ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
flört esnasında birdenbire iletişimi kesen kadın
-
arkadaşlar üzgünüm ama sizden daha ilgi çekici birisini bulmuştur. çağ; bıkma çağı.
edit: kadın suserlardan linç ya da dediklerimi yalanlar nitelikteki birçok mesaj aldım. böylece yukarıda söylediklerimin doğruluğu onaylanmış oldu. sayın hemcinslerim kimsenin cebinde beklemeyin, yedek plan olmayın. özsaygınız olsun.
bir otomobilden %174 vergi almak
-
(bkz: bmw 530d)
fabrika çıkış fiyatı:94.000tl
almanya* türkye* gemi ile nakliye(sigorta dahil):1.000tl
borusan holding karı:2.500tl
istanbul dan bayinin olduğu şehire nakliye(sigorta dahil):500tl
bayii karı:2.000tl
bayi satış fiyatı:100.000tl
ötv(%130):130.000tl
kdv(%18):41.400tl
trafik sigortası:200tl
trafik dosya bedeli:200tl
motorlu taşıtlar vergisi(6 aylık):2.200tl
aracın müşteriye anahtar teslim maliyeti: 274.000tl
sonuç:sıfır km 2012 model bir bmw 530d münich de herhangi bir bmw bayisinde anahtar teslim: 66.000euro iken, borusan oto avcılarda anahtar teslim:120.000euro fiyatla satılmaktadır.
diyarbakır'da öğretmeni döven hanzolar
-
öğretmene değil devlete atılan dayaktır.
bakanlık şapkasını önüne koyup öğrenciden veliye gelinen bu noktayı sorgulamalıdır.
10 km uzaktan selektör yapan bmw'li
-
görgüsüz bmw'li. tüm bmw sahiplerine sesleniyorum buradan. olm anladık zenginsiniz parayı bulmuşsunuz ama bırakın da iki kamyon tır otobüs sollayalım lan amk. sen de otobana aynı parayı veriyorsun ben de olm! audi'li mercedes'li sen de üzerine alınabilirsin.
kezban hashtag'leri
-
#iyikilerim (fotoda kocası, annesi ve babası var)
#aşkbebeği (hı hı biz zaten spor olsun diye yapmıştık, sizinki aşktan)
#kıymetlim (bu laf ne kadar ucuzladı son zamanlarda fark ettiniz mi?)
evet evet, var bizim ailede bir kezban. ama kezban olduğunun farkında değil minnoş.
1 yıl sonra gelen büdüt: ingilizce de yapmış bizim kezban! şöyle ki:
#myworld (şeyma subaşıdan arak)
#mylovehusband (hıhh iyice kıvama geldik!)
#the...s'* (nokta nokta olan yere soyadımızı yazıyoruz, ingilizceyi ağlatıyoruz ki herkes her boku çoooh iyi bildiğimiz gibi, bir kezban olarak ingilizceyi de çok iyi bildiğimizi görsün!!!)
*evine referans verirken kesme işaretiyle s'yi ayırması gerektiğini bilmiyor aşk bebeğinin anası! çok mu dert? değil ama kezban işte kezban! kalite ayrıntılarda gizliyse benim suçum mu?
kayınpederin her boktan anlaması
-
benim kaynımın kayınpederi bu. aydın abi.
dükkana raf yapılacak, ne yaptı ne etti marangozu saf dışı bırakıp sabah ezanıyla dükkanın önüne, elinde alet çantası, su terazisiyle damladı. raflar sik gibi oldu.
çanakkale'den yazlık alacağız, aydın abi ekspertiz kesildi başımıza. 2 yıl oldu hala bir yazlık alamadık.
rakı sofrasındayız, aydın abi hancı. rakıya buz atılmaması gerektiğini anlatıyor. rakı şalgamla içilmez, onunla içilmez, bununla içilmez. arsenikle içebilir miyiz aydın abi?
balık yiyeceğiz, aydın abi atlıyor hemen, yılların balık pişiricisi.
bir arkadaşımız araba alacak, nereden duyum aldıysa aydın abi ışık hızıyla araba pazarında ortaya çıkıyor. çocuk vw isterken bunun gazıyla fiat albea aldı. ağlıyo şimdi köşelere çömelip.
aydın abi çıkan omzu yerine oturtur, et terbiye eder, mangal yakar, mangalı söndürür, avize monte eder, mobilya cilalar, balkonda yasemin yetiştirir, gül budar, ütü yapar, mantının yapımını bilir, şarap eksperidir, boğa güreşcisidir, astronottur, tuvaldeki kadındır. hiç susmaz, herşeyi bilir, ölümüne tartışır.
yaşıtları hacıya gidiyor. keşke bu da gitse biraz.
çeviri
-
çeviri konusunda benim gibi takıntılı bünyeler için aşağıdaki bilgiler yararlı olabilir. kaynak olarak internetteki yorumlardan topladığım ortaya karışık bilgiler diyebilirim.
