ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ilkokulun ilk gününden akılda kalanlar
-
ilk dersin teneffüsünde annemi bulmak için koştururken koridorda bir öğretmene çarpıp "özür dilerim amca" demek.
galatasaray'ın çıkardığı mide bulandırıcı tişört
-
midemi bulandırmamış t-shirttür.
beşiktaşlıyım ve osuruktan nem kapıyorsunuz. galatasaray'la konunun ne alakası var? balonu patlatmak için iğne görseli kullanılmış.
edit: gs store tasarımcısı
debe editi: ilk defa giriyorum, çok heyecanlıyım.
iki gündür rte sesi duymuyor olmak
-
açtım youtube'dan eski miting videolarını izledim ellerimin titremesi geçti.
mackolik.com'un yaran üye yorumları
-
polatca19 - 1089593
22.08.2009 20:24:30 zurich tehlikeli yerden korner kullanicak beyler heyecan dorukta.
tehlikeli yerden korner ne lan?!
whatsapp'ta last seen'i kapatan insan
-
last seen'i kapatanların hala diğerlerinin last seen'ini görebildiğini sanan insanlar tarafından eleştirilen insan.
biz kapatınca diğerlerini de göremiyoruz zaten. yani ben kimsenin - sevgilim dahi olsa - last seen'ini merak etmiyorum, kimse de benimkini merak etmesin.
ilhan mansız
-
(bkz: yıllar geçse de üstünden bu kalp seni unutur mu)
kaderin cilvesi olsa gerek, profesyonel kariyerindeki son golünü, ankaragücü formasıyla inönü'ye çıktığı ilk maç olan 30 ekim 2005 beşiktaş ankaragücü maçı'nda beşiktaş'a atmıştır. golü atınca boynu bükük, başı düşük şekilde santraya yürüyen bu tatar oğlanı bütün stadyum ayakta alkışlamıştır (kadir gecesine gelen o maç koy ateiste koy sataniste koy putpereste tezahüratının ilk kez yapıldığı maçtı ayrıca. hemen ardından o dönem gündemin en önemli konusu olan islami terör örgütü el kaide'ye gönderme yapılarak "ateizm onuru kaideyi yenecek" diye bağırmıştı bütün taraftarlar).
attığı golleri, gollerden sonra gidip korner direğini tekmelemesi, dövmesi, sempatik ama çekingen duruşu... ne güzel adamdın sen be ilhan. adın her geçtiğinde yalçın çetin'in sevinç nidalarını duyuyorum ben hala, kep atma törenine gitmeyip evde seyrettiğim o maçı ve bize yaşattığın o sevinci ve sesleri unutmuyorum:
"ilhan… ilhan… ve goool… yarı finaldeyiz! dünya’nın 4 büyük takımının arasındayız…"
vibrafon
-
afrika kökenli bir enstrüman olan ksilofon'xylophone'(soprano tonlu, barları ağaçtan yapılır) ve güney amerika çalgısı olan marimba ailesinden gelir. lionel hampton ve milt jackson tarafından caz müzikte kullanılarak populer olmuştur. barları metaldendir ve piyanodaki gibi bir sustain pedalı vardır. barların hemen altında 'pulsator' denen bir motor bulunur, bu motor enstrümandan vibrato sesleri vermeye yarar. motorsuz olanlarına 'metalofon' denir.
bu enstrümanı çalan müzisyenler vibrafonist olarak adlandırılır.
(bkz: stefon harris)
(bkz: chuck redd)
kenan sofuoğlu
-
buyur baba, alalım seni şöyle... tsk bekliyor sözleşmeli erleri... sana az gelir ama parası da iyi sayılır, 3,5 - 4 bin tl veriyorlar...
korkmuyorsan, savaşırsan hadi buyur... bırak motoru kenara, bağışla bir yere. oradan ver elini hakkari... hadi bakalım klavyeden yazmak kadar kolaysa buyur kenancığım...
mezun olur olmaz 3500 tl maaş isteyen mühendis
-
11000 tl'lik maaşına zam isteyen milletvekilinden daha makul istekleri olan mühendistir.
bakkalda sandviç yaptırmış efsane nesil
-
bu da böyle bir nesil işte. çok abartmamak lazım.
gerekli doneler:
-bayatlamaya yüz tutmuş, istiflenmekten ezilmiş bir somun ekmeğin yarısı
-dün akşamdan kesilmiş domatis
-az yağlı bol sulu peynir
-kağıt inceliğinde üç dilim salam
-arzuya göre zeytin ezmesi, salça
-yanına fruko ya da kahverengi cam şişede tamek
-sandviçi oturup yemek için kapı önünde konuşlanmış meyve kasası (yandan çivi fırlayanından)