hesabın var mı? giriş yap

  • "su kıtlığı olabileceği 1,5 yıl önceden belliydi ama allah nasip etmedi, yağmur yağmadı. biz nasıl olsa yağmur yağar diye su getirme projelerine önceden başlamadık. şanssızlık, kısmetsizlik oldu. bu yüzden kesintilere başlamak zorundayız" diyerek ankara'nin susuzluk sorunun sucunu allah'a havale eden ve bu bahaneyle kendisini temize cikaran(!) bir belediye baskanina oy vereceklere mal demis yazar.

    ne terslik var ben anlamadim sahsen.

  • evet görüyorum ki algı operasyonu başarılı olmuş.

    söz konusu olan zam; memurun 3 senede ufak ufak alacağı zamdır.

    *memur en son temmuz'da yüzde 3 zam almıştır. o da bir ay içinde enflasyona yenik düşmüştür. (aslında memur son 20 senede hiç zam almamıştır hep enflasyona yenik düşüp enflasyon farkı almıştır.)

    ** adamlar işini biliyor.
    doktora 5 bin, diyorlar.
    öğretmene 2 bin, diyorlar.
    memura yüzde 35, diyorlar.

    vatandaş da bunların gerçek olduğuna inanıp bu meslek gruplarına karşı gereksiz kıskançlık ve düşmanlık besliyor.

  • dört titanın (tom hanks, anthony hopkins, joe pesci, al pacino) arasından sıyrılıp altın küre'de en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü almasıyla birlikte yeniden oscar'ın kapısına dayandı. bence bu isimlerin arasından uzanıp bir bardak su almak bile yeterince tatmin ediciyken herhangi bir ödül kazanmanın duygusunu tahmin edemiyorum. gelmiş geçmiş en zor altın küre'yi kazandı belki de. ancak yine de oscar alamayabilir. altın küre kazananlar genelde oscar'ı da kazanıyor olsa da istisnalar yaşanabiliyor. özellikle yardımcı erkek oyuncu dalında daha sık yaşanıyor. zaten bu istisnalardan birini de kendisi yaşamıştı. twelve monkeys'deki performansı ile altın küre kazandıktan sonra, oscar'ı, usual suspects'teki rolüyle kevin spacey almıştı.

    yakın tarihlerde de yaşandı benzer örnekler. 2015'te altın küre'yi sylvester stallone(creed'), oscar'ı ise mark rylance (bridge of spies) kazanmıştı. 2016'da da altın küre'yi aaron johnson (nocturnal animals) kazanırken, oscar'ı ise mahershala ali (moonlight) almıştı. once upon a time in hollywood'daki performansı filme dair sevdiğim az sayıdaki hususlardan biriydi ve normal şartlarda ödüllük bir performans olabilir. ama joe pesci ve al pacino kadar iyi olmadığını düşünüyorum. bu yüzden de oscar'a dair hâlâ soru işaretlerim var. başka bir istisnanın başrolü olma ihtimalini yok sayamıyorum.

    alırsa da güzel olur elbette. çünkü hak ettiğini düşünüyorum. akademi ödülleri'nde bazı oyunculara karşı inat etme durumu var. brad pitt de onlardan biri. akıllara genelde leonardo dicaprio geliyor ama jack nicholson ve al pacino dahi yaşamış bunu. jack nicholson dört kez (easy rider, five east piece, the last detail, chinatown) aday olduktan sonra nihayet one flew over the cuckoo's nest ile alıyor. al pacino ise daha beter. altı adaylığın ardından (the godfather, serpico, the godfather part ii, dog day afternoon, ...and justice for all , dick tracy) bakıyor ki ödül vermiyorlar, aynı yıl scent of a woman ile en iyi erkek oyuncu dalında, glengarry glen ross ile de en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında aday olup en iyi erkek oyuncu oscar'ını alıyor.

    brad pitt'in üç adaylığı da (twelve monkeys, moneyball ve the curious case of benjamin button) bunlar kadar güçlü değil kuşkusuz. yine de the curious case of benjamin button ile kazanması gerekirdi. o sene ödülü sean penn'e verip politik doğruculuğun temellerini atmışlar da biz fark edememişiz. ayrıca adaylıkları dışında bir de aday olamadıkları var. mesela fight club'da ne edward norton ne kendisi aday olamadı. ben olsam burn after reading'deki ruh hastasına da oscar verirdim ama aday dahi yapılmadı. yine ben olsam, snatch'deki çingeneyi alır, oscar heykelciği dolu bir kamyonun yanına yanaştırır ve üzerine kürekle oscar atardım. benim gibi sinema cahilinin kişisel beğenileri hiçbir şey ifade etmiyor elbette, ama argo ve the hurt locker'ın en iyi film seçildiği şu kainatta, bu adaylıkların hangisine saçma denebilir?

