ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
17 ocak 2022 bir rus'un araç çıkışımı kapatması
-
20 yıllık antalya'lı olarak 2 tanıdık arkadaşını arayıp önden arkadan sıfır, çıkamayacağı şekilde park ettir o uğraşsın. sen az bi geri manevra yapıp çıkarsın oradan. onlar çamur olursa sende balçık olursun.
7 aralık 2021 tuvalet kağıdı zamları
-
akit gazetesinin tanesi 1,5 tl.
32'li alınca 48 liraya geliyor, devir tasarruf devri.
barda hatunla muhabbet açma klişeleri
-
kız: hadi size gidelim. adın ne bu arada?
erkek: ahmet.
kız: aa boşver vazgeçtim.
not: bora değilseniz asla gerisi gelmez.
demirtaş'a selahattin demeyeceğim
-
bir davutoğlu ifadesi. selahattin kendisine selahattin eyyubi'yi hatırlatıyormuş. selo başgan ise "kudüs musevilerin kutsal mekanıdır" demiş. ahmet'ciğim de gönül koymuş, bu yüzden artık ona selahattin demeyecekmiş.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/28894702.asp
bu da selahattin'in sandalyeden düşüren cevabı:
https://www.youtube.com/watch?v=xydab7ght3i
___
edit: 'birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan şu günlerde' selahattin demirtaş türkiye siyasetine ilaç gibi geliyor. tüm kesimleri kucaklıyor, ezilenleri savunuyor, emeği, barışı, özgürlüğü temel alıyor. zira türkiye'nin bunlardan daha acil sorunları yok. karizması, özgüveni, espri yeteneği malum zaten. ancak bu adam ve partisi iktidar olmaya oynamak yerine barajı geçme kavgası veriyor. enteresan memleket dostlar.
sözlükçülerin karayolundaki hız rekorları
-
taksim meydanı - istiklal caddesi istikameti
13 km/s... (filme yetişecektim)
sedat simit sat onurlu yaşa
-
(bkz: kanzuk simit ye onurlu yaşa)
kodlama devri bitti
-
ibm 1950lerde ilk sabit sürücüleri ürettiğinde sadece 3.75 mb kapasiteye sahipti. 1990lara kadar yaklaşık kırk yılda 500 mblik diskler üretmeyi başardılar. ancak ondan sonraki 30 yılda ne olduysa oldu ve şu anda nimbus exadrive dc nin 100 tb lik modeli piyasada bulunabiliyor. bilgisayarların emekleme aşamasında bile olmadığı bir dönemden bu güne, bir insan ömrüne sığan bu gelişme tam 30 milyon katlık bir artış demek kapasitede. teknolojide üstel artışın nereye varacağını insan zihninin kavrayabilmesi çok zor. bu işin içinde tam kalbinde olanlar için bile.
bir örnek vermek gerekirse bill gates 2004 yılında 2 tb depolamayı ücretsiz sunan gmail için şu yorumu yapmıştı:
"1 gb'tan fazlasına nasıl ihtiyacınız olur? içinde ne var? filmler mi? powerpoint sunumları mı? kaç tane mesaj var? cidden, sorunun mesaj sayısı mı yoksa mesajların boyutu mu olduğunu anlamaya çalışıyorum." kaynak
bilgisayar ve yazılım teknolojileri artık emekleme döneminin çok ötesinde. kurumsal ölçekte kuantum bilgisayarlar için yarış devam ediyor. yapay zeka ise tüm gelişmelerden sadece daha da fazla ivme kazanarak yoluna devam edecek gibi görünüyor. nvidia gibi firmaların ürettiği özel çiplerin sağlayacağı hızla makine öğrenmesi nereye, ne hızla gidecek hesaplamak çok zor. bu konuda yazılmış bir makalede şöyle bir ifade geçiyor:
"geleneksel olarak, yapay zeka hesaplama gücü moore yasası'na uygun olarak yaklaşık her iki yılda bir iki katına çıkmıştır. ancak 2012'den bu yana bu büyüme, moore yasası'nın çok ötesine geçerek her 3,4 ayda bir ikiye katlanarak çarpıcı bir şekilde hızlandı. bu büyüme yörüngesi, dik iniş çizgisi nedeniyle genellikle "hokey sopası" grafiği olarak tasvir edilir. alternatif olarak "j-eğrisi" olarak da adlandırılır."
yine aynı makalede üstel büyümenin ne denli etkili ve anlaşılmaz olduğu ifade edilmiş:
"üstel büyüme temelde her adımın öncekilerden önemli ölçüde daha büyük olduğu bileşik büyüme ile ilgilidir. insanlar bileşik büyümenin gücünü, özellikle de uzun dönemler boyunca, genellikle hafife alırlar. üstel büyümenin ilerleyen aşamalarındaki dramatik artış şaşırtıcıdır çünkü ilk aşamalar aldatıcı bir şekilde yavaş veya önemsiz görünebilir."
