hesabın var mı? giriş yap

  • 330.000 kişilik bir ülkenin profesyonel ligi olmamasına rağmen, 23 kişilik bir kadro çıkarıp avrupa şampiyonasında çeyrek final oynaması bir destandır.

    tanim: bu destanı yazan takımdır.

    bu ne ilk, ne de son!
    üzülme yanakson !

  • ingiliz yetkililerin "çok uzağa gitmeye gerek yok bakın 2015 yılının başlarında türkiye'de de bir teyze hastaneye sıçmıştı. sıçmak insanın fıtratında var." diye açıklama yapacağı olay. yola gelin, batı bizden örnek almaya başladı. medeniyet anadolu'dan doğuyor.

  • geçenlerde iş yerinden arkadaşım, eşi ve küçük oğlu misafirliğe geldiler. aslında gün içinde arayıp beraber program yapalım minvalinde bir şey söyledi arkadaşım ama bunu usulünce reddettim.
    neyse bu defa dönüş yolunda olduğumuz için eşi eşimi arayıp yarım saatliğine geçerken gelicez 15 dk. sonra oradayız demiş:)
    neyse kaçış yok gibi, gelebilir miyiz diyene gelme denmez.
    neyse efendim geldiklerinde akşam saat 8 'di.
    oturup muhabbet ediyoruz, bizim kız sağ olsun hiç durmuyor hep bir huysuzluk. laf lafı açıyor arada balkona bir salona çıkıyoruz saat oldu gece 12.
    arkadaşım kalkalım diyor eşine eşi cevap dahi vermiyor. ben de yarın iş falan yok oturuyoruz diyorum dilimin ucuyla. bir böyle, iki böyle, beş böyle belki ara ara arkadaşım eşine 10 defa hadi kalkalım dedi :)
    artık arkadaşım kalkalım uykum geldi dediğinde ben de dayanamadım baktım yine yengeden ses yok, benim de uykum geldi dedim. saat 3 oldu bu arada.
    yahu ayıptır ya. ev sahibi tabi ki gidelim dediğinizde oturun diyecek.

  • laaan hani biz salonun ortasında leğende yıkanmıştık?

    hani hiç rotring kalemimiz olmamıştı?

    hani mahellede top oynarken annemiz ekmeğe salça sürerdi?

    beraber yazmadık mı o iç burkan fakirlik anılarımızı?

    herkes dalga mı geçti lan? yalandan mı yazdınız onları? ben çok ciddiydim amk?

    şimdi ne ara ceo oldunuz, adını bile anlamadığım mesleklerinizden 10 bin dolar falan kazanıyorsunuz??

    ve ben niye hala fakirim?

  • son zamanlarda tavsiye edilen tüketim tarihi(best before) geçmiş biralara sıkça denk geldiğim için bir miktar araştırma yapmam gerekti.

    öncelikle bira bozulabilir, nihayetinde organik maddelerden üretilen bir ürün. ürünün paketlenmesi sürecinde illa ki şişe/kutu bir miktar oksijen alacaktır, bu oksijen zamanla birayı değiştirmeye başlayacaktır. oksidasyon süreciyle bira yeni aromalar kazanacaktır(iyi veya kötü; kağıt, karamel,sirkemsi...vb). birayı soğuk tutmak bu yüzden önemli.

    genel olarak 2-3 ay gibi bir süreyi dert etmeye gerek olmadığı yönünde fakat eğer biranın kokusunda, tadında, berraklığında ve açılırken çıkardığı ses konusunda şüpheniz varsa içmemeniz konusunda tavsiyeler bulunuyor. oldu da içerseniz ölmezsiniz. her zaman olmasa bile boğaz tahrişi, midede gaz gibi sorunlar en yaygınları gibi görünüyor. bunun dışında aşırı bozulmuş(koku,tat..vb) durumlarda ise karın ağrısı ve ishali de listenize ekleyebilirsiniz.

    bu yüzden bira veya tett tarihi bulunan ürünleri satın alırken kontrol etmekte fayda var; süresi geçen ürüne aynı parayı vermenin, paranızla stres yaşamanın mantığı yok.

    edit: kişisel deneyimim 2 ay geçmiş bira sonucu hafif boğaz ağrısı ama bunu biraya bağlayabilir miyiz? emin değilim.

  • özür dileriz seni yorduğumuz için, biz linke tıklar kararı okuruz.

    edit: 15 eylül 2021 tarihi itibarı ile aşı olmayanların işine son vereceklerini duyurdukları karardır.

  • çevrimdışıyken bilgisayarı kurcalamak.

    lan internet bu kadar yaygin degilken bilgisayarin bilmemne dll'sinden system dosyalarina kadar her haltini bilirdik.

    simdi isletim sistemi bile skimizde deil. browser var mi, var. yallah.