ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gökyüzündeki esrarengiz parmak izi
-
videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
bkz: esrarengiz parmak izi
edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.
edit 4: soru işaretleri giderek artıyor bu yeni çağ ne zaman başlıyacak acaba?
iskandinav erkeklerin türk kızlardan güzel olması
-
(bkz: ibneliğe kılıf aramak)
filistin'in ermeni soykırımı anısına pul çıkarması
komando öldüren tinercinin 3.5 yıl hapis yatması
-
2003 yılında taksim'de emrah eraydın adlı bir tinerci tarafından sat komando yüzbaşı zeki şen kalbinden bıçaklanarak öldürülmüştü. 16 yaşındayken bu suçu işleyen tinerci 3,5 yıl hapis yatıp dışarı 20 yaşında çıkıyor. bu mahluk televizyon programlarına çıkarak pişman olduğunu söylüyor ve yardım istiyor. böylece bu tinerciye, iş bulunuyor ve ev veriliyor.
tedavisini, evini ve işini halleden bu tinerci, iki ay çalıştığı otoparktan çıkıp tinercilerden çete kurmaya başlıyor. bu tinerci sonrasında ev yakıp bir kızı taciz de ediyor.
son olarak bu emrah eraydın tinercisi lideri olduğu çetesiyle birlikte beşiktaş iskele’de başka bir tinerci çetesiyle kavga ederken bıçaklanarak yaralanıyor.
şimdi bu insan demeye dilimin varmadığı mahluk hala aramızda dolanıyor. her an bir insana her şeyi yapabilir. devletin yıllarca emek verip, tonla harcama yapıp yetiştirdiği kardak adalarına ilk çıkan sat komadolarından zeki şen'i öldüren bu mahluk 3,5 yılda çıkıyor. sonrasında her türlü imkan sağlanıyor. bir sürü suç işliyor. tekrar tekrar salıveriliyor. bu nasıl bir iş anlayan var mı? benim vergilerimle bu ve bunun gibiler besleniyor büyütülüyor, ceza evinde suç dallarında uzmanlaşıp dışarıya salınıyor. nerede adalet, nerede hukuk? devlet bu uygulamalarla böylesi tiplerin suç işlemesini teşvik etmiyor mu?
yakın zamanda bursa'da benzer bir olay oldu. 16 yaşında birisi dedesi yaşındaki adamı tabanca kabzasıyla kafasına vura vura öldürdü. en fazla 5 yıl yatıp çıkar deyince yok yaa filan diyenler çıkıyor. siz sadece haberlerde bu kişilerin bilmem kaç yıl ceza aldığını görüyorsunuz ama gerçekte kaç yıl yattığını bilmiyoruz. takip de etmiyoruz.
bu ülkede yapılması gereken tıpkı gelişmiş ülkelerdeki gibi cezai çalışma kapsamında çalışma kamplarının oluşturulmasıdır. kanunların da buna göre yoruma açık olmayacak, hakimin taktir hakkına mahal bırakmayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.
sokaklarda güvenle gezebilmek, çocuklarımızı büyütmek, ekonomik olarak kalkınmak istiyorsak bunu gerçekleştirmemiz lazım.
(bkz: çare çalışma kampı)
--- kaynaklar ---
1) sat komando yüzbaşıyı öldüren tinerci bıçaklandı, hürriyet
2) taksim'de sat komando yüzbaşıyı bıçaklayan o çocuk şimdi çete lideri, radikal
3) sat komandosu katili tekrar cezaevinde!, habertürk
4) sat komandosu yüzbaşı zeki şen’in katili sokaklarda, t24
5) emrah eraydın özel röportajı, youtube
(bkz: dedesi yaşındaki adamı döverek öldüren genç/@rusen ali)
(bkz: cezai çalışma)
(bkz: penal labour)
(bkz: zeki şen)
(bkz: zeki şen'i öldüren tinerciye devletin ev tutması)
çalışılan pozisyonlar ve maaşları
-
başlık altında şaka kasan herkesi istinasız eksiliyorum.
ben bu başlığa sektör ortalamalarını görebilmek için bakıyorum, bir sürü yrrk kürek başlık var git s2k esprilerini orda yap.
sabah sabah agzımı bozdurdunuz nalet gitsin.
istanbul'da ev ararken dikkat edilecek hususlar
-
çok dikkatle benimsenmesi gereken hususlardır.
öncelikle istanbul'a gelecekseniz iki hatta üç kere düşünün. bulunduğunuz şehirde asla ve asla en basit bir iş bile bulamayacak ve açlıktan ölecek durumdaysanız istanbul'a gelin iş arayın. eğer durumunuz ortalama ise, sadece farklı bir hayat ve biraz daha yüksek hayat standardı arıyorsanız onu istanbul'da bulamayacaksınız. bok gibi param var, en kral yerde yaşarım, işim de hazır diyorsanız gelin tabi ki.
geldiniz ev arıyorsunuz.
