hesabın var mı? giriş yap

  • yıl 1978 niğde'nin bor ilçesinde lise öğrencisiyim o yıllar. yaz tatilinde kendi dükkanımıza gitmeden önce bir kırtasiyeci kasetçi abimiz vardı. onun gazeteleri motosikletiyle dağıtması için ben onun dükkanını 1-2 saat kadar beklerdim. bir gün benden yaşça büyük bir abimiz dükkana geldi tommiks, teksas, kaptan swing gibi resimli romanlardan üçer tane aldı. bende bu kitapların kim için aldığını sorduğumda " benim çocuklara " alıyorum dedi. bende "bu kitapların çocuklara bir yararı yok şiddete yönlendirir bence sen red kit almalısın hem red kit amerikan toplumuyla kapitalizmle dalga geçer eğlendiricidir " gibisinden bir sürü lüzumsuz laf ettim. adam sinirlendi " sana ne kardeşim, ne kadar bunların parası" dedi aldıklarnın parasını verdi gitti. ertesi gün gene kırtasiyeciye yardım için gittiğimde " aman gelme dün ülkü derneği başkanı dernekte milliyetçi mücadele öğrensinler diye kitap almak istemiş sen dalga geçmişsin red kit önermişsin sana çok kızmışlar aman evine git ortalarda gözükme seni dövecekler" dedi. yirmi gün kadar korku ile evde geçirdim. sonra okullar açılınca bu olayı unuttum bir gün okula giderken ensemden bir yumruk yedim. arkasından karnımdan yediğim yumrukla yere düştüm. bir anda etrafımda neredeyse 20 kişi vardı. tekme tokat öyle bir dayak yedimki gözümü bor devlet hastanesinde açtım. tedavi sırasında sigara içmeye koridoro çıktığımda doktor ve hemşireler başımdan geçeni öğrenmiş elimde sigara gördükleri için adımı red kit koymuşlardı. bu olayda fecaat olan ülkü derneklerinin milliyetçi mücadelenin nasıl olacağını öğretmek için resimli roman kullanmalarıydı.

  • takımla maç yapma kısmına takıldım bu ödüllerde.
    türkiye'de yenilmedik oluşum kalsın istemiyorlar herhalde.

    edit büdüt: şimdi editlemek istemezdim ama takımla deplasman gezisi de sıkıntılı. düşünsenize uçakla gittiğiniz yerden takımın yediği gol sayısına göre otobüs, minibüs, zeplin bilimum araçlara dönüyorsunuz. artık fark fazla olursa otobüsü çekin diye önüne mi sürerler köle gibi bilemedim. futbolcuların gerçek hayattaki zekası oyun zekası gibiyse orada unutulmanız da ciddi bir olasılık. olmadı 11 kişi + siz para toplayıp özel araç falan tutulur, adamlar zengin.

    bu arada ben de fenerbahçe'liyim ama en son chelsea maçına gittim, zirvede bıraktım.*

  • bülent ersoy'un taksi süreceği günleri de görecekmiş istanbul dediğim güzel haber.

    yarın akp genel başkanı bir khk ile yasayı değiştirir, malum bir çok milletvekili şoför koltuğuna geçerse mecliste el kaldıran kimse kalmaz.

  • ..seneler önce havalimanında çalışıyorum..20lerin başındayım..işim gereği de ya kodaman heriflerler ya da ünlülerle uğraşıyorum..bir gün bir hengame koptu dış hatlarda dediler ki tarkan geldi..koştuk gittik en yakın arkadaşımla..o zamanların yapıkredi lounge gelmiş oturmuş..ulan diyorum hayırdır vipe gitmemiş..neyse bir enerji,bir güzellik..dedim yok böyle olmaz gittim ben yanına dedim sarılalım mı tabiii kii dedi kalktı oturduğu yerden..sımsıkı sarıldık..sonra dedim bir de fotoğraf nolur..aldı benim telefonu kendi selfimizi çekti..o zamanlar selfi falan da yoktu..sonra gözü kolonun arkasından bize bakan görevliye takıldı..benden yaşça büyük bir kadındı,lounge temizlik görevlisiydi..sen niye uzakta duruyorsun gelsene dedi..kadın utandı sıkıldı..yetkilisini gösterir gibi oldu ki tarkan aaa ama lütfen dedi gitti kadının yanına..sımsıkı sarıldılar..herkes onları izledi..benim gözlerim doldu..çünkü bir kaç gün önce seda sayan'dan gerçek isminin aysel olduğunu bilmediğim için fırça yemişim..dedim ki evet sen gerçek bir megastarsın..
    aklımda, kalbimde tarkan'ın yeri bambaşkadır..onun gibisini görmedim..bir insan nasıl bu kadar alçakgönüllü,nasıl böyle güzel olabilir bana gösterdi..geldik 2022 yılına hiçbir şey değişmedi..gündemin berbatlığında konuşması gereken herkes kafasını gömerken ilk önce tarkan konuşuyor..yapmayın diyor,nolur kıymayın doğaya, hayvanlara,çocuklara, gençlere diyor..iyi ki varsın güzel insan,iyi ki..

