoruz daha evladım alamadık henüz

    b: şükret haline amca şükret. ya başımızda reis olmasaydı ? hadi iyi günler kendine iyi bak

    dayı arkamızdan kara kara bakarken usulca uzaklaşırız ordan. bu millete bir şey anlatıcaksan kıskançlık en iyi yöntem. bu dayı 3 gün kendini yer şimdi.

  • islamla taşşak geçen siyasal islamcıların bir başka iddiasıdır...

    he amk he aynen
    başkasının hakkını yemek hoş değilmiş

    hoş değil dediği şey, kuran'da affı olmayan tek günah
    bak dinlerini bile büküyorlar sırf akepe'ye laf gitmesin diye

    ekleme: altta gene gelmiş biri affedilmeyen tek günah hak yemek değil diyor.
    kuran oku olm kuran oku, allahın diyor ki bana kul hakkı ile gelme, hak yediğinden isteyeceksin yani affetmiyor kendisi.
    olm inandığınız dini bile bilmiyorsunuz ya gerçekten komedi bir de aklamaya çalışmış bu hak yemeyi, olm siz müslüman mısınız gerçekten?
    adam diyanete değil bana laf ediyor uydurulmuş diye. komedi yemin ediyorum komedi, akepe allah'dan büyük bunlar için yeter ki laf gelmesin padişahlarına

  • sene 2008, uluslararası bir bankada çalışıyorum. bizim bölümde kullanmak için küçük bir programa ihtiyaç oldu. bu gibi durumlarda bt'ye talep açıyoruz, projelendiriliyor, bütçe çıkıyor ve onaylanırsa sıraya alınıp bir kaç sene içinde yapılıyor.

    basit bir db uygulaması için 450 bin dolar maliyet çektiler. elbette bütçe olmadığı için gmy de projeyi onaylamadı. ama programa deli gibi ihtiyacımız var.

    birkaç saat oturup programı visual basic'de yaptım. çok da güzel oldu. bölüme dağıtıldı. herkes manyaklar gibi benim programı kullanıyor. her şey çok güzel gidiyordu ki, bilgi güvenliği departmanında aradılar...

    burası gidenin gelmediği, yemen'deki muş gibi bir yer. daha da işe yeni girmiştim, herhalde dedim şimdi kovacaklar. neyse kovmadılar ama bayağı bir fırça kaydıktan sonra dediler ki bölümlerin kendi programlarını yazmaları yasak, ancak excel makroları yapabilirsiniz ona izin var. ben de bari program işe yarıyor şunu excel makrosu olarak yapayım dedim. makroları da pek bilmiyorum ama biraz karıştırır bulurum diye düşündüm.

    o gün, excel açıkken alt+ f11'e ilk defa bastım. karşıma visual basic ana ekranı çıkınca o kadar şaşırdım ki anlatamam. yani visual basic'in arayüzünü neredeyse birebir excel'in içine koymak nedir arkadaş? kodları diğer projeden excel'e yapıştırdım, referansları falan ekledim, 1 dakika'da işim bitti.

    sonuç: excel sadece bir ofis programı değildir. kendi içinde bir programlama platformu da barındırır. excel ile yapılamayacak şey sınırlıdır.

  • çok da havası olmayan bir şey olduğu doğrudur. misal ben kahverengi gözlüyüm, sadece "aa snin gözler mkmmel yha, ben de istiyrum bunlardn" gibi sözleri duymuyorum. fakat ben de güneşe bakarken çok zorlanıyorum, hatta bazen güneş gözlüğü bile etki etmiyor, yüzüm otomatik olarak büzüşüyor, güneşe bakarsam bütün gün başım ağrıyor, mağdurum. :/ sebebi göz rengim değil, çünkü zaten yeryüzünde güneşe dimdik bakabilen bir über insan yok, herkesin gözü hassas bu konuda. gören de biz kahverengi gözlüleri güneşe gözlüksüz rahatça meydan okuyabilen tipler zannedecek. biz de en az renkli gözlüler kadar etkileniyoruz maalesef. tek hasar gören siz değilsiniz. :( te allahım.

  • yok kol uyuşuyor, yok ağza saç giriyor, yok terliyorsun gibi serzenişleri okuyunca anladım ki kıymetini kaybedenlerle hiç bulamayanlar daha çok biliyor. sevdiğime sarılmak, aynı rüyayı yaşamak varsın ağrıtsın kolumu, ağrı geçer de yokluk geçmiyor kolay kolay.