* ilk önce eğer ağır muhafazakar değilseniz, biraz modern kafaysanız, muhafazakar semtlerden veba varmış gibi uzak durun. buradaki neredeyse her ev sahibi hayatı size zindan edebilir, üstüne para vermiş olursunuz bir de. ev sahibi hacı amcaymış, dindarmış diye dürüst olacak sanmayın, en dolandırıcılar, en sahtekarlar bunlardan çıkıyor. kısacası ev kiralamayın semt kiralayın, ev sahibi kiralayın. ideal semtler moda, kalamış, kızıltoprak, bakırköy, ataköy, ataşehir, kartal, maltepe, göztepe, erenköy, kozyatağı, istinye. geri kalanında leş olmayan bina ve daire bulmanız gerçekten çok zor.
* beşiktaş'ı unutun. sözlükte de bolca tartışması döndüğünü göreceksiniz. kümeslere binlerce lira isteyen süpersonik utanmazlar var burada. merkezi semtlere takılmayın. avrupa yakasındaki merkezi semtler himalayalar kadar engebeli zaten, yürüyüş işkence bu yokuşlu semtlerde. daha uzak ama düz semtler seçin.
* internetteki ilanlara inanmayın. istisnasız hepsi abartılıdır. metrekareler hayal ürünü seviyelere şişirilmiştir. 3+1 dairelerde 3'ün sadece 1'i adam gibi odadır. diğer ikisi hücredir. salonlar ise tasarım faciasıdır. 2+1'leri sevin. onlarda 2 oda alanı en azından daha bir rahattır. 3+1 için ideal fiyat performans metrekaresi 120'dir. 2+1 için 90'dır. hesabınızı buna göre yapın.
* çevredeki evlerin kiralarını mutlaka öğrenin. gerekirse komşuların kapısını çalıp sorun. komşulardan 1 lira fazla ödememeye özen gösterin.
* beşiktaş'ı unutun demiş miydim?
* toplu taşımaya illa ki sıfır noktasında olmak zorunda değilsiniz. bulduğunuz bir semtte çok marjinal bir minibüs/dolmuş hattıyla işten eve, evden işe süper ulaşım imkanına sahip olup şaşırabilirsiniz.
* kaliteyi talep edin. bok gibi evlere tek kuruş ödememeyi hayat felsefesi yapın. para kolay kazanılmıyor, hele istanbul'da kıçından soluyorsun o parayı kazanmak için. sokağa atmayın yani.
özcan deniz'in ramazan yorumu
-
oha lan dedirtmiştir.
altına imzamı atıyorum.
gnocchi
-
malzemeleri:
3-4 tane haşlanmış ve soyulup ezilmiş pattis (püre yani)
2 fincan un
1 büyük yımırta, küçükse iki tane
bir çimdik tuz
yarım fincan sıvı yağ ya da bir kaşık tereyağı
sos:
2-3 kabuğu soyulmuş domtis
birkaç diş sarımsak
kekik, nane, tuz
yarım bardak su
yapılışı:
tüm malzemeler karıştırılıp kurabiye hamuru katılığı elde edilir. hamur ceviz büyüklüğünde parçalara ayrılıp hafif silindir şekle getirilir. parçalar unda bir kez yuvarlanır ve tavada az yağda kızartılır ya da fokur fokur kaynar suda haşlanır.
sosu için de kabuğunu soyduğumuz domatesleri küp küp doğradıktan sonra tavada az yağda bir iki çevirip içine sarımsak, tuz ve baharatları + yarım bardak suyu da ekleyip bekliyoruz bi beş dk. ve sonra altını kapatıyoruz.
gnocchileri servis şekli olarak ben, roka ve benzeri yeşillik üzerine dizmenizi öneririm. gnocchi üstüne de sos ve yanına da eski keşar tabi ki.
afiyet olsun. *
umut sarıkaya tipi mutsuzluk tanımları
-
arkadaşınızla vedalaştıktan sonra aynı yolda bir süre yan yana yürümeye devam etmek.
kullanılmış külot satan kızın ilanı
-
bu yaşlı ve felçli adam donu gibi geldi bana ama, yine de alıcısına hayırlı olsun diyelim.
irem derici
italya denince akla gelenler
-
roma'da yemek yediğimiz minik bir restaurantta arkadaşıma "burda herkes türke benziyor. şu arkandaki adama bak, bildiğin allaaan konyalısı" dememle birlikte adamın masaya gelip "aaa siz de mi konyalısınız yoksa?" demesi. kibarlığıyla ezmesi, kemkümlerime ve bize her yer konya gibi salak bir espiriyle sıvamama bile gülmesi.
italya denince aklıma yerin dibine girdiğim bu sahnenin gelmesi çok acı.