ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gluten
-
yıllarca şiş göbekle gezmişim bu piç yüzünden. arkadaş 55 kilonun üzerine çıkmışlığım yok ama niyeyse hep bi ayva göbekler, armut hatta karpuz göbekler. ödem yok, yağ yok ama nasıl oluyorsa göbek var.
bir dolu intolerans ve alerji testinden sonra, bu gluten'e duyarlılığım olduğu ortaya çıktı. ha, bir de laktoz'a var aşırı derecede.
3-4 yıl olmuştur beyaz ekmek yemiyorum. simit yesem şişen bir göbekle ertesi sabaha uyanmak ve o şişliğin inmesi için 3 gün beklemek zorunda kalıyorum.
ama işte yılların ağız tadı, hemen de değiştirilmiyor. ilk safhada, düzene gireyim diye yediğim hafif ıslak simsiyah alman ekmeklerinin iğrenç tadı hala aklımda.
eğer anlam veremediğiniz bir şişlik, sivilce sorunu, vb. şikayetleriniz varsa, tahlil için bir dahiliye uzmanına başvurmanızı salık veririm.
her filmi berbat olan yönetmenler
-
(bkz: togan gökbakar)
ücretsiz internet bir vatandaşlık hakkıdır
-
bizim burda 2 mb için adamın dalağını söküyorlar estonya abi.
pazar akşamı banyo yapıp bizimkiler'i izlemek
-
uzaktan baktığımız için güzel gelen anılarımızdan. pazar akşamı bizimkileri, ertesi gün okula gidecek olmanın verdiği karın ağrısı ile izlerdim. sonrası da ayrı bir dram, parliament pazar gecesi sineması başlar ve ben yatağa yollanırdım. muhteşem bir şeyi kaçırdığımı düşünerek ve okuldan nefret ederek yatağa girerdim. şimdi düşündüm de hiç bişey değişmemiş, şimdi de işten nefret ederek uyuyorum pazar geceleri.
we are coming from turkish television
-
kimbilir belki de taş fransız milletvekilinin zamanında marsilya sahillerinde maruz kalmış olduğu cümledir.
(bkz: acun firarda)
inanmayabilirsin ama saygı duymak zorundasın
-
ulan duyuyorduk zaten.
sen ramazanda "neden oruç tutumuyorsun?" diye linç edene kadar duyuyorduk. her cuma metro altgeçidinde seccadelerden yürüyecek yer kalmadığında bile -ki sen sırf camiye gitmeyip camiyi dükkanının önüne getirirken- duyuyorduk. günde beş vakit ezan dinlerken, kahvede bahçede ezan okunurken müziğin sesini bana sormadan kısarken de duyuyorduk. bir ortama her gelenin alnımızda yazıyor gibi "selamün aleyküm" diyişini karşılıksız bırakmazken de duyuyorduk. siz yılda birgün anma, yıldönümü, etkinliğe; günde bir saat basın açıklaması, protesto, duyuruya tahammül edemediğiniz halde haftalar süren kutlu doğumlarda, aylar süren mutlu ölümlerde, sayısız kandillerde ortalığa çıkmazken de duyuyorduk. kurban olayım söyleyin ölmemiz dışında elimizden gelebilecek ne gibi bir saygı daha bekleniyor?
survivor all-star
-
turabi, gönüllüler 5 kişi kalınca klasik döngüyü an itibariyle başlattı.
- acun abi, 5 kişi kaldık, bir elin beş parmağı gibiyiz, birimiz gitse...
sonrasında:
- acun abi, 4 kişiyiz, bir arabanın dört tekeri gibiyiz, birimiz gitse...
daha sonra:
- acun abi, 3 kişiyiz, sacayağı gibiyiz, birimiz gitse...
çok sonra:
- acun abi, 2 kişiyiz, afedersin karı-koca gibiyiz, birimiz gitse...
çay içen eczacılara ceza yazdıran kaymakam
-
iceride kaymakam varken ayağa kalkmıyorlar ceza sebebi bu. haklılığını konuşmuyorum cezanın sebebini söylüyorum.
sahibinden.com'da yeni dolandırıcılık sistemi
-
dolandiranin degil, dolandirilanin linc yedigi ülkede, tekrar tekrar „umarim linc yemem“ yazmis baslik sahibi. olaydan daha aci bu bana göre.