hesabın var mı? giriş yap

  • kendisi istanbul içerisinde mecidiyeköy'den ümraniye'ye 2 saatte giderse şükreden bir yazar tarafından küçümsenen teknoloji.

    lan trafiği var, regülasyonu var da var bu işin. uzaylıya haraç yedirmeden olmuyor işler öyle kolay.

  • ertem: rasim seyircimiz demiş ki "rasim öyle esnedi ki, o esneyince cama baktım. camdan bir şey geldi sanıp korktum."
    rasim: öyle miiiii? (telefonunu kurcalıyor, ertem'in ne dediğini duymuyor bile)
    ertem: evet öyle yazmış.
    rasim: saağ olsunlaaar. (hiç anlamadı, dinlemedi bile...)

  • gogol'un beni, çevremi ve yaşadığımız garip süreci betimleyen, ve bunu yapabildiği için en kolay biçimde benimseyebildiğim, hayranlıkla okuyabildiğim öyküsü.
    bürokrasi nedir, nasıl menem bir şeydir, kimin canını yakar, kimlere göz kırpar ? sorularının en güzel cevaplarını içermektedir.
    beni içten içe rus edebiyatına bağlayan ve oraya sürükleyen öyküdür aynı zamanda. bir kapı niteliğindedir benim için.

  • sözlükteki hesabımı kimse bilmiyor. bazen burda yazdıklarımı twitter, facebook sayfamda ''adam iyi yazmış'' diye paylaşasım geliyor.

    sanırım psikolojik sorunlarım var.

  • öğrenci- hocam bu dersi 5. kez alıyorum lütfen yardımcı olun.saygılar

    iade cevabı

    hoca- 6. kez almanızda bir sakınca yoktur.sevgiler

  • fransa'nin 1. dünya savasi sonrasindaki savas bakani olan andre maginot'un tekrarlanmasi muhtemel bir alman saldirisina karsi ortaya attigi savunma fikri ile olusmustur maginot hatti. hat 240 km'den ibaretti ve son derece iyi hazirlanmisti. bu hatti geçmek isteyen bir ordu sadece erir biterdi. hat üzerinde yer alan kaleler birbirleri ile yeralti tünelleri ile baglanmisti ve mühimmat bu tüneller yardimi ile hattin bir ucundan diger ucuna rahatlikla tasinabiliyordu. hat sadece silahlarla degil, her türlü konforla da donatilmisti. düsman savasin tüm gerçekleri ile yüzlesirken, fransizlar arada bir içkilerini tazelemek için kendilerini bekleyen barlara gidebilecek, rahat yataklarda korkusuzca uyuyabileceklerdi. hat sadece alman sinirini kapsiyordu. isviçre ve belçika sinirlarinda devam etmiyordu. isviçre tarafsiz olmasi ile taninirdi, problem degildi. ingilizler de belçika üzerinden gelecek bir saldiri olmasi durumunda fransizlarla beraber hareket etmeye söz vermislerdi. zaten almanlar tanklarini buradan geçirmeye çalissalar doga onlari uzun süre engelleyecekti.

    almanlar maginot hattini geçmek için kasmadilar. yüzyillar önce cengiz han'in çin seddi karsisinda yaptigini yaptilar, yani etrafindan dolastilar. fransa'nin çok güvendigi ormanlar da alman tanklarini engelleyemeyince büyük savunma plani tam bir fiyasko oldu. almanlar kisa sürede paris'e girerek fransa'nin isgalini tamamladilar, ve on yillar boyunca büyük külfetler ile hazirlanan savunma hatti dogru dürüst kursun sikamadan teslim oluverdi.

    maginot hatti simdilerde sarap mahzeni, eglence mekani gibi amaçlarla kullaniliyor, ve halen dimdik ayakta. *

  • hehehehhehe.

    ahmet şık geldi benim aklıma:

    "benim bayrağın arkasına gizleyecek bir suçum, dinin arkasına gizleyecek bir günahım yok."

  • herkes kötü diyor, adice diyor, çirkin diyor tamam ama beynine nasıl söz geçirebileceğini söyleyemiyor kimse. aksi de mümkün olmuyor işte kimi zaman. misal benim kira borcum 3 olmuş, ev sahibim gitmiyor aklımdan, gitmiyor amk. ne yapayım lan ne yapayım ben, manitayı mı terk edeyim, ne edeyim. konuşurken herkeste laf bol tabi.

  • zamane çocuğu değildir.
    bir evvelki zamanın ve zamanların çocuğudur.

    saftır, masumdur..
    zanneder ki o uçaktakiler kendisinin el salladığını görecekler.
    sıcakkanlıdır. sevecendir.

    düşünmez kim ne der diye.
    demiştim değil mi? ama yine diyeyim: bu zamanın çocuğu değildir.