hesabın var mı? giriş yap

  • üzerinde manasız bir yapılaşmaya gidilen yassıada için "neresi yaslı be, canına okumuşsun demek" suretiyle yanlışlıkla iyi gazetecilik yapan spiker.

  • arada kaynamış ama şöyle bir spontane vecizeye imza atmış, sayısalcı olduğunu düşündüğüm genç;

    genç: hatalarla dolu benim hayatım zaten, o yüzden buradayım.
    kız: biraz doğru yapmaya çalışsaymış.
    genç: eğer ortak "noktalar" bulsaydık onlardan "doğrular çizebilirdik" ve onlara göre yaşayabilirdik.

  • "batman grafik roman olamaz örneğin. ayrıksı bir serüven yaşayabilir ama o, her şeyi başaran bir kahramandır, biz esasen onu muktedirliğini izleriz. başka bir örnek, çok da severim, ken parker edebiyat okurundan büyük ilgi görür, çizgi roman okurunun alışık olmadığı serüvenler yaşar ama o da grafik roman değildir. orada ayrıksı ve marjinal duran esasen yan hikâyedir, ya bir yan karakter ya da kahramanın dahil olduğu, ikincil kaldığı mesele ilginçtir. grafik roman, bir seriyal değildir, endüstriyel kodları, muktedir bir kahramanı ve klişe bir düalizmi yoktur. yazarı çizeri o kitabı kendi imkânlarıyla yayınlıyor diye, küçük bir yayınevi çıkarıyor veya tek albümde bitiyor diye bir kitap grafik roman olamaz. çoksatar kitap olmak, bir mantığı gerektirir, içeriği ta baştan belirler, satar ya da satmaz o ayrı bir şey. grafik romanlar bu bakımdan bir tepkidir ve zaten o refleks, edebi bir dilin taşıyıcısı olmayı gerektirir." demiş levent cantek. çizgi roman ile grafik roman arasındaki farkı anlamak için oldukça doyurucu bir açıklama olduğunu düşünüyorum.

  • saat alarmı sabah saat 7.45 e kuruluyken saat 7.35 te uyanıp tuvalete girmek, siz tuvaletteyken çalmaya başlayan alarmı susturamamak..

  • - bak satış elemanı olmak öyle bir şeydir ki ; şu elimde görmüş olduğun kalemin bir armut olduğunu; insanları inandırabileceksin . yapabilirmisin ?
    - o elindeki armut zaten.

  • genç nüfusu bu kadar fazla olan bir ülkede faturanın, ekonomik kabızlık ve işsizliğin faturasının dönüp dolaşıp emekliye çıkması da efsane bir durum. ne yapak uyutak mı yaşlıları yeşilada emmi. kulak arkamızı mı istersin yaşlı kıyımını mı de hele, söyle.

  • asla bir battaniye içine michelin maskotu koyan baba değildir.

    efenim bilen bilir,eskiden kamyonların üzerinde süs niyetine michelin maskotları takarlardı.
    amcamın kamyonundaki süs bi şekilde bizim eve geliyor.

    derdimi tam anlatamasam da şöyle bir şey ;
    http://2.bp.blogspot.com/…elin-lastik-adam-foto.png

    ben bebekken bana göz kulak olan babam,o sırada merdiveni süpüren anneme bi şakar yapar.
    sarılı olduğum battaniyenin içinden beni çıkararak michelin maskotunu güzelce yerleştirir.merdivene çıkarak "-ulan bu çocuk ne çok ağlıyo bee !" deyip maskotlu battaniyeyi merdivene doğru fırlatır.annem de ne yapsın çığlık,feryat figan...

    bu ne ki amk...