hesabın var mı? giriş yap

  • bi keresinde kendi cep telefonumun üzerine yatmışım tabi farketmemişim, o da son aranan numara olan evin numarasını aramış, gittim açtım ev telefonunu hiç ses gelmedi ben de sapıktır diyip bi güzel küfrettim, sonra girsin ibneye diye telefonu açık bıraktım unutmuşum öle, yarım saat sonra bi arkadaşı cep telefonundan aramak için telefona baktığımda acı gerçeği öğrendim kendimden tiskindim...

    edit: yeni nesile açıklama yapma gereği hasıl olmuş. o yıllarda telefonlar tuşlu ve cep telefonundan ev telefonunu aramanın dakikası bir kaç milyon. öyle paket maket de alamıyorsun.

  • içine keklik eti mi karışmış nerden bilecen? dedi ya.. işte ben o an, hayatı sorguladım. ben olsam köpek eti mi, kedi eti mi nerden bilecem diye düşünürdüm. ama bak amcaya ne kadar iyimser, milletin arayıp bulamadığı keklik etini ne idüğü belirsiz sucuğun içinde bile düşündü. bundan kelli, daha iyimser bakacağım hayata. teşekkürler amca, teşekkürler sucuklar!!

    edit:anlatım bozukluğu

  • masal tadında bir film. çocuk olmanın, bir çocukla arkadaş olabilmenin nasıl bir şeyler olduğunu çok güzel anlatmış. açılış sahnesi de en güzeller arasına kafadan ilk üçte girer.

  • travma nedeni: sakallı bebek

    1987-88 suları olduğunu tahmin ettiğim bir senenin yaz aylarında, tan gazetesinin "sakallı bebek doğdu, kıyamet kopuyormuş, tarih 3 temmuz, hobarey" diyerek duyurduğu ve çocukluk kabuslarımızın baş köşesine yerleşen sakallı, nur yüzlü (!) kişiliktir. doğduğu zaman konuşmuş ve "şu şu gün kıyamet kopacak savrulun bre ağalar" demiştir. ancak fotoğrafı çekilemediğinden, robot resmi sayfaları süslemiştir. o gün geldiğinde, bütün 80ler çocukları istisnasız bir yerlere saklanmışlar ve saatin gece 12 olmasını korkuyla beklemişler idi. örneğin ben bütün günümü bir masanın altında geçirmiştim.

    sonuç: gerçekliği şüpheli dahi olsa söylenen herşeye inanmak. daha sonra olayların içyüzü ortaya çıktığında herşeye karşı bir güvensizlik yaşamak. kıyamet habercileri haberlerinin herzaman için ilgi çekmesi. marduk'u merak etmek, kıllanmak.

  • durakta, elinde bir kagit tutarak bekleyen bir insani ilan dagitiyor sanip, elindeki kagidi alip uzaklasmaya baslamak.

    adam arkamdan bagirinca farkettim ne kadar sacma bir sey yaptigimi. ama geri donup bakacak cesareti de bulamadim kendimde. bacaklarim gotume vura vura kactim. halbuki el ilani almaktan nefret eden biriyim. almam ama sonra da merak ederim icinde ne oldugunu, bu kez zincirleri kiracam, alacam demis idim, nereden bileyim boyle olacagini.

  • bugün açılan ve öğretmenlerimize yönelik kabul edilemez bir ithamda bulunan başlık kapatılmış, söz konusu başlığı açan yazar sözlük'ten uçurulmuştur.

    ekşi sözlük, yürüdükleri zorlu ve onurlu yolda her daim öğretmenlerimizin yanındadır. bu tür ithamlarda bulunan söylemlerin ekşi sözlük'te barındırılmasının hiçbir şekilde mümkün olmayacağını paylaşmak isteriz.

  • beşiktaş'ın şampiyonlar ligi gruplarında yapacağı son maç.

    kendini avrupa'nın en büyük takımı say.+

    herkesle dalga geç, aşağıla, küçük gör.+

    yerel rakibin (fenerbahçe) avrupa'da lime lime doğranırken dalga geç.+

    ama aynısı sana olunca destek bekle, milliyetçilikten ve türklükten bahsedip iki yüzlülük örneği göster.+

    sağa sola renkli menkli (hayır ne alaka amk) diye saldır ama sahaya kırmızı renkli formayla çık.+

    kendine efendi de ama seni desteklemeyen herkesin anasına avradına küfretmeyi kendinde hak olarak gör.+

    tüm bunların ardından gelen eleştirileri bütün dünya'nın sizi kıskandığı, türkiye'de başka takım tutanların sizden korktuğu şeklinde yorumla.+

    işte, tiner kafası.

  • herif bilmem kaç milyona verilen ihaleyi neredeyse onda birine ihale etti.

    belediye arazilerininin toki ye devredildiğini öğrendik.

    şahsa tahsis edilen 4x4 araçlar var mesela.

    ....

    daha nasıl bir yolsuzluk lazım sana

    edit: internethaber’i kaynak gösterip mesaj atanlar var. güldürmeyin kendinize.

  • "sağ çıksalar ne olacak" gibi korkunç bir cümlenin geçtiği, ne kadar lanet bir ülkede yaşadığımızın tekrar fark ettiren açıklamalar.

    "karaman’da su patlaması sonucu çöken ocakta mahsur kalan işçilerden mehmet bahar’ın eşi emiş bahar madenin kötü koşullarına ve yetkililerin umarsamazlığına isyan etti.

    isyanın gözyaşlarıyla anlatan emiş bahar, çalışma koşullarının kötülüğünü ve geçim sıkıntılarını belirterek "içeriden sağ çıksalar ne yapacağız? üç aydır bizi yedirdiler, bitirdiler. maaşlarını düzgün vermediler. elimizde yiyecek ekmek koymayıncaya kadar uğraştılar. şimdi de canlarını aldılar. sağ çıksalar ne olacak, çıkmasalar ne olacak? maaşlarını düzenli vermezlerdi. ekmeklerini ellerinden aldılar. servislerini ellerinden aldılar. güneyyurt'u yediler bitirdiler. güneyyurdu bitirdikleri gibi her tarafı bitirdiler"

    bizim halimiz ne olacak? bitirdiler bizi, bitirdiler. bugünü yarına atarlar, yarını öbür güne atarlar. üç aydır maaş yüzü görmeyiz. eller bayram yaptı, biz yapamadık, eller kurban kesti, biz kesemedik. bu darlığın bir bolluğu olurdu ama olmuyor işte, olmuyor. dün öğleden beri içeride sağ adam mı kalır? memuruz deyip gezerler. işçilerin sırtından memurlar... ama bunları süründürmeli. hepsini süründürmeli"

    video