hesabın var mı? giriş yap

  • 12 haziran 1994 pazar gecesi los angeles'in batısındaki brentwood kasabasında kendinden 12 yaş küçük olan eski karısı nicole brown simpson ve karısının tokmakçısı olduğu söylenen, mezzaluna lokantasında garsonluk yapan ronald goldman'i boğazlarını keserek öldürmekle suçlanmış insan.

    tutanaklarına geçen deliller:

    >oj simpson'a ait olan ford marka aracın kapı kolunda bulunan kan,

    >cinayetin işlendiği evin bahçesinde bulunan oj simpson'a ait olduğu iddia edilen el yapımı bruno magli ayakkabının izleri,

    >hem cinayetin işlendiği evin bahçesinde hem de oj simpson'un evinin bahçesinde bulunan oj'e ait olduğu iddia edilen aris isotoner marka kanlı eldivenler,

    >oj simpson'un dna özelliklerini tutan, cesetlerin bulunduğu bahçedeki kanlı ayakkabı izlerinin yanındaki üç damla kan,

    >oj simpson'un hiçbir zaman açıklayamadığı sol elinin küçük parmağındaki kesik,

    >oj'e ait olan aracın döşemesindeki liflerin öldürülen garsonun gömleğinin üzerinde bulunması,

    >nicole'e ait olan kanın oj'in yatak odasında yerdeki siyah erkek çorabının bir tekinde bulunması.

    bu kadar delile rağmen orenthal james simpson'ı beraat ettiren johnnie cochran liderliğindeki "rüya takımı"nın akıllara zarar savunması:

    >nicole simpson'ın boğazını tek hamlede, sol kulağının altından başlayıp sağ kulağına kadar başı gövdeden ayıracak derinlikte kesip, daha sonra kendinden yaşça küçük ve iri yarı olan ronald goldman'in göğsüne 19 kez bıçak saplayan oj'in çorabındaki bir damla kan dışında hiçbir giysi veya ayakkabısında kana rastlanmayışı.

    >polislerin cinayetin işlendiği evdeki hiçbir nesneye dokunmadıklarını iddia etmesine rağmen, olay yeri inceleme ekipleri tarafından çekilen fotoğraflarda delil olarak kullanılabilecek birçok nesnenin her fotoğrafta farklı farklı yerlerde görülmesi yani polislerin açık açık yalan söylemesi..

    >dedektif furhman'ın hayatında hiçbir zaman zencileri aşağılayıcı bir hakaret olarak kabul edilen nigger kelimesini kullanmadığını iddia etmesinin ardından duruşma salonunda dinletilen bir teyp bandında furhman'ın bir telefon görüşmesinde 10 dakika içerisinde 40 defa nigger kelimesini kullanmış olması. ilaveten furhman'ın zenci kadın polis memurlarına kötü muameleden disiplin cezası almış olması. (furhman oj simpson'nın katil olabileceğinden ilk şüphelenen polistir ve arama izni olmadan oj'in evine girip arama yapmıştı üstelik oj'in evinin bahçesinde orta yerde kanlı eldivenlerin tekini bulduğunu iddia eden gamalı haç taşıyan hitler hayranı polistir de ayrıca.)

    >oj simpson'a ait olduğu iddia edilen, her iki evin de bahçesinde bulunan kanlı deri eldivenlerin jürinin gözleri önünde duruşma salonunda tüm uğraşlara rağmen oj simpson'ın eline sokulamayacak kadar küçük çıkması. bu sahneden önce avukat cochran jüriye dönerek alçak sesle: "if it doesn't fit, you must acquit" demiştir ki bu davanın bittiği an'dır. ayrıca internette o sahnenin fotoğrafları bolca mevcuttur. http://www.youtube.com/watch?v=vssucnmjgbg

    >dava devam ederken özel kimyasallar kullanılarak cinayetin işlendiği bahçede yapılan araştırmalarda 10 numara spor ayakkabı izine rastlanması (polisler ayaklarına koruyucu galoş giydikleri yönde ifade vermişlerdi)

    >olay yerindeki ayakkabı izlerinin yanındaki kan damlalarında, arka bahçenin demir kapısı üzerinde, ayrıca oj'in yatak odasında yere atılmış erkek çorabındaki kan lekelerinde, yakalandıktan sonra sağlık taraması için oj'den alınan kanın pıhtılaşmasını engellemek için kullanılan edta isimli bir kimyasalın bulunması. (yani delillerin üzerinde bulunan kan lekeleri oj yakalandıktan çok sonra (cümle kurulamadı).) (daha sonra laborantın hata yaptığı anlaşıldı ama oj artık serbestti.)

    sonuç:

    3 ekim 1995 sabahı 133 gündür devam eden davanın sonucunu mahkeme katibi deidre robertson açıkladı: "orenthal james simpson suçsuzdur." http://www.youtube.com/watch?v=slia4r0g63k

    fakat daha sonra hiçbir zaman 12 numara bruno magli bir ayakkabıya sahip olmadığını iddia eden oj simpson'ın florida'da maç izlerken çekilmiş fotoğrafında 12 numara bruno magli ayakkabı giydiği açıkça görülüyordu. oj simpson suçlu bulundu ve maktüllerin yakınlarına 33.5 milyon dolar tazminat ödemeye mahkum edildi. kendisi halen suçsuz olduğunu iddia ediyor, bilemiyorum.

