ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dolmuşta ineceğim deme şekilleri
-
goztepe civarinda adamin biri bagirdi:
- isiklarda indirir misin?
sofor biraz yavasladi soona afalladi birden;
-abi burda isiklar yok ki???
-canim indiriver iste bi yerde...(tanik olunmustur bizzat tarafimdan)
2022 yılı migros yılbaşı sepeti
-
bu yılbaşı sepeti değil ki. bu, "kocişim bana sürpriz yaptı" temalı tik tok sepeti.
dünyanın güneşe her sene 5 milyon km yaklaşması
-
doğrusu "dünyanın güneşe her sene 5 milyon km yakınlaşıp uzaklaşması" olan başlıktır. dünyanın güneşe uzaklığının her sene 147 milyon km ile 152 milyon km arasında değişmesi olayıdır. "dünya güneşten 1 metre uzakta olsa donardık, 1 metre yakında olsa yanardık" diyen pilavlı sohbet adamlarının içine dert olan olaydır ayrıca.
yaran inci sözlük entry'leri
-
bazıları karın ağrıtandır.
başlık: dedem savaş çıktı diye apar topar köye gitti
dedeme dokunmatik telefon aldım, torunlarından birisi de telefona clash of clansı yüklemiş. otururken bildirim gelmiş köyünüze saldırı düzenleniyor diye, adam heyecanla apar topar ilk uçağa atlayıp köye gitti amk.
300 dolar bozduranları ücretsiz tıraş eden berber
-
bozdurulmaması durumunda 1 haftalık kur değişimi ile komple sir ağdaya dahi gidilebiliyor.
öyle bir ülkenin böyle bir berberi
90'ların özel olmasının nedeni
-
benim de zaman zaman sorduğun soru.
fotoğraflar daha gerçek, fotoğrafların taşıdığı anlar daha kıymetliydi. hepsi bir hikaye anlatırdı. 36 adet filme tonla para verdiğimizden bir de onları tab ettirmek için yığınla para yine verdiğimizden mütevellit her bir filmi en güzel anlarımıza saklardık. karenin içine sığan insanlar çok, gülümsemeler daha gerçekti. çektiğimiz fotoğrafın nasıl çıktığını, kimin nasıl baktığını, kimin nasıl durduğunu bilmeden makinanın tuşuna basardık. sonra teker teker tab ettirdiğinizden elimizde gerçek gülüşler, herkesin en doğal hali, bulunduğumuz mekanın en gerçek hali görünürdü.
şimdi öyle mi? sadece suratlardan oluşan fotoğraflar, dijital diye aynı anda çekilen 50 adet fotoğraf, en güzelini çekicem diye kastığımızdan her bir suratta asılı kalmış samimiyetsiz gülüşler ve robotik insanlar. doğallığı kalmayan anlar, bulunduğumuz mekanı değil de sadece yüzümüzü gözümüzü odaklayan kareler vesaire vesaire.
ben 90'ların kıymetini en çok fotoğraflara bakınca anlıyorum. 20 yıl önceki fotoğraflara bir de şimdiki fotoğraflara bakıyorum. o samimiyet, o belki sakil ama en doğal çıktığımız anlarda flaşa basılarak çekilen sıcak aile fotoğrafları, samim iarkadaş fotoğrafları... şimdi ise aynı karedeki insan sayısı azalmış ama rötuşlar artmış, mekanlar izole edilmiş ama doğallığı gitmiş.
hakan şükür esprileri
-
şu da vardır :
hakan şükür gol kralı olmuştur. kafasında sembolik bir taç vardır. yanındaki numune toplardan birini alıp tacın üstüne koyar ve kendisiyle roportaja gelen muhabire sorar.
- (eliyle kafasındaki topu işaret ederek) şimdi n'oldu?
* bilmem n'oldu ?
- top taca çıktı...
kalp yapıyordunuz şimdi masa yumrukluyorsunuz
-
masaya vurçak tabii napçak.
deutsche welle foncusu nevşin yine açmış ağzını. suriyeliler suriye'ye gidecek nevşin, almanya'ya değil. bu kadar heyecan yapma.
evde kalan kız sayısındaki belirgin artış
-
asıl evlenenler evde kalmıyor mu? sonuçta ben hala gezebiliyorum. (bkz: swh)