ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
küfretmeden kendini ifade edemeyen yazar
-
(bkz: ne alakası var amk)
kesilen kızın gözlerini kaçırma zamanı
-
yahu şu ışid meydana çıktı çıkalı kız kesmek gibi ifadeler çok anlamlı bir hale büründü. sol frame'de bu tarz bir başlık gördüğümde arkasından nasıl bir vahşilik çıkacak diye korka korka açıyorum. normal anlamında kullanıldığını görünce rahatlıyorum. hale bak arkadaş!
(bkz: çocuğunun yanında kız kesen baba)
edit: yahu bu başlık niye başa kalır ki?!
balçiçek ilter
-
linc edildik demis. hayir yavrum ali ismail linc edildi. senin ise sucun sesli olarak soylendi sadece. ve insanlar senden farkli olarak sucunu seslendirmek icin goruntulerin cikmasini beklediler. (senin yapmayi tercih etmedigin bir sey bu)
senin "e kadin oyle dedi" gibi cocuk bile kandiramayacak seviyedeki savunman, aslinda buyuk olcekte akp'yi desteklemek, akp secmeninin gozunde gezicileri seytanlastirmak amacini ve cikarlarin icin (bir zamanlar soylu olan) meslegini bu yolda kullandigin gercegini ortemiyor.
herkesin hatalari vardir ama toplumunun %99'unun yanlisliklari ve karaktersizlikleri 1-2 kisiye zarar verir. siyasetci, gazeteci, fikir adami vb. isen hatalarin milyonlari etkiler ve gunahin milyonlarla carpilir. umarim cezan da milyonlarla carpilir.
koli bandı
-
modern dünyada günlük hayatımızın kahramanıdır koli bandı. elinize geçirdiğiniz bir koli bandı ile fiksleyeceğiniz sorunların sayısı saymakla bitmez. bunlara bilahare değineceğiz. ama ilkin bu basit ama mucizevi buluşun hikayesine bakalım ve bu hikayeyi onu ilk olarak üreten şirket olan johnson & johnson'dan alıntılıyalım.
bu ikonik bant, 1943 yılında illinois'li bir anne olan vesta stoudt adında bir hanım tarafından icat edildi. abd donanması'nda görev yapan iki oğlu olan bayan stoudt, illinois yakınlarındaki green river mühimmat fabrikasında çalışıyordu. bayan vesta, mühimmat fabrikasında paketlenen kutuların bir kusuru olduğunu gördü. kutular, kağıt bantla mühürlenmişlerdi ve onları açmak için bir sekme vardı. işçiler daha sonra su geçirmez hale getirmek için tüm kutuyu balmumuna batırıyorlardı. ancak kağıt bant çok inceydi ve şeritler genellikle yırtılıyordu, askerler de savaş esnasında ateş altındayken çılgınca mühimmat kutularını açmaya çabalıyorlardı.
bayan vesta stoudt kutulara baktı ve o anda beyninde bir şimşek çaktı. "kutuları kapatmak için neden su geçirmez bir bant yapılmasın ki?" dedi kendi kendine. neticede bu fikir işe yararsa donanmada görev yapan oğulları ve daha nice askerin hayatı kurtulabilir, askerler cephede ateş altındayken balmumuna batırılmış kutuları açmakla cebelleşmek zorunda kalmayabilirlerdi. hemen bu fikrini fabrikadaki amirlerine anlattı ama amirlerinden umduğu desteği ne yazık ki bulamadı.
bayan vesta stoudt su geçirmez bandı üretme fikrinden vazgeçmedi ve çareyi 10 şubat 1943'te amerika birleşik devletleri başkanı franklin d. roosevelt'e sorunu ve çözümünü şemalarla birlikte özetleyen bir mektup yazmakta buldu. başkan roosevelt o kadar etkilenmişti ki, mektubunu savaş üretim kurulu'na iletti, ardından da bayan stoudt projesinin onaylandığına dair bir mektup aldı. son olarak da ürün bir johnson & johnson iştirakı olan industrial tape corporation isimli şirket tarafından üretildi.
koli bandına ingizce'de duct tape dendiği gibi duck tape de deniyor. yani ördek bandı. niçin böyle dendiğine dair kesin bir çıkarım yapamasak da belirli bir fikre sahibiz. ördek bandı 1943'den önce de önce biliniyordu, ancak yapışkan özelliği yoktu. 1899 yılına kadar giysilerde dekoratif süs olarak kullanılan düz pamuklu ördek bezi olarak biliniyordu. aynı pamuklu ördek bezi veya ördek bandı, 1900'lerin başında çelik kabloları veya elektrik iletkenlerini sarmak için kullanıldı. genel inanış, ordu tarafından kullanılan bu yeni ürünün ördek bezi ile desteklendiği ve bir ördek gibi su geçirmez olduğu yönündedir. kısa süre sonra askerler tarafından silah tamirinden araç tamirine kadar neredeyse her şey için kullanıldı.
koli bandı öyle pratik birşey ki, sadece bir koliyi kapatıp güvenli bir şekilde paketlemenin dışında onunla envai çeşit şey yapılabilir.
parmağınıza batan bir kıymığı çıkarabilirsiniz.
