hesabın var mı? giriş yap

  • aganin biri dunyayi gezip goreyim demis. her yolculugundan sonra koyluyu, kahvede etrafina toplayip, gezip gorduklerini anlatirmis ki marabasinin da vizyonu genislesin. yine bir yolculuk sonrasi kahvede koylusunu etrafina toplamis.koylu baslamis sormaya :

    - agam bu sefer nere gettin?
    - afrike'ye getmisem
    - agam efrike de ne yaptin?
    - safari ya çikmisem.
    - hele bu sefari ne ola ki?
    - hele arabaya biniysen. araziye ovaya cihiysen,nerde bi heyvan goriysen, pesinden arabayi suriysen.heyvana yetisip tufek ile vuriysen.

    - agam sen hec heyvan vurdiin?
    - heee vurdim
    - ne vurdin?
    - zebra vurdim
    - agam hele bu zebra ne ola ki?
    - esegi biliysen?
    - hee..
    - aha, esegin siyah beyaz cizgili olani
    - abov..agam baska ne vurdin?
    - zurefa vurdim.
    - hele bu zurefa ne ola ki?
    - esegi biliysen?
    - hee..
    - aha, esegin bacaklari iki metre, boynu 3 metre olani
    - abov..agam baska ne vurdin?
    - gergedan vurdim.
    - hele bu gergedan ne ola ki?
    - esegi biliysen?
    - hee..
    - aha, esegin derisi biraz kalin olani, bir de burnunda iki tane boynuz vardir
    - abov..agam baska ne vurdin?
    - piton vurdim?
    - agam bu piton ne ola ki?
    - esegi biliysen?
    - hee.
    - esegin aleti biliysen?
    - heee..
    - aha, onun 4 metre olani. ama esek yoktir.

  • rusya'dan yaşayan dolar bazlı maaş alan türk mühendislerin krallığını ilan etmesine sebep olmuş durum.

  • sıkıntılı bir evliliğin son demleri.
    allahın günü evden kovuyor filan. para yok pul yok, sığınacağım kimse yok. düşmanıma bile dilemediğim bir kardeşim var, kocamdan beter. kocam almaya geldiğinde tıpış tıpış geri dönmek zorunda kalıyorum. onur gurur yerlerde.
    yaklaşık 3-4 yıl kadar sürdü bu durum. iş bulamadığım için boşanamıyorum, aile evine sığınamıyorum, aşağılanıyorum, psikolojim dibe vurmuş.
    kpss'ye filan girmiş, atanamamıştım.
    açıktan atamalar vardı, adliyenin sınavına başvurdum.
    hiç kızmayın, döne döne referans aradım, bulamadım.
    yaradana emanet girdim mülakata.

    açıklanan 55 kişilik nihai listenin 55.sırasında ismimi gördüm. mucize kısmı bu.
    evraklar toparlandı, istenen belgeler ayarlandı filan, başlayış yapmanız için çağıracağız dediler, başladım beklemeye.
    durdular durdular, tam da doğum günümde çağırdılar, memuriyete girişim doğum günümde oldu. bu da doğaüstü olan kısmıydı.

    kimilerinin beğenmediği, basit, değersiz bulduğu o kıytırık memuriyet benim hayatımı kurtardı. kelepçelerimden, mecburiyetlerimden, ezilmekten kurtardı. o beğenilmeyen üç kuruş maaşım beni zalime minnet etmekten kurtardı. doğum günüm ikinci kez miladım oldu.

    15 yıldır hem doğum günümü, hem mesleğe girişimi kutlarım. doğum günümde aldığım terfim en güzel doğum günü hediyemdir 15 yıldır.
    ekleme: ilk debem. çok teşekkür ediyorum.
    kocamı boşadım. aile evine de donmedim. kardeşimle iletişimi kestim. kimseye minnet etmeden sıfırdan hayatımı kurdum. muhteşem bir hayatim var.

  • sözlüğün özetini gösteren başlıklardan biri. her tip var içinde: eski video paylaşıp espri yaptığını sanan, ciddiye alıp mağara esprisi yapan, donuma sıçırtacak kadar aşırı derecede komik olan "sen misin" esprisi yapan, bunları ciddiye alıp açıklama yapan. sözlüğe gel. yazık lan bize.