şu anda hala aşılması gereken engeller var bu alanda. ancak pencere daralıyor. stephen hawking'in insanlığı bu konuda uyardığı röportajın üstünden tam on yıl geçti.
trt seçim propaganda konuşmaları 2015
-
cem toker reyiz; "tüm diktatörlüklerde dalkavuklar zaten özgürdür. mesele alkışlanmayı değil yuhlanmayı özgür bırakmaktır." diyip işi bitirmiştir.
-------------------------------------
edit: cem başgan'ın ekşisözlük'te debeye girdiği gün...
(bkz: minik gülce için yardım kampanyası)
http://oyveotesi.org/
devlet eliyle tiyatro yapılmaz
-
başbakan recep tayyip erdoğan'ın son beyanatı (bkz: http://www.haberturk.com/…vlet-eliyle-tiyatro-olmaz) haklı tabii, devlet eliyle tiyatro olmaz. devlet eliyle yolsuzluk olur, baskı olur, katliam olur ama tiyatro olur mu? haşa. yine de devletimizi çok sevmeliyiz. (bkz: böyle buyurdu rte)
sırf ibnelik olsun diye yapılan şeyler
-
bayram tatili için memleketine giden ev arkadaşı otobüs servisine binerken "aşkım beni unutma, varınca ara demek"
akabinde adamın kızarıp bozarması, otobüste yan tarafta oturan kadının yolda adama oğlum aslında yakışıyorsunuz, bu devirde böyle şeyler normal artık demesi...
herifin yol boyunca stres olması
hiç tanımadığınız bir erkek size çiçek verirse
-
alir ve tesekkur ederim, arkamdan gelirse geri verir yoluma devam ederim, gelmezse de tuh gelmedi diye uzulurum.
(bkz: turk kizi)
cinnah 19 apartmanı
-
ankara'da cinnah caddesi üzerindeki 19 numarada bulunan bu apartmanın asıl adı "meydanlar müdürlüğü işçileri yapı kooperatifi apartmanı". havaalanında çalışan mühendis ve mimarlara mesken oluşturmak amacıyla mimar nejat ersin tarafından 1954-55'de tasarlanıp 1957'de yapımı tamamlanıyor.
üç katlı ve her katta 5 dubleks daire ile toplam 15 daireye sahip olan bu apartmanda ankara manzaralı bir seyir terası, barbekü, güneşlenme yerleri ve yüzme havuzu gibi bugün için bile oldukça ütopik ve sürrealist sayılacak özellikler bulunmakta. dönemin ünlü modern mimarları le corbusier, oscar niemeyer, lucio costa, edward durrell stone'un etkisinin görüldüğü söylenen (1) cinnah 19, 1950 sonlarındaki ortak kullanım alanlarına sahip modern apartmanlar (2) arasında yer almakta.
başbakan* ve cumhurbaşkanı*, döneminin en gözde yapılarından biri olan cinnah 19'un, yakınındaki mimar hayati tabanlıoğlu'nun çankaya camisi ile birlikte tek bir yeşil alan içine alınarak korunmasını talep etmişlerse de 1960 darbesi sonucu bu girişim akîm kalmış. 1970'lerin ortalarına kadar oldukça şaşalı günler geçiren, ankara'da bulunan sefaret mensuplarının, amerikan askerlerinin ilk tercihlerinden biri olan bu yapı, gittikçe yoğunlaşan kentlere göç olgusu, buna paralel seyreden rant artışı vb. nedenlerle duraklama dönemine girmiş ve nihayetinde bugün itibariyle (hadi çöküş demeyelim ama) bakımsız bir halde kaderine terk edilmiş duruma gelmiştir. son dönemlerde özellikle ankara mimarlar odası'nın "bina kimlikleri" projesi kapsamında ankara'daki diğer pek çok özgün bina ile cinnah 19 hakkındaki bilinçliliğin de artırılmasına yönelmiştir.
yukarıda da yazdığım üzere, cinnah 19 aslında sürrealist bir yapıydı. ancak bugünün ankara'sı için esamesi bile okunamaz. niyesine açıklamama gerek var mı? (bkz: ankara'da bir sürrealist melih gökçek)
(1) mimar ali cengizkan'ın bu apartman üzerine güzel makaleleri var. mesela, kendisine ait "cinnah 19": ütopik mi, gerçek modern mi?" adlı makale ile yine kendisine ait "nejat ersin ile 'cinnah 19' üzerine" başlıklı makale ve söyleşilerine bakılabilir. her iki yayım da şu kitabın içerisinde mevcut: modernin saati: 20. yüzyılda modernleşme ve demokratikleşme pratiğinde mimarlar, kamusal mekan ve konut mimarlığı, mimarlar derneği 1927 ve boyut yayınclık, istanbul.
(2) bu apartmanlar şunlar:
- 1956 tarihli ve emin onat'a ait hayat apartmanı (bunun yerini bilmiyorum).
- ahmetler'de bulunan 1956 tarihli 96'lar apartmanı
- büklüm sokak'ta bulunan 1957 tarihli fikir işçileri kooperatifi
- 1957 tarihli iller bankası apartmanı (bunun da yerini bilmiyorum)