hesabın var mı? giriş yap

  • napolyon'nun tablolarını incelerken rastlantı sonucu gördüğüm şahıs. meşhur taç giyme töreninin tablosu*.

    bu da bizim elemanımız. napolyon'un arkasında töreni dikkatle izliyor *

    bu olay bazı otoritelere göre avrupa'nın sekülerleşme sürecindeki en önemli sembolik olaylardan birisi. çünkü normalde papalar imparatorlara taç giydirirken napolyon tacı kendi kendine giydirmiş. ressam arkadaş da büyük ihtimalle böyle bir anı ölümsüzleştirmek istemiş. esas nokta şu: gerçekten de tören esnasında bir osmanlı mensubu bulunmuş mu yoksa tamamen ressamın hayal ürünü veya simgesel bir anlatımı mı?

  • arkadaşlarla kafeye gidilir, bir şeyler içilir, muhabbet edilir daha sonra hesabı ödemek için kasaya gidilir hesap ödenir ve ;

    a: arkadaş

    k: kasada duran adam

    k: memnun kaldınız mı efendim?
    a: evet yıllardan beri buraya geliriz zaten.
    k: ... (gülümser)
    a: belki sizden bile eskiyizdir burada.
    k: ben buranın sahibiyim.
    a: ...

  • kış uykusuna dalamayan sevimli bir ayı konu edilmişti bir bölümünde. casper ayıyı uyutmak için elinden geleni yapıyordu ama ayı bir türlü uyuyamıyordu. ayı gerçekten çok uykusuz ve çaresiz görünüyordu. sonra tesadüfen, ayıyı uyutmayanın, diğer mağaralarda uyuyan ayıların horlama sesi olduğunu farkediyorlardı. onlar uyanırken bizim ayı henüz yatmıştı kış uykusuna. uyumuştu.

    ne güzel bi çizgi filmdi bu. bir zamanlar her şey ne kadar güzeldi.

    edit: link

  • abicim bu nedir ya? her sabah kalkıp annemi ayrı babamı ayrı arıyorum dışarıya çıkmamaları için. tam ikna ediyorum birden ama'lı bir cümleyle çabalarımı boşa çıkarıyolar. camiler kahveler kapanmasa 90 yaşındaki dedem eve girmeyecek. ananeme alışverişe çıkma biz alırız, misafirliğe gitme diyorum haftaya akraba günüm var zaten yakında köye gidicem iptal edemem diyor. yemin ederim 3 yaşındaki yeğenim daha uslu bi çocuk. hiç değilse ısrar edince ses yükseltince anlıyo, lafımı ikiletmiyo. ben başkalarına bulaştırırım endişesiyle peçeteyle tuttuğum kolonyayla başka bir kolonyayı silip, ikinci kolonyayla el dezenfektanımı silip, el dezenfektanımla ellerimi temizleyip alkol zinciri oluşturup virüslere geçit vermiyorum, yaşlılar sokağa çıkıp hastalık peşinde koşuyo. korkutmak için izletmediğim video, söylemediğim yalan kalmadı. yarın ne yalan söylesem acaba diye düşünmekten yıldım. buradan yaşlılara sesleniyorum. silkinin kendinize gelin kardeşim.

  • önümüzdeki sonbaharda gösterime girecek olan spin-off üçlemeden önce bu üçlemede - en azından bir bölümünde - konu edilecek olan amerikan büyücüleri ve amerika'daki büyücü dünyasının temellerini oluşturan hikayelerin, yazar j.k. rowling tarafından pottermore internet sitesinde yayınlanmaya başladığı efsanevi seri. buna göre ;

    - yeni kıtanın büyücülük tarihi 14. yüzyıldan (1300'ler) başlıyor ve film serisinin geçtiği 1920'lere kadar geliyor
    - amerika'daki büyücülük okulunun adı : ilvermorny
    - salem büyücüleri ve cadı yakma muhabbetleri, yapılan duruşmalar işlenecek konular arasında
    - skin-walkers serideki yeni yaratıklardan ki hikayeleri amerikan yerlileri'nden esinlenilerek yazılmış
    - ayrıca hikaye amerika birleşik devletleri sihirli kongresi'ni de ele alacak.

    hikayelerin pottermore'a özgü tanıtım fragmanı yayınlandı. dediğim gibi, bu hikayeler yeni üçlemenin temelini oluşturuyor, rowling yeni üçlemenin dünyasını azar azar işlemeye başlıyor. buyurun izleyin efendim, huzurlarınızda ;

    magic in north america :

    https://www.youtube.com/watch?v=yzthw2ewpj0

  • ilk dersler... çukurdan biraz hızlı geçişimden sonra:

    "ooh, sik anasını evladım arabanın sik, babanın malı ne de olsa."