  • sözlükle aynı şeyi izleyip izlemediğim konusunda kuşku duyduğum bir videodaki oyuncu..

    yahu tamer karadağlı al artık şu ödülü eline, gururla kaldır yukarı, başarını taçlandır, güzel bir görüntü ver diye tam zamanında ödülü teslim etmiş. nihal yalçın ödülü kaldırıp, "bu ödülü tüm sjwler için alıyorum" veya buna benzer saçma sapan bir söz söyleyip topu 90'a takıp alkışları toplayacağına profesyonel davranamayıp dönüp "kim virdi bi idili" diye tribe girmiş. daha sonra tamer karadağlı'dan ödül almak konusunda haklı bir brifing alıp sahneden ayrılmış.

    yani burada sahneye geldiği gibi ödülünü alıp gururla göstere göstere konuşmasını yapmayı beceremeyen, ödül takdimcisine de en az iki defa saygısızlık yapan nihal yalçın değil de tamer karadağlı eleştiriliyor.

    gerçekten sözlük bitmiş.

    debe edittosu:
    anaa. debeye sokmuşsunuz bu entryi gııı. demek ki aynı şeyi izlemişiz. sözümü geri aldım. sözlük bitmemiş.
    madem debeye soktunuz bu entryi, ben de muhittin başkana ulaşmak için bir araç olarak kullanayım burasını.

    muhittin başkan günaydın. umarım bu entryi bir vesileyle görürsün. ya da umarım bir tanıdığın haber verir.
    lara bölgesinde çevredeki özel plajlara haraç ödemeden girebildiğimiz küçük bir plaj bölgesi vardı. dar bir yoldan içeri giriliyordu. konum olarak trt lara kampının oradaydı: görsel
    ancak 1 hafta önceki gidişimde oraya girişin nedensiz şekilde kapatıldığını ve bir açıklama levhasının yerleştirilmediğini gördüm. ispat için: görsel
    orası hafta sonları tonlarca antalya sakininin girip, ortalığı çöplüğe çevirmeden kumlara oturup dinlendiği güzel bir bölgeydi. neden kapatıldığını bilmiyorum. ancak hiç hoş değil. umarım geri açarsın. sevgiler, başarılar.

  • kısa cevap: ticaret yapıyor.

    biraz uzunca cevap:

    1) lüksemburg'da tarım ve hayvancılık yok denecek kadar küçük ve nüfusun yüzde 1'i bile bu sektörde çalışmıyor.

    2) lüksemburg'un dünya çapında en büyük şirketler sıralamasında ilk beş yüzde bir tek şirketi var: çelik üretimi yapıyor. ülkede ciddi üretim adına bir tek bunun var olduğunu söylenebilir.

    3) eee? tarım hayvancılık yok. ciddi bir üretim yok. işte çelik biraz, o kadar. petrol, doğal gaz, büyük limanlar, havaalanları, sömürgecilik tarihlerinde hiç olmamış.

    nereden dönüyor o değirmenin suyu?

    nereden olacak, düşük vergiler sayesinde yatırım yapan büyük çok uluslu şirketlerden.

    devletler kendilerine çok para kesmeyi bırakıp, ülkedeki firma ve vatandaşlardan düşük vergi alırsa, dünyanın parası oraya kayar. bu parada zenginlik yaratır.

    sözgelimi nüfusu yarım milyondan fazla lüksemburg'daki bankalardaki toplam mevduat miktarı 1 trilyon doları buluyor.

    bir milyon değil, bir milyar değil, bir trilyon dolar.

    bunun dışında avrupa'nın solcu fikirlerle yönetilen devletlerinin yüksek vergi politikaları sebebiyle, uzun zamandır sınır ötesi işler görülebilen telekomünikasyon sektörünün avrupa başkenti lüksemburg.

    bir de nüfusun yüzde 12'sini istihdam eden turizm sektörünün kolay getirisi var.

    saydık bitti. başka bir şey yok. otomobil üretmiyorlar, uçak üretmiyorlar, kendilerine yetecek kadar buğday veya arpa üretmiyorlar, aklınıza gelecek her şeyi parasını verip yurt dışından satın alıyorlar.

    çok şey yapmıyorlar ama yaptıkları işi dünya çapında bir kalitede ve diğer ülkelerden çok daha verimli yapıyorlar.

    günümüz dünyasından kimsenin her şeyi yapması, her şeyi üretmesi, kendine yeterli olması gerekmiyor.

    belli sektörlere odaklan, ama onlarda dünya çapında en iyilerden biri ol. tüm strateji bundan ibaret.

    ha bir yapmadıkları şey de üç çocuk. bu sayede nüfus da 600 bin kişi olunca, kişi başına milli geliri dünyada en yüksek ülke olmak mümkün.