hesabın var mı? giriş yap

  • "-stark diye bir ırk yoktur. starklar aslında lannisterdir ve kartal yuvasına kışın kar yağınca stark skurt sesleri çıktığı için oradaki insanlar kendisini stark zannederler... onlar aslında dağ lannisterlarıdır.." *

  • gereksiz romantizm içeren olay.

    durumu olmayan öğrenciler böyle insanlar değil. kendi geçmiş tecrübelerimle durumu olmayan öğrencinin ne yapacağını söyleyeyim. durumu olmayan öğrenci dışardan yemek söyleyip iki tane fazla gelsin diye not yazmaz. durumu olmayan öğrenci hayatı zor koşullarda yaşayan ve kendini buna adapte etmiş insandır. yumurta kırar, makarna yapar, ekmek peynir yer.

    hesap editi: paraları olmadığını iddia eden bi grup öğrenci tanesi 5 liradan 13 lahmacun söylüyor. üstüne 2 tane bedavadan almak için şirinlik kasıyorlar. olay bu.

  • houston serisine bakıp, clevland'ın burada şansı olabileceğini düşünmek yanlış olur. sadece kadro kalitesiyle alakalı değil, houston her açından anti golden state olmak üzere tasarlanmış bir takım. clevland ise lebronun hucum yeteneklerinin üzerine kurulu. clevlandın lebron dışında golden state'e söylebilecek hiç bir sözü yok. o da yetmez.

    houston hiç uzunsuz oynayıp, golden state'in perdelerini switchlerle savunabiliyordu hatta capella bile currynin karşısında kalabilip, durdurabildiği pozisyonlar var. clevland'ın bunu yapma ihtimali yok. love, thompson yada nance ne curry'nin yada herhangi başka bir kısanın karşısında kalamaz. ayrıca durant'i lebrondan başka tutabilecek kimse yok. lebron'un tutması demek durant'ı yavaşlatır ama hücumda, zaten aşırı yıpranmış lebron, ne yapabilir?

    hücum kısmında ise, iguadala oynayacak mı bilmiyorum ama green, iggy, durant üçü de lebronu savunmada yıpratan, pas kanallarını daraltan oyuncular. sırayla, pozisyona, switche göre lebronu iyice yıpratabilir. lebronun yanında, bu sene topu verip, kendini aktif dinlenmeye alabileceği bir kyrie de yok.

    bu seri normal şartlarda süpürgeyle biter. ancak golden state'in cıvıması kaçınılmaz. bir maç belki alır clevland. seriyi kazanma şansı, currynin sakatlandığı, greenin idmanda durantın agzını burnunu kırdığı bir senaryoyla olası gözüküyor. diğer türlüsü tarihin en büyük basketbol mucizesi olur.

  • twitter'da gördüğüm videodur. bu görüntüyü ve bilgiyi ilk kez görüyorum. şöyle denmiş: türk askerinin tatbikat esnasında hedefleri tam isabet vurduğunu görünce böyle seviniyor. sevinmesine kurban olduğum!

    o ilk anda yüzündeki gülümseme eliyle sevinmesi hani erkekler ağlamazdı

    link edit

    işte o tweet

  • bir drama etkinliği,

    8 yaş ile girilen bir diyalog

    çünkü ile zincirleme bir dizi yapılması gerekmektedir. çocuklardan birisi ile örnek çalışma yapılır.

    bugün okula geç kaldım çünkü servisi kaçırdım

    (devamında çocuktan istediğim, cümlenin ikinci kısmının çünküsü) servisi kaçırdım çünkü uyanamadım.
    uyanamadım çünkü geç yattım
    geç yattım çünkü sevdiğim filmi izledim
    .
    .
    .

    ta ki iki kişiden biri cümle kuramaz hale gelir ve oyun biter.

    öğretmen: bu şekilde en çok çünkü'lü cümle ben kurarım diyen var mı? (çılgınlar gibi parmak kadıran çocuklardan iki kişi kaldırılır)

    selçuk: öğretmenim, burak diyecekmiş ki, (kızarır bozarır): "öğretmenim seni çok seviyorum çünkü çok güzelsin"(kızarır bozarır sırıtır. birbirlerine karşı cümle kurmak için çıktıklarının daha farkına varmış değiller)

    öğretmen: şimdi çünkü atışmasında burak ve selçuk'u izliyoruz çocuklar.

    burak: amaaaa öğretmenim, ben sizinle yarışacaktım. ona göre cümle buldum.

    öğretmen: ne farkeder, selçuk'a söyle o cümleyi.

    burak: söyleyemem.

    öğretmen: neden?

    burak: selçuk'a, "seni çok seviyorum çünkü çok güzelsin" mi diyeyim öğretmenim.

    öğretmen: o zaman şöyle de, selçuk'u çok seviyorum çünkü çok iyi bir arkadaş, çok iyi bir çocuk ya da çok akıllı diyebilirsin.

    burak: şakacıktan mı?

    öğretmen: neden şaka olsun, gerçekten.

    burak: söylüyorum o zaman: ben selçuk'u hiç sevmiyorum çünkü birinci sınıftayken defterimi çöpe attı.
    selçuk: defterini çöpe attım çünkü o da bana salak dedi
    burak: salak dedim çünkü...