hesabın var mı? giriş yap

  • türkiye gibi insanların fikirlerinden çok giydikleri şeylere değer verilen az gelişmiş ülkelerde kafaya takılır.

    işte bu yüzden türkiye'de insanlar iphone 6'ya, lacoste tişörtlere, adidas ayakkabıya aldığı maaşın 300 katını verirken "yüzüm düşmesin eşe dosta" gibi saçma bir algıya sahiptirler.

  • öğrenci evi. evde 4-5 kişi kalıyoruz. bir arkadaşın kardeşi haftasonu ziyarete geldi. mutfağa bir daldı çocuk. nasıl temizliyor. utandık.
    dur da diyemiyorum ben. gittim artık en azından "ya uğraşma zahmet etme" içerikli bir şey söyleyeyim dedim. baktım ocağı silmekle meşgul.

    - ya uğraşmasaydın onunla bi de. bi ton zahmete girdin.
    + olur mu abi ya. bi iki sene daha rahat edersiniz işte.

    daha karışmadım ben. kimseye karışmadım ama. belediye bizim evi yıktı geçen gün. ayar yerim diye gık diyemedim.

  • ben yine en kötüsünü yazıp gidiyorum, ibret forever:

    genç kız, uzaktan uzağa beğendiği çocuktan gelen bi kahve içme teklifini coşkuyla kabul eder. yalnız, duruşmaya yetişeceğinden sınırlı bir vakti vardır, üzülerek belirtir. kahramanımız "yarım çay içeriz biz de? :)" diyerek sevimli bir orta açar. yarım çay, çok pratik bir tekliftir. kızın içi ısınıverir. çocuk kafeteryadan "yarım çay" ister. çaylar cidden yarım gelir. o dar vakitte içilir. sonra o şövalye "biz yarım içtik arkadaşım! ben yarısını öderim!" diye kavga çıkarana kadar her şey ne kadar da yolundadır aslında... de mi?

  • senin yuzunden kendi ulkemizden 15 bin km uzakta yasiyoruz. yeri geliyor muhendis adam bulasikcilik yapiyor yeri geliyor garson oluyor yeri geliyor kebapci oluyor burda. birsuru beyin gocu oldu, birsuru muhendis, doktor, yuksek egitimli insan kacti ulkeden. ıssizlik diz boyu. ulkenin hali icler acisi. bir gun allah askina disari cik su etrafinda 1000 koruman olmadan sadece insanlarin yuzune bak. konusmana gerek yok sadece yuzlerine bak. ne kadar mutsuz ve stresliler. kavga etmeye, kendi stres ve sinirlerini bir baskasinda cikarmaya yer ariyorlar.
    birak artik. bare kacip gelen, birsuru zorluktan gecen ve hala gecmekte olan bizleri burda rahat birak.

  • lan helal olsun adamlar siyasal islamı kullanarak bayat ekmekleri bile cahil kesime itelemenin yolunu bulmuşlar*

  • dev oyku kosesinde redhouse sozlukle ilgili tespitiyle olayı bitirmis adam.
    _yetmisaltıncı denek gelsin!!
    (eleman sallana sallana gelir,kenarda deneye girmis diger denekler bekliyodur)
    _ne var,ne yapıcaksınız bana?
    _al bakalım sunu.(redhouse sozlugu elemana verirler)
    _ne lan bu,aaa redhouse sozluk,hemen .mcıgın,.ikismenin ingilizcesine bakıyım neymis.
    _bu da aynısını yaptı profosor(elinden sozlugu alıp,kıcına tekmeyi basarlar elemanin)defol lan.
    (kenarda ki diger yetmisbes denek dallamalada guler buna,sitti lan der bunlara eleman).
    _yetmisyedinci denek gelsin

  • sabah 10'dan önce, akşam 10'dan sonra gereksiz mevzular için telefonumu meşgul edenlere hödük gözüyle bakıyorum. öğrenin bir zahmet şunu.

    bir de bir hanımla sokakta yürüyorsanız er kişi olarak, kaldırımın yola yakın tarafından yürümeniz önemlidir.

  • devamında da demiş ki; “ bununla birlikte, suudi arabistan, ıran veya işid'in uyguladığı sistemin adı şeriat olsa da, resulullah s.a.v efendimizin getirdiği şeriat değildir.”

    bak hele bak, lan ne hikmetse bu şeriatı arabistan bilmiyor, iran bilmiyor, afgan paki bilmiyor ışıdi talibanı kaidesi hizbullahı bilmiyor bi siz biliyorsunuz amk.

    yok evladım sizin anladığınız manada şeriat diye bişey yok. mevzu uzun, anlatsak da işinize gelmez ama yok.