ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
jiddu krishnamurti
-
ifade etme hususunda çığır açmış muhteşem bi adam. okudukça zihni berraklaştırıyor:
"insanın dramı sanki başka türlüsü de olabilirmiş gibi görünmesine rağmen yaşamın tadına varamaması yaşamın keyfini gereği gibi çıkaramamasıdır. karmaşık çelişkili düşünceler ve duygular arasında korkular ve kaygılar içinde bocalayan ne istediğini ne istemediği tam olarak bilemeden tatsız bir yaşamı sürükleyip duran insanın bu durumu gerçekten acıklı… ya da şöyle söyleyelim: insan kendi kendinden habersiz koşar adım ölümüne yol alıyor".
"şiddet sadece bir başkasını öldürmek değildir. bir keskin söz kullandığımızda, bir kişiyi dikkate almayan bir davranış yaptığımızda, korkuyu hissettiğimiz için itaat ettiğimizde bunlar da şiddettir. öyleyse şiddet tanrı adına bir katliam yapmak, bir toplum ya da ülke adına öldürmekten ibaret değildir. şiddet bunlardan daha da çok kez ustaca, daha derindir ve bizler bunlarla şiddetin daha derin olanlarına başvururuz".
14 yaşındaki çocuğun ailesini katletmesi
-
ailenin kötü yetiştirdiği bir çocuk, bu sefer direkt kendi ailesine zarar vermiş en azından.
keza bıktık başkasının kızına, çocuğunu zarar veren suç makinelerinden.
hep böyle devam edin işte.
özelden gelen bazı mesajlar üzerine bir edit :
arkadaşlar böyle haberler üzerine " üzüldüm, kahroldum " demek bir marifet mi ? yahu böyle bir habere benim veyahut başkalarının sevinebileceğini nasıl düşünüyorsunuz manyak mısınız siz ? verdiğimiz tepkiler yıldığımızdan, bıktığımızdan dolayı. 14 yaşında çocuk diyorsun atarlanmayı biliyor, silahın yerini, kullanmayı, aileyi tek tek öldürmeyi ve sonunda da kaçmayı biliyor ! şaka mısınız siz neyin empatisini, niçin kurmalıyım ? bu içte büyüyen öfkenin, elbet bir gün bir şekilde yansıtılacağı aşikar. ben de bunu belirtmek istedim. kim ki katil olma potansiyeli olan bir çocuk yetiştiriyorsa bu toplumda, ilk o görsün şiddeti, ilk o yesin ilk kurşunu. bıktık artık milletin sorunlu ilişkilerinden, bu ilişkilerden doğma çocuklarının topluma verdiği zararlardan bıktık !
istifa etmenin dayanılmaz hafifliği
ev ve araba almanın mucize olduğu garip dönem
-
içinde bulunduğumuz dönem. eskiden insanlar emekli ikramiyeleriyle adam gibi bir semtten ev alabiliyorlarmış. şimdi ancak orta sınıf bir araba alabilirsin o parayla.
pınar süt'ün 117 milyon kar etmesi
-
protestosu falan ayrı. ama türkiye'nin süt mamülleri devi yıllık 7-8 milyon dolar kar ediyorsa ülke için yazıktır. osuruktan futbolcu yahut avrupalı bir kobi kadar kazanamamış koca şirket.
kendi içimizdeki durum farklı görünebilir ama dışarıdan bakınca türk halkı ve şirketleri birbirinden fakir. :(
neyse, 2023'e az kaldı. seneye her şeyi düzeltecek büyük patron.
minibüsçülerdeki kızgınım vites değiştirmesi
-
akabinde yeni binen yolcunun gönderdiği bozukluklar asabi bir şekilde fırlatılır, paracıklar o ivmeyle fırlatıldıkları yerden sekerek, sefere çıkmış yeniçeri ordusu gibi dört koldan yedi düvele dağılırlar.
kadir şeker'in kurtardığı kadının verdiği ifade
-
sevgilisini kastederek "onun için üç çocuğumu biraktim" dediği kismindan sonrasını okumaya gerek olmayan ifadedir.
bağırışından ne sattığı anlaşılmayan seyyar satıcı
-
yardıma ihtiyacı olan bir seyyar satıcı da olabilir.
- uuiiyyaeeaaağğğğğ
- kaç para o ?
- uiyyeeaağğğ
- anam yanıyormuş herif.
tıka basa kadınla dolu ıssız bir adaya düşmek
-
tıka basa kadının olduğu ada nasıl ıssız olabilir ki dedirten kaza.
terrorism religion nation there is no homeland
-
akp, beykoz, gençlik kolları, there is no brain.
edit: beyruta gidelim mi adlı yazar arkadaşımızın paylaşmamı rica ettiği bir kampanya var. aşağıdaki linkten ulaşınız.
(bkz: 23 nisan 2016 devrim yılmaz'a yardım kampanyası)