çevirmen olarak:
fransızca'da: cemal süreya, yaşar nabi nayır, sabahattin eyüboğlu, nesrin altınova, samih tiryakoğlu, hakkı süha zengin, şevket deniz, erdoğan alkan, ismail yerguz, roza hakmen ve tahsin yücel
ingilizce'de: hamdi koç, seçkin selvi, sevin okyay
rusça'da: mazlum beyhan, ergin altay, nihal yalaza taluy, ayşe hacıhasanoğlu, hasan ali ediz, leyla soykut ve mehmet özgül
almanca'da: behçet necatigil, zeyyat selimoğlu, iris kantemir, ahmet cemal, gülperi sert, regaip minareci
italyanca'da: şadan karadeniz, şemsa gezgin
ispanyolca'da: roza hakmen
aynı zamanda;
avi pardo, ataol behramoğlu, ülker ince, yusuf eradam, fatih özgüven
çeviri konusunda güvenebileceğiniz yayınevleri:
hasan ali yücel klasikler dizisi
meb tercüme bürosu
can yayınları
yapı kredi yayınları
iletişim yayınları
varlık yayınları
metis yayınları
kültür bakanlığı yayınları
yaba yayınları
mitos boyut yayınları
sander yayınları
altın kalem yayınları
cem yayınları
e yayınları
everest yayınları
sosyal yayınları
adam yayınları
doğan yayınları
merkez yayınları
plato yayınları
mediacat kitapları
iş bankası yayınları
marka yayınları
ayrıntı yayınları
epsilon yayınları
engin yayınları
remzi yayınları
parantez yayınları
altın kitaplar
6:45 yayınları
uzak durulması gerekenler:
kum saati yayınları
timaş yayınları
oda yayınları (zaman zaman)
bordo siyah yayınları (zaman zaman)
mercek yayınları
mavi yelken yayınları
armoni yayınları
kitap zamanı yayınları
alfa yayınları
inkılap yayınları
ithaki yayınları
izmir ilya yayınevi
iskele yayınları
mustafa bahar
indigo kitap
not: yorumlar ve öneriler gelirse ekleme/çıkarma yapılır.
ekleme için fdensyeordankya'ya, stabiliz'e, zephyrus'a, zach dawnbringer'a, blockperception'a, the zombie hunter'a, i am aysberg'e, high anchor bunget'a, riwi'e, tibetli rahip'e, korsan patates'e, jack oneill with two ls'e teşekkürler.
doktor hasta diyalogları
-
diz kapağımın arkasında ve kollarımın iç kısmında tam eklem yerlerimde minik kırmızılıklar şikayetiyle gittim doktora.. bi süre konuştuk, sonra muayene sedyesine yüzüstü uzanmamı istedi doktor..
"işte sıçtığım an!" diye düşündüm.. yüzüstü ve sırtüstünü hep karıştırırım ben.. yüzümüzün üstüne yatınca mı yüzüstü oluyo, yoksa yüzümüz üste gelicek şekilde yatınca mı bi türlü aklımda tutamıyorum..
bunları düşünürken, aklıma bi cinlik geldi.. dedim "önce yüzüm yukarı gelecek şekilde bi yatayım, doğruysa zaten doktor bey, muayeneye başlar.. yok başlamazsa bi de öbür türlüsünü denerim.."
önce yüzüm yukarı gelecek şekilde uzandım..
baktım doktor beyde bi hareket yok, yavaşça yan döndüm, sonra bi de yüzüm aşağı gelecek şekilde uzandım.. bikaç saniye sessizlik.. "yanlış oldu herhal" diye yine döndüm.. doktor öle ayakta bekliyo bana bakarak..
"alla alla.." dedim.. "kompil karıştırdım herhalde ben!?" bi daha yan döndüm.. bu sefer ellerimi de yastık gibi kafamın altına aldım, cenin pozisyonu gibi hafif..
hala ses yok.. "dur.." dedim "bi de öbür yana döniim".. ama stresim de artıyo bu arada.. "acaba kompil ayağa kalkıp yeniden mi başlasam" diye de düşünüyorum, tam ben yüzüstünü bulduğum sırada görememiş filan olabilir diye..
kendi etrafımda bi tur daha attım ama ağlıcam artık.. doktor da ölee bekliyo başımda.. en son yüzüm yukarı gelicek şekilde yatarken bu da mı gol değil! bakışımla bi daha baktım doktora..
__"napıyosun yaa??!!" dedi..
napıcam ya napıcam??!! kabir azabı çekiyorum, yattığım yerde.. öle seyredeceğine, kolumdan tutup doğru yöne dönderiversen nolur??!
halkın anlıyacağı dilden konuşsun doktorlar biraz!! yüzüstümüş!!1