    ***5000 sayfalık dava tutanaklarını okumaya zamanım olmadığı için; tüm bilgiler sevil atasoy'un doğan kitaptan fırlamış olan "bu ayak izleri senin doktor watson" isimli kitabından alınmıştır.***

  • isterseniz kusura bakın ama çoğunuzun zeki kadın neyine oğlum? siz o kadını kaldıracak potansiyele sahip misiniz de?

    edit: lan oğlum kendinizi metheden mesajlar yazıp durmayın. erkeğim amk. bi de bir özellikler yazıyorsunuz, şöyle zekiyim böyleyim diye, gerçekten zeki olsanız benim kadın olduğumu düşünür müydünüz lan?

  • kiracı hatalı. konu belli ki kirayla ilgili değil, merdiven boşluğuna koyulan ayakkabılarla ilgili. neredeyse bir ayakkabı reyonunu dolduracak kadar ayakkabı var merdivende.. belli ki ev sahibi daha önce defalarca uyarmış ama merdivene ayakkabı koymaya devam etmişler. ki merdiven de daralıyor haliyle..

    kiracının üslubu da hiç doğru değil. evsahibine "deli karı" diye hakaret ederken, evsahibi ise evin içini gösterip ayakkabıları kastederek "buraya koy yavrum" diyor.

    köydeki gibi ayakkabı falan dışarda kalsın diyorsanız apartmanda oturmayacaksınız, köye döneceksiniz.

  • sanırım bu yıllar 90'ların sonları ile 2000'lerin ortaları arasında yaklaşık 10 yıl devam eden bir dönemdi. sonra herkes kendi evine bilgisayar almaya başlayınca o güzel dönem de artık mazide kalmış oldu.

    o zamanlar şimdiki gibi kafeler sinek avlamazdı. misal biz oturacak masa bulabilmek için öğlen 12'den önce kafeye ulaşmaya çalışırdık. öğleden sonraları ise kafeler o kadar kalabalık olurdu ki kafe sahibinin tuttuğu sıra kağıdına ismimizi yazdırırdık. sırada bekleme süresi bazen 2 saati bile bulurdu. kafelerin bazıları atariler, normal oyun bilgisayarları ve sadece internet kullanımlık bilgisayarlar olarak bölümlere ayrılırdı.

    yine bu dönemin başlarında kulaklık diye bir icat pek yaygın olmadığı için internet kafelerin içinde son ses açık bilgisayar ortamı mevcuttu. fareler, klavyeler desen kirden kabuk bağlardı tabiri caizse. hele o toplu mekanik fareler... az sinir etmemişti bizi.

    "32 kişilik dust kuruldu, isteyen girsinnn", "pusmak yok", "ekran yapma aq", "rest çek", "impulse'yi aç" gibi efsane counter-strike replikleri inletirdi salonları. 4-5 kişi ile yapılan age of empires ii the conquerors multiplayer'ların ise tadından yenmezdi. tat demişken; o klavyenin yanına serilen gazete parçasının üzerinde yenilen simit ise internet kafe atmosferinin en hoş ayrıntılarından biriydi.

    the settlers'lar, heroes might and magic iii'ler, delta force'lar, red alert'lar midtown madness'lar, cm serileri, fifa 99-2000'ler, vs. en kral oyunlarıydı buraların.

    son olarak leş gibi sidik kokan tuvaletleri de unutmayalım.

    demem odur ki ben bile en az 3-4 yıldır bu yerlere hiç uğramadım. çocukluğumuzun eğlence merkezi olan buraları bu şekilde görmek biraz üzüyor beni. çoğu kafe de zaten playstation salonlarına çeviriyor kafeleri.

    neyse başkan bağırıyor: "17 bittiiii." kalkmam lazım...

  • ıtır esen yaşına başına bakmadan miss turkey 2017'ye katılmış. helal olsun ülkenin güzellik standartlarını belirlemek için çabalayan koca yürekli kadın.

  • loserlar toplanmış yine.oğlum biraz kendinize güvenin lan.sevgilimle 4 yıldır birlikteyiz iyi günde de kötü günde de.yalnız 2 yıl önce biraz batar gibi olduğumuzda benden ayrılma kararı almıştı ama onun benim maddi durumumla alakası yokmuş.ondan daha iyilerini hak ettiğimi düşündüğü için ayrılmak istemiş.işleri toparlayıp müreffeh hayatımıza geri döndüğümüz günlerden birinde tekrar konuşmak istediğini söyledi.bu süre zarfında beni çok özlediğini ve ne kadar çok sevdiğini fark etmiş.bu hayatta her şey para değil..

  • görüntülerden anlaşıldığı kadarıyla park yerleri numaralı ve her bir daireye özel olarak ayrılmış. dolayısıyla bu kişi de iki dairelik aidat ödediğine göre sonuna kadar haklı. park yerlerini istediği gibi kullanma hakkına sahip.

    muhtemelen bir evde birden fazla arabası olup da park yeri ihtiyacı olan kişi ya da kişilerin işine gelmediği için kargaşa çıkarılıyor. yapılabilecek tek şey bu kişiyle iyi anlaşıp, park yerini kullanma konusunda el sıkışmak. çözüm emekli albay gibi silecek kaldırmak değil.