ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
alex de souza vs gheorghe hagi
-
alex: palmeiras, cruzeiro, parma, fenerbahçe
# brezilya kupası (1998)
# copa libertadores (1999)
# uefa şampiyonlar ligi çeyrek finali (2008)
* turkcell süper lig : (2005, 2007, 2011)
hagi: steau bükreş, real madrid, brescia, barcelona, galatasaray
# avrupa süper kupa (1986, 2000)
# uefa kupası (2000)
# uefa şampiyonlar ligi finali (1989)
# uefa şampiyonlar ligi yarı finali (1988)
# uefa şampiyonlar ligi çeyrek finali (1991, 1995, 2001)
# fifa kulüpler dünya kupası finali (1986)
# uefa kupası yarı finali (1992, 1996)
* türkiye süper ligi şampiyonluğu (1997, 1998, 1999, 2000)
valla bence çok şey ifade ediyor.
fransa'da işe bisikletiyle gidene vergi indirimi
-
ıstanbul' da vergi indirimi kesmez, bisikleti ile işe sağ salim ulaşmayı başaran herkese ömür boyu maaş bağlanmalı. bu arabasını siki sanan puştlar yüzünden kaldırımda, sokakta hatta evinizin içinde bile ölebilirsiniz. bisikletle gezmek ise sırattan daha ince bir köprü.
kick-ass
-
şu içinden dünya çıkan filmler kadar güzel bir şey yok. bu da onlardan. niye film izler bi insan, bilmem herkeste farklıdır belki ama, bence gitmek için izler, gidebilmek için. bulunduğu her şeyden, herkesten. başka bir şey için izler. elbet kendini bulduğu, kendinden parçalar görmeyi de ister, ama başka bi dünyada. ondan şu başka bi ihtimal de var diyen filmler kadar cazibi yok işte.
türklerin övdüğü overrated şeyler
namazla boyun ağrılarından kurtuldum
stockholm'de sığınmacının tekmelediği kadın
-
saldırganı, sınırdışı edilip türkiye'ye gelir burada hırsızlarla ve hırsızlardan rahatsız olmayanlarla koyun koyuna yaşar gider sorun yok. o tekmeleri de burada sallarlar belki ona. yakışır bu ülkeye.
kız kıza rakı içmek
-
ben bunu bi kere yaptım bin yıl önce dağ başında bir şantiyede çalışırken birlikte kaldığım kız iş arkadaşlarımızla bi çıkalım dedik. anadolu'nun küçük sayılabilecek bir ilçesi. mekan sahibi de tanıdık. gittik dört kız söyledik rakılarımızı hazırlattık masamızı bir güzel içiyorduk ki bizim büyük şeflerden biri geldi. tesadüf diye düşündük adamın gelmesini meğer öyle değilmiş. mekan sahibi aramış sizin kızlar burada içiyor diye. şef bize biraz kızdı. burası istanbul değil, canınız içmek istiyorsa söyleyin bize diye. eee o zaman kız kıza rakısı olmaz dedik. o da olmaz dedi. konu kapandı. dört mühendis genç kadın anadolu'nun bir ilçesinde yalnız içemezmiş. bu da böyle bi anımdır.
bilinçaltınız neye takıntılı testi
-
öğrenmeye takıntılı olduğumu bildiren test. bunu da öğrenmiş oldum iyi oldu...
avrupa'nın türkiye'den geri olduğu konular
-
sabah sabah neşelenelim diye açtım yine aynı terane.
olm vurmayın lan ülke öldü.
önce vatan markalı nohutun meksika'dan gelmesi
-
firmanın adı vatan, sloganı “önce vatan” ama menşei meksika.
(bkz: vatandaşı olmasan eğlenceli ülke aslında)
görsel
bonus: anadolu mutfağı ama kanada malı
görsel
teşekkür editi: başlığımı akşam fox tv’de haber olarak , bugünde mansur yavaş başkanın twiti olarak gördüm çok mutlu oldum.
görsel
ali baba ve 7 cüceler
-
sayın cem yılmaz'a bana bu şerefi layık gördüğü için teşekkür ederim...
belki nereden esinlendiğini de açıklar ;)
sözlük erkeklerinin yakışıklılık dereceleri
-
derece benden daha yakışıklı.
gustav mahler
-
eserlerine kendi sesini de katmış, içinde yaşadığı acıyı, ızdırabı,bunalımı öyle yansıtmış bir besteci.
bunalımlı dönemlerinde ki hayatının çoğu evresi öyle geçmiştir, bir dere kenarına yaptırdığı sessiz sakin bir yerdeki evine çekilip bestelerini yaratmıştır.
eşiyle mutlu bir evliliği olmadı, bunalımları, eşiyle arasına girdi. daha sonraları gustav mahler'i anlatan bir kitap yazmıştır eşi ama kendi tarafından baktığı, kendini haklı gördüğü şekliyle yazmıştır. bir 10 yıl öncesinde the real mahler isimli kitap, mahler'i gerçekçi bir bakış açısıyla anlatmış, eşinin yazdıklarına karşı çıkmıştır. türkçe'de yayınlanmadı bu kitap maalesef.