hesabın var mı? giriş yap

  • bakıyorum da bu özellik iyi bir şey gibi algılanmış. arkadaşım bir canlının kafası kopunca yaşamaya devam etmesi bildiğin eziyettir. yemek yok, görmek, duymak, vs. yok ama 9 gün yaşıyorsun. mal gibi ortalıkta dolanıyorsun bu ne kazandırıyor sana? kaldı ki hamam böceğisin bi de. lanet girsin böyle özelliğe.

  • metrobüs kullandığı için tebrik edilesi insandır. tek başına bir arabayla trafikte yer kaplamamayı tercih ediyor. ha telefon değiştirme konusunda falan vurun kahpeye.

  • öyle pek romantizm, aşk hikayesi tadında filmleri sevmem fakat bu filmin bir sahnesi var ki, hönkürerek ağlatıyor. aşkla bağlı olduğu kocasını kaybeden zavallıcığım kadın, cep telefonundan evi arayarak telesekreter mesajında konuşan kocasını dinleyip duruyor. bu nasıl bir çaresizlik, nasıl bir acı durumdur. insan da kendini bir o kadar çaresiz hissedip zırıl zırıl ağlamaya başlıyor kadınla birlikte.

  • boykotun başarısız olduğunun iddiası belirli aralıklarla sözlükte gündeme geliyor. gündeme getirenlerin bir karın ağrısı var ki sürekli önümüze sürüyor bu argümanı. boykot eden tek kişi kaldığımı bilsem bile devam edeceğim boykottur.

  • önce akhisar'ı yen genj de denilebilir mesela... heyecan tabi...

    çok sonra gelen edit: şimdi tekrar gündem olunca hatırlatayım dedim. başlığı ben açmadım, açan genç gerçekten heyecanla nasıl şampiyon olacaklarını anlatıyordu gs maçını alıp. ama daha oynamadıkları bir akhisar maçı vardı. ben de yazıverdim üstteki kısa cümleyi. sonra yenememişlerdi akhisar’ı ve o arkadaş da siliverdi başlığın ilk yazısını... böyle...

  • zamanında genç/yıldız şampiyonalarında oynadığımdan biliyorum, genç yaşta gelecek vaadederken sonradan basketbolu sallamayan ya da yeterince kendini geliştiremeyerek gözden düşen çocuklar hep olmuştur ve olacaktır. hem de inanılmaz sayıda.

    yalnız arkadaşın durumu biraz daha farklı. kendisinin çocuk yaşta annesini kaybetmesi nedeniyle depresyondan çıkamamış sanırsam. spor hayatı başarı hikayeleriyle dolu değil, arada böyle de üzücü hikayelere sahne olabilen bir şey işte.

    hala oldukça genç, zihin sağlığı tamamen bozulmamış ve geri döndürülebilecek gibiyse sıkı bir idman süreci ve mental çalışma onu yavaş yavaş a takım seviyesine çıkarır. umarım amerika'da oynamanın anahtarının uçak bileti değil nba scout'larının kendisini yeterli bularak draft etmesi olduğunu anlar ve hayatına kaldığı yerden devam eder.

    onca antrenman, emek ve uğraş boşa gitmemeli.

  • baget tarihçesi yüzyıllar öncesine dayanmaktadır. günümüzdeki modern görünümüne ulaşmadan önce genellikle ritüeller sırasında vurmalı çalgılar üzerinde kullanılmak için tokmak benzeri hali kullanılmıştır. orta çağ'da da insanlar canlı performanslara ritim ve müzik eklemek için kullanmışlardır. ilk bagetin ise yedinci yüzyılda asya'da ortaya çıktı bilinmektedir.

    günümüzde ise modern bagetler bir hayli çeşide sahiptir. öncelikle sayılardan başlayalım. en sık kullanılanlar; 2, 5 ve 7. kullanılan sayı ne kadar büyük ise hassaslık o denli fazladır.
    düşük sayı: daha ağır, daha kalın baget
    yüksek sayı: daha hafif, daha ince baget

    harfler ise çubuğun çapını ifade eder. a veya b harfleri kullanılmaktadır. b harfi daha kalın olduğunu göstermektedir. bu harflerin yanı sıra bazı zamanlarda n harfi de kullanılmaktadır. bu da baget ucunun tahta yerine naylondan yapıldığını ifade etmektedir.

    çalacağınız müzik türüne göre de kullanılan baget türü farklılaşmaktadır.
    rock ve metal türlerinde ağır ve kalın bagetler,
    pop – funk – r&b türlerinde orta ağırlıkta ve orta kalınlıkta bagetler,
    jazz – blues türlerinde ise daha hafif ve ince bagetler tercih edilmelidir.

    bagetlerin malzemeleri de çeşitlilik gösteren başka bir özelliktir. en çok kullanılan baget malzemesi hickorydir.
    akçaağaç: hafif
    hickory: orta ağırlıkta, yoğun ve dayanıklı
    meşe: ağır
    poliüretan: ekstra dayanıklı

    başlangıç için ise kullanılması önerilen bagetler 5a ve 5b'dir. en uygun bageti seçtikten sonra sıra ise uygun baget tutuş tekniklerine gelmektedir. bu tamamen kendimizi rahat hissettiğimiz teknikle ilişkilidir.
    uygun tutuşu öğrenmek çalma performansımızı arttıracak, kontrolümüzü arttıracak ve bagetin geri gelmesi en uygun hale bürünecektir.

    iki farklı tutuş stili vardır : traditional grip, ve matched grip.

    mathed grip: bagetleri tutmanın basit yoludur. davulcular tarafından kullanılan en yaygın tutuştur.

    1- alman tutuş tekniği: güç ön plandadır. bu tutuş sert bir tuşe elde etmemizi sağlamaktadır. bagetler yukarı aşağı hareket ederken 90 derecelik açıya ulaşılmalıdır.

    2- fransız tutuş tekniği : özellikle caz ve funk müzik türlerinde yoğunlukla kullanılan baget tutuş tekniğidir. bu teknik diğer tekniklere göre daha gevşet tutulur ve büyük ölçüde parmak kontrolü ve gücü gerektirmektedir.

    3- amerikan tutuş tekniği : orta seviyede bir tekniktir. iki tekniğe göre daha kolay ve orta seviyede tutuş gerektiren bir tekniktir. alman tekniği ile benzerliği epey fazladır. ancak alman tekniğindeki sert bulunabilecek 90 derecelik açı bu teknikte esnetilip 45 dereceye indirilmiştir.

    traditional grip : genellikle bandolarda kullanılan bir tekniktir.

    tutuşların daha detaylı hali için burayı inceleyebilirsiniz.