hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
    edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.
    edit 4: soru işaretleri giderek artıyor bu yeni çağ ne zaman başlıyacak acaba?

  • aynen arkadaşlar erkeğin aldatmasının konuyla hiçbir ilgisi yoktur erkek nezaketen aldatır. erkeğin aldatması yaşama ve canlılığa minik bir veda busesi, allah'ın yarattığı bunca güzelliğe bir takdir gibidir... kadının aldatması ise bir milli güvenlik sorunudur, bir pekakadır, bir çocuk katlidir, pogromdur, bir uluderedir. lütfen amınızı bilin kadınlar ülkemizin sınır güvenliği ve dünya barışı söz konusu.

  • saat 3.00'da saati ileri alıyoruz, saat oluyor 4.00. burası tamam, da problem şu: saat 3.00'da utah- brooklyn maçı var arkadaş. ancak bu işlemi gerçekleştirdiğimizde 3.00 diye bir saat olmamış oluyor. e saat 2.00'da alabilirsiniz falan da denmiyor. dolayısıyla zamanın boşluğunda bir şeyleri yitirmemiz söz konusu, biri bi'şey söylesin lütfen?

  • + canım ben atlıyorum, aşağıda görüşürüz :)
    - peki.
    + hayda, noldu şimdi ya?
    - bir şey yok. iyi atlayışlar.
    + ya noldu? atlayacağım atlayamıyorum. neye bozuldun?
    - önemli değil. atla sen, sonra konuşuruz.
    + aşağıdan, "atla yoksa oksijenin bitecek" diyorlar atlamam lazım.
    - gözünde hiç değerim yok, değil mi?
    + ne alakası var, nereden çıkardın şimdi bunu?
    - o kadar yüksekten twit atarken oksijenin bitmiyordu ama :s
    + ona mı takıldın sen şimdi? görmemişim mesajını, kapsüle binerken telefonu sessize almıştım.
    - boşver, atla sen bak milyonlar seni izliyor.
    + bak içim rahat değil ama atlamam lazım, sonra konuşalım tamam mı?
    - boşver, konuşacak bir şey de yok zaten...

  • fransız arabaları, alman arabalarına rağmen kendilerine pazar bulabilme başarısına sahiptir.

    debe edit'i: hiç beklemediğim bir entry ile ilk defa debe'ye girmiş olmam bir yana, yaklaşık 14 senedir yazıyor olduğum sözlükte, en beğenilenlerimde gelmiş geçmiş en iyi olarak birinci sıraya oturmuş olması ilginçmiş gerçekten. madem öyle, güzel filmler ve şarkılar unutulmasın. #50283014 filmleri izlensin, #52593384 şarkıları dinlensin.

  • eli ayağı titremiş sinirden yazamamış gurban olduğum akjdshajkfh.

    dur başlığını engelliyim ahahahaha.

    son olarak laikçi ne amk?

  • kavitasyon ile ilk seansta 2 cm inceldiğini iddia edenlerle birlikte, aldığımız şehir fırsatı indirimiyle gittik. önce sauna ardından masaj en sonda kavitasyon yapılacaktı. kendini diyetisyen diye tanıtan gencecik hanım kızımız bizi ölçtü, tarttı bunları bir kenara yazdı. sonra sauna sonra masaj en sonda kavitasyon, çıktık tamam bitti herşey. bizi karşılayan hanım kızımız tekrar geldi.
    - nasıl memnun kaldınız mı?
    + sanki gevşedik biraz.
    - şöyle geçin lütfen (bel çevresini ölçeçek)
    - aaaaa 2 cm incelmişsiniz.
    + öyle mi? (karşısında aptal var sanki, ilk geldiğimizde gevşek gevşek ölçtü belimi şimdi sıka sıka ölçüyor, 2cm incelmişim.)
    - şimdi şöyle geçin lütfen (tartacak)
    + peki tamam.
    - siz lütfen basküle bakmayın.
    + nasıl yani?
    - aşağı bakarsanız kilolu çıkarsınız.
    + aaaaa ama siz iyice aptal yerine koydunuz bizi, aşağı bakma yukarı bakma. dalga mı geçiyorsunuz siz bizimle?
    - olur mu öyle şey hanımefendi.
    +olur olur, diyetisyenim diye birde bizi kandırıyorsun. nerden mezun oldun, hangi okul bunu öğretti sana?
    - şey ben liseden...
    + liseyi bitiren diyetisyen mi oluyormuş, ne okudun ne eğitimi aldın da bizi kandırmaya çalışıyorsun?
    - aslında ben kursa gittim...

    biz yaptırdık, sinirlenip geldik. sizler yaptırmayın böyle şeyler. geçin ayna karşısına, belinizi gevşek gevşek ölçün. sonra gidin bir duş alın gelin sıkarak tekrar ölçün belinizi, bakın nasıl inceliyorsunuz. birde tartılırken aşağı bakmayın, kilolu çıkarsınız, eşinizden dostunuzdan yardım alın bakın nasıl zayıflıyorsunuz.