  • teaser'ı düşen, sonbaharda netflix'te yayınlanacak jonathan larson'un orijinal tiyatro oyunundan uyarlanan lin-manuel miranda filmi. andrew garfield, alexandra shipp, vanessa hudgens, bradley whitford, judith light, joanna adler filmin kadrosunda yer alan oyuncular. uyarlamayı tony ödüllü steven levenson yaparken, lin-manuel miranda filmi yönetti.

    konusu: 1990 yılında geçen tick, tick…boom!, new york'ta yaşayan hevesli müzikal bestecisi jon'un hikâyesini anlatıyor. jon, garsonluk yaparken bir yandan da sıradaki muhteşem amerikan müzikali olmasını ve bu sayede nihayet büyük çıkışını yapmasını sağlamasını umduğusuperbia'yı yazmaktadır. aynı zamanda, jon'un kariyeriyle ilgili tutkuları için kendi hayatını askıya almaktan bıkmış olan kız arkadaşı susan'ın baskısı altındadır. bu sırada en yakın dostu ve ev arkadaşı, madison avenue'daki yüksek maaşlı bir reklamcılık işi için yaratıcı hayallerinden vazgeçmiştir ve evden taşınmak üzeredir. jon, 30. doğum günü yaklaşırken kaygı ve endişe doludur. acaba hayalleri, ödediği bunca bedele değecek midir?

    https://www.youtube.com/watch?v=kajxfrshqfw

  • malzemeler:
    - tırnak makası
    - havlu
    - ortamı iyice ısıtacak bişey (kalorifer, soba, fan)
    - 1 arkadaş
    - fotoğraf makinesi

    öncelikle biliniz ki kedi denen mahlukat ancak ve ancak gerçekten kirliyse ve hızlıca temizlenmesi gerekiyorsa yıkanmalıdır. kirden görünmez halde olan ortalama normallikte bir kedi 1 bilemedin 2 gün içinde kendini pırıl pırıl yapabilir. her halükarda sizin onu yıkamanızdan çok daha temiz olur.

    yıkanmanın, kedi hayatında belli bir kontörü vardır. her yıkama kedinin derisinin altındaki yağ tabakasını inceltir ve sağlığı için olumsuzdur. özellikle bebek kedilerde banyo sonrası üşütme problemi kedinin cennette soluğu almasıyla sonuçlanabilir.bu önemli bilginin ardından almanız gereken tek önemli tedbir kedinin tırnaklarını itinayla kesmektir.

    tek başınıza kedi yıkamaya kalkmayın, hem size hem minik kediciğe yazık. bir arkadaştan yardım isteyin böylece yaraları eşit şekilde paylaşmış olursunuz.

    kedilerin suyla problemi gerçekte yoktur ancak kurbanlık koyun gibi karga tulumba suyun altına sokulup uygun olmayan bir su sıcaklığında dan dun yıkanan bir kedinin yaptığınızdan memnun olmasını bekleyemezsiniz. kedinizin ruh halini yüksek tutun, sinirli ya da rahatsız edici olmayan, güven veren sakin bir sesle, duymaya alışık olduğu kelimeleri ve sıkça da adını söyleyin. siz gergin olursanız o da gergin olur. su sıcaklığı soğuğa yakın ılık olmalıdır, kendi yıkandığınız sıcaklık kediye fazladır ama soğuk olmaması da önemlidir. bir kişi kedinin ensesini ve patilerini tutarken diğeri sabunlama, çitileme ve durulama işlerini yapmalıdır. kediyi tutma işini üstlenen kişi tercihen bu işte deneyimli ve gözüpek biri olmalıdır. durulama işlemini sakın baştan savma yapmayın. küçüğün tüyleri arasında kalan sabun artıkları, yalanan kedinizin zehirlenmesine yol açabilir. eğer bebek kediyse mümkün mertebe yıkamayın, hadi yıkadıysanız banyo sonrası ısıtma işlemini ciddiye alın.

    ıslak bir kedi dünyada görebileceğiniz en komik şeylerden biridir bu yüzden ısıtma işlemine geçmeden hemen önce hızlıca kedinizin sırılsıklam halinin fotoğraflarını çekin. bu aşamada ışık hızında davranın yoksa ıslak kedi fotoğraflıcam derken zatürre olmuş bir kediniz olur.

    ısıtmak için fön makinesi kullanmaya kalkmayın, kediler bu aletin sesinden öyle bir korkuyor ki sizi doğduğunuza pişman edebilir. fön makinesi yerine havluyla hızlı hızlı suyunu almak ve sıcak bir ortama oturtmak tercih edilmelidir. kediniz kendisini yalamak suretiyle kurutmaya başlayınca fiti fiti diye yavaşça tarayabilirsiniz.

    dikkat!!: kedilere parfüm sıkmayın. kedi size güzel kokmak zorunda değildir, dahası sizin güzel bulduğunuz kokulardan kediler iğrenir. parfüm sıkılmış bir kedinin başka kedilerle sosyalleşmesini ve kendini kabul ettirebilmesini beklerseniz daha çok beklersiniz. parfüm kokuları içinde gelen kediyi koklayan diğer kediler, bunun uzaydan gelmiş tanımlanamayan bir nesne olduğu sonucuna vararak biricik kedinizi dışlar, bunun sonucunda da elinizde kala kala depresyonun dibine vurmuş bir kedi kalır.

  • peygamber efendim dediğin adamın ilk karısının kendisinden önce üç eşi olmuştu. sakat bir kafa yapısı var maalesef. zokora olayından sonra en büyük falso oldu, futbolcunun zeki çevik ve ahlaklısını seviyoruz.

  • zaytung haberlerinden bile daha saçma. çok haber izlemiş okumuşumdur ama bu kadar saçma bi haberi ilk defa görüyorum. koca valilik açıklama yapmış ya olacak iş değil.