    aslında sadece brad pitt'in muhtemelen ilk oscar'ına kavuşacağını, ancak kazanamama ihtimalinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini yazacaktım. aklımda jack nicholson ve al pacino övmek veya argo'ya giydirmek yoktu. bari bu isimleri anmışken son bir beklenti daha ekleyeyim. ödülü bir türlü kazanamayan oyuncuların kazandıkları açıklandığında, salonda bir ''nihayet'' alkışı ve hareketliliği oluyor. brad pitt de kazanırsa böyle bir sahne izleyeceğiz muhtemelen.

    jack nicholson'ın kazandığı ilk oscar
    al pacino
    leonardo dicaprio

  • -abla ya sen şimdi çalışıyosun ya, bana her ay 100 tl falan yollasana be hacı. üniversiteyi kazanmadan para biriktirmiş olurum işte.
    +ablacım ay sonuna kira, fatura derken benim kendime param kalmıyo ki.. ayrıca 2 maaş içerdeyim, yatırmadı şerefsizler napsak ki.
    - abla benim birikmiş var kenarda her ay 100 tl yollayayım istiyosan sana?
    + :((

  • --kısa cevap, herkes ölür! ( kesinlikle tüm paranızı bu bahise yatırabilirsiniz)

    cidden, sıkıcı olmayan uzun bir cevabı hak eden türden bir soru (endişelenmeyin, çok fazla uzatmayacağım!)

    --öncelikle, güneşin büyüklüğünde bir buz bloğu oluşturduğumuzu varsayalım-varsayalım diyorum çünkü mümkün değil, belki başka bir boyutta mümkün olabilir.-
    bunun gibi bir görüntü olacak, -tıpkı güneş gibi değil mi? - zaten güneş boyutundaki buz kütlesi kendi yer çekimi altında ezilip bir yıldıza dönüşecek. --yani güneşe.

    -bunun anlamı; merkezdeki buzun kendi yer çekimi altında sıkışması, yer çekimi potansiyel enerjisinin buzu eritmesi, buharlaşması, buharlaşması ve muhtemelen suyu iyonize etmesi anlamına gelir.
    nesnemizin çeşitli bölümlerinin buz fazı diyagramı boyunca tam olarak ilerlemesi, insani açıdan karmaşık olacak, ancak bunu denemek ve hesaplamak sizi kesinlikle eğlendirecektir.

    güneşin yoğunluğu m3 başına 1410 kg. buz yoğunluğu ise m3 başına 916 kg'dır. tahmini buz kütlesi, güneşin kütlesinin yaklaşık 0.65 katı olacak. ( kütlesel olarak yarısından daha fazla )

    bu kütleli bir nesnede füzyon başlatmak için yeterli hidrojenin olmadığını varsaysak bile, en kötü ihtimalle, kahverengi bir cüceniz var demektir. ve o kahverengi cüce güneşle birleştiğinde, çok kötü bir hazımsızlık vakası olacağı kesin.

    --peki güneşin hacmine eşit miktarda suyu, güneşe dökersek ne olur?

    öncelikle güneşin hacmine eşit miktarda suyumuz olsaydı, buz ile aynı mantıkla merkezde füzyon tetiklenecekti.

    o kadar su kendi yer çekimi nedeniyle çöker (madde uzay-zamanı büküp yer çekimi oluşturur).
    suyumuz sıkıştığında basınç nedeniyle çok daha küçülecek ve merkez çok daha sıcak olacak, sıkışan herhangi bir madde daha da ısınır.
    bunun nedeni moleküllerin birbirine yaklaşması, bu daha hızlı hareket ettikleri anlamına gelir ve moleküllerin hızı, ısıyı daha da arttırır.

    sonunda, sıkışmanın etkisiyle birbirlerine çarpan suda bulunan hidrojen atomları (h2o ) helyum oluşturmak üzere kaynaşmaya başlarlarlar ( füzyon )

    hidrojen atomları füzyon yaptıklarında, komşu atomları daha hızlı hareket ettiren ve süreci başlatan daha fazla enerji (çok fazla enerji) serbest bırakılır.
    füzyon oluştuğunda enerji neden serbest bırakılır? çünkü hidrojenin tamamı helyum haline gelmiyor. -kaybolan kütle enerjiye dönüşüyor ( olağan üstü bir enerji)--sonuçta, çevremizdeki her madde enerjidir - einstein--

    bu su kütlesinin kaderi, yeni bir yıldız olarak karşımıza çıkmak olur. yani, parlamaya başlayacak kadar sıcak olacak. güneşimizin de yaptığı gibi.