önemli bir eşyanızı saklayabilirsiniz.
ev eşyalarınızı tamir edebilirsiniz.
haşerat temizliği de mümkün.
kıyafetlerinizin etek boyuna ayar verebilirsiniz.
kıyafetlerdeki tüylenmeyi koli bandı kullanımı ile temizleyebilirsiniz.
hayatınızı bir yerden bir yere taşıyabilirsiniz.
tamir parasını denkleştirene kadar, kaza yapmış aracınızı kullanılır hale getirebilirsiniz.
su geçirmez bir süper kahraman olan koli bandı adam haline de gelebilirsiniz.
johnson & johnson, kilmerhouse.com - roosevelt mektubu, businessinsider.com, onegoodthingbyjillee.com
facebook'ta yaşayan acıların kadınları
-
biri bugün şöyle bir şey yazmış paylaştığı yazıya "can yücel yine döktürmüs" . şimdi kendisine can yücel in öldügünü söylesem, çektiği acılara yenisini eklemenin vebalini alacağımdan direkt listemden çıkardım. sanırım buna dayanabilir. çünkü o güçlü bi kadın ve bir lafa bakar laf mı diye....
13 mayıs 2022 egm'nin atmış olduğu tweet
-
ak trollerin resmi sosyal medya hesaplarını da yönetmesi hadisesi
emrah serbes'in yazarlığı bırakması
-
yazarlığa meslek muamelsi yapanda, anca bizim ülkede olur.
sen fikir adamısın ,düşünce insanısın,hayatta eksik ve yanlış gördüğün ne varsa bi şeyler yazmakla mükellefsin.
aydınların sustuğu yerde ,cahiller bağırırmış.
iki yıl sonra ülke çok farklı olacak sanki, yine gençler ölecek , yine zalım zülmüne devam edecek,ama bu arada senin paran bittiği için yazman gerekecek.
bir erkeğe bağlanmak
-
bağlanmadan önce modemi kapatıp açın.
sevgili edinme konusunda hiçbir şey yapmayan insan
-
güzel insandır. oturup iki lafın belini kırabilirsiniz genelde kafa insanlar olurlar.
sevgili arayan tiple geçirdiğiniz vakitten tad almazsınız çünkü o avının peşinde olur. evet av.
ses kayıtlarını toplu taşıtlarda dinleten insanlar
-
sosyal medya olmaktan çıkıp, ana haber bültenine dönüşen insanlardır. dün 18.15 eskişehir-ankara yüksek hızlı treninde ben de gerçekleştirdim bu eylemi. başlarken bi tedirgin oldum, kavga çıksa, linç edilsem kaçacak yerim yok, 250 km hızla giden trenden de atlanmaz ki diye. bu tedirginlikle başlattım kaydı. herkes sus pus oldu, dinledi. yaklaşık on dakika boyunca kimseden ses çıkmadı. kayıt bitti, bir dakika geçti, hala çıt yok. sonra çözüldü insanlar, kimisi kendi arasında muhabbetine döndü, kimisi ses kaydını konuşmaya başladı. bir sonraki vagona geçtim, orada da açtım kaydı son ses. bir teyze ne olduğunu anladıktan sonra "dinlemek istemiyoruz biz bunları, montaj bunlar montaajjj" dedi. ben cevap veremeden birkaç kişi "kendi adına konuş, dinliyoruz biz" diye susturdular teyzeyi. bitince bir sonraki vagona geçtim, orada bir abla ben dinletirken bir yandan düşmanca gözlerle bakıp bir yandan yüksek sesle oflayıp pufluyordu, karşısındaki yolcu kendisini "şşşşt" diye susturup dinlemeye devam etti. toplam beş vagon boyunca karşılaştığım yegane kötü tepkiler bunlardı. bunun dışında insanlar kaydın trende dinletilmesine şaşırdılar ama tepki vermediler. bilal'in sesini duyunca yanındakine kafasını sallayıp "bak işte bu" diye işaret eden de vardı, "ne dinlio ki bu kız" diye şaşkın şaşkın bakan da. şaşkınlıkla bakanlara "başbakanımızla oğlunun ses kaydı çıkmış da, dinlememiştim, şimdi dinliyorum" diye açıklama yaptım. kimisinden bir karşılık aldım, kimisi anında kafasını çevirdi, karşılık alamadım. sonuç olarak 25 şubat 2014 günü 18.15 treniyle eskişehir'den ankara'ya dönen insanlar arasında bu kaydı duymayan neredeyse kalmadı. gururla bildiririm.*