  • osmanlı imparatorluğu'nu yok etmiş devrim.

    hep aynı geyik döner ortamlarda; "osmanlı bilime ve teknolojiye önem vermedi ondan yıkıldı." alakası bile yoktur. osmanlı bilime ve teknolojiye önem verecek bir durumda değildi. bu devrim osmanlı'da yaşanmadı, başka yerlerde yaşandı ve osmanlı neye önem verirse versin, atı alan üsküdar'ı geçmişti bile. osmanlı bunlara önem verseydi çok çok 20 yıl daha tutunur diğer savaşta gümlerdi.

    devrim ingiltere'de devasa etkilerini gösterdi ve tabi ki abd ve avrupa'ya inanılmaz bir hızla yayıldı. özellikle sanayileşme, sömürgeleşme ve silahlanma ayağı öyle hızlı bir şekilde yayıldı ki o dönemler, günümüzden bile daha hızlı ve kontrolsüz biçimde silah üretimine sahne oldu.

    çok çok basit bir örnek vermek gerekirse; 2. dünya savaşı'nın önemli 4 ülkesinden bahsedebiliriz. bu ülkeler geliştikçe ve de silahlandıkça devrimin yakın dönemlerine göre silahlanma konusunda daha büyük paralar harcamaya ve de birbirlerini izlemeye başlamışlardır. günümüzdeki bir uçağı mal etmek çok büyük bir külfet iken 40'lı yıllarda çok daha düşüktü. çünkü diğer bir ülke bu piyasayı domine etmiyordu ve de en önemlisi şimdiki gibi fazla üreten ülkeye sınırlamalar kısaca silahlanmaya karşı bir durdurma mekanizması yoktu.

    abd'nin günümüzde kullanılabilir 13.000 savaş uçağı vardır.
    dünya savaşı zamanında 6 yılda 303.000 uçak kullanmıştır.

    rusya'nın günümüzde kullanılabilir 3.500 savaş uçağı vardır.
    dünya savaşı zamanında 6 yılda 160.000 uçak kullanmıştır.

    ingiltere'nin günümüzde kullanılabilir 880 savaş uçağı vardır.
    dünya savaşı zamanında 6 yılda 130.000 uçak kullanmıştır.

    almanya'nın günümüzde kullanılabilir 800 savaş uçağı vardır.
    dünya savaşı zamanında 6 yılda 120.000 uçak kullanmıştır.

    bu devrimini sanayileşme ayağını ilk yaşayan herkes pisi pisine ölmüştür. mesela amerikan iç savaşı bu devrimin en pisi pisine ölenlerinin var olduğu savaştır. büyük kalabalıklar halinde gerçekleşen savaşlarda askerlerin üzere ölümcül hasarlar veren havan topları, parça tesirli tüfeklerle ateş edilmiş bu denli büyük bir silah yaralanmasına ne doktorlar müdahale edebilmiş ne de topyekün katliamlardan kaçınabilmişlerdir.

    kısaca bu devrim endüstriyel savaşı tüm dünyada başlatarak her şeye sebep olmuştur.

  • 9 yıldır dibine düştüğüm kazan. bir türlü çıkamıyorum içinden. ne yaptımsa, ne ettimse olmadı. bu meret hastalık, en sonunda sevdirdi kendini. artık onsuz bir hayal kuramaz oldum. nasıl mı?

    mesela normal bir insan; sessizlik, doğa ile içiçe huzurlu bir tatil gibi hayaller kurarken... ben şehrin içinde, çok ses olmayan ama biraz da ses olan yerlerde kuruyorum hayallerimi. biri dinginlikten, sakinlikten mi bahsetti? hemen volümü artıyor çınlamanın. stresten uzak durulması gereken en stresli hastalık bu. lanet olası hastalığa yakalandığı halde, en sessizlik gerektiren mesleği de yapmıyor muyum üstüne? vay halime.

    özetle: tanrı, buda, isa vs. kim varsa yardımcısı olsun bu hastaların.

  • bununla ilgili şöyle bir güncel örnek vermek isterim.

    dün, yoğun toplantıların olduğu bir gündü. evden çalıştım. sabah 8.15'te uyandım. 8.30'da ferah bir şekilde işime başladım. yoğun bir günü bile yıpranmadan tamamlayıp 18:00'de işimi bitirdim.

    bugün ofise gelmeyi tercih ettim. yol normalde 20 dakika civarı sürdüğü için ve toplantım saat 9'da olduğu için 8'de evden çıktım. insanlar -haklı nedenlerle- toplu taşımadan kaçındıkları için korkunç bir trafik vardı. 1 saatte ofise ancak ulaşabildim. koştura koştura masama oturdum. saat 9.05'te, 1 saat araba kullanmış ve yorgun bir şekilde işe başladım.

    ev yerine ofise gelerek;

    -dönüşle birlikte- 2 saati yol için kaybettim
    1 saat daha az uyudum
    eve yorgun döneceğim için muhtemelen yemek yapamayacağım.
    daha verimsiz çalıştım
    en az 1 litre benzini doğaya saldım.
    bu benzin tutarı kadar kaynak boşa gitti.
    işveren açısından elektrik, su, kahve, havalandırma gibi ek maliyetlerim oldu.
    1 günlük pantolon ve gömlek yıkama, ütüleme masrafı oluştu.

    ben hibrit modeli destekleyen bir insan olarak bu fikrimden de caymaya başladım. hele ki pandemi korkusu hala bu kadar yoğunken imkanı olan herkes evden çalışmalı.