    --peki suyun kendiliğinden yer çekimi ile ilgili problemlerden kaçınmak için küresel simetrik bir biçimde "döküldüğünü" varsayarak ne olur?

    -konvansiyonel bir yangına su eklenmesi, söndürmeye yardımcı olur. fakat güneş geleneksel bir yangın değildir millet.

    nükleer bir yangından bahsediyoruz, sudaki hidrojen bir yakıt olarak kullanılır.
    güneşimiz nede olsa bünyesindeki hidrojeni, helyuma dönüştürüyor.
    hidrojen çekirdeklerinin birleşerek helyuma dönüşmesi ve bu dönüşüm sırasında kütle kaybı karşılığı enerjinin ortaya çıkması sayesinde cayır cayır yanıyor.( nükleer füzyon ) -- bu durumda güneşe yakıt eklemiş oluyorsunuz.

    güneş'le birleşen aynı boyuttaki bir nesne, dünya'nın hiç yaşamadığı miktarda ısı yayacak ve biz pişmiş olacağız.
    yerçekimi bozulması, dünya'yı ve diğer gezegenleri yörüngelerinin dışına çıkaracaktır.
    bu durumda ''herkes ölür!! üzerine bahis yapan arkadaşlar kazanmış olur. -tebrikler.

  • olabildiğince kısa tutacağım.

    öncelikle daha önce kullandığım bir firma bu.
    üyelik için aradım, paketimi seçtim ve anında oluşturuldu. aynı gün iki saat sonra servis geldi ve modem kuruldu. sözleşmeler imzalandı ve servis gitti. 10 dk sonra telefonuma mesaj geldi 'üyeliğiniz iptal edildi modemi 10 gün içinde teslim edin vs.' ne olduğunu anlamadım ve müşteri hizmetlerini aradım ve şok oldum. önceki üyeliğimden kalma 60 kuruş ödenmemiş faturam olduğunu, bu yüzden kara listeye alındığımı, sistemin de üyeliğimi bu yüzden otomatik olarak iptal ettiğini ve şu anda cayma bedeli olarak 569 tl faturamın bulunduğunu öğrendim. kara listedeysem neden üyelik açıldığını sordum. 'ya aslında olmaması lazım allah allah' gibi bi cevap aldım.

    yani benim tek isteğim evime internet hizmeti almakken, benim haberimin olmadığı 60 kuruşluk borçtan(ne mesaj geldi ne mail) dolayı 569tl borçlu duruma düştüm. şu anda hiçbir üyelik istemediğim için bunu ödemek zorundaymışım. merak ediyorum başka birinin başına böyle bir rezalet geldi mi?

    edit: (bkz: 1 ekim 2021 superonline dolandırıcılığı) bir arkadaş da yine superonline soyguncuları tarafından dolandırılmış.
    ben bu firmanın daha az müşteri kazanması için elimden geleni yapacağım. sizden de, bu tarz bir olayın başınıza gelmesini beklemeden bunu yapmanızı rica ediyorum.

    sonuç editi:btk'ya şikayetler, her gün aramalar sonucunda bugün itibarıyla (1 ay) arandım ve oluşturulan yeniden kazanım talebinin olumlu sonuçlandığını öğrendim. kampanya seçip tekrar abone olabilecekmişim. olmazsam yine cayma bedeli çıkacakmış. mecburi en az12 ay taahhüt sonunda bütün ilişiğimi kesmeyi düşünüyorum. tekrar söylüyorum bulaşmayın bulaştırmayın.

  • iddia sahibi (bkz: ahmet ercanlar). başka sözüm yok.

    edit: bu abdülkerim müthiş bir adammış ya baksanıza nokta atışı kafaya koymuş, barış daha büyük bir adammış ki kafasıyla kimsenin olmadığı noktaya indirmiş, icardi çok daha büyük adammış ki 20 metre depar atıp 18 yaşında çocuğun yetişemediği topa vurmuş da kaleci yumurtlamış gol olmuş. plan da tıkırı tıkırına işlemiş, top 1 metre öteye gidip barış'ın kafasına çarpmasa, icardi'nin önüde kalmasa plan bozulacakmış, hatta top ve kale seçimini fenerbahçe kazansa bu plan direkt devre dışı kalacakmış muslera hemen planı kurup manipule edip topu almış ahahaha. hepsi plan içinde müthiş işlenmiş, siz bu zırvaya inanırsınız, zaten fenerbahçeliler her şeye inanıyor. ligden çekilecektiniz, galatasaray ümraniye maçında şike yapmıştı ne oldu o işler sahi yine iddia sahipleri aynı kişilerdi. fenerbahçe taraftarını kandırmak ve kullanmak çok basit, size hem acıyorum hem üzülüyorum.