hesabın var mı? giriş yap

  • sapık bir hakimin beyanatı.

    neyse ki olay kanada'da gerçekleşmiş ve bu hakim göklere çıkarılmak yerine meslekten men edilmiştir.

    türkiye'de kendisi gibi onlarcası cb önünde olmayan cübbe düğmesini iliklemekte.

  • ankara kızı: hocam fazla ego'nuz var mı?
    istanbul kızı: afedersiniz, fazla akbil var mı?
    izmir kızı: merhaba, arabada yer var mı?

  • o zaman ilk türklerden olan asya hunlarına saygı gereği, seçmeli olarak da; hunca öğretilsin...

    nasıl olsa modern çağda ikisi de işe yaramayacak. bari "asıl" atalarımızın dilini öğrenelim.

    ek olarak : hunca diye bir dil olmadığını, onun yerine göktürkçe olması gerektiği söyleyen arkadaşlar da sonuna kadar haklı.

  • bir gün dursun temel’ e sorar;

    -“temel senin iki tane atın olsa birini bana verir misin?”
    -” veririm.”
    -” peki iki tane araban olsa birini bana verir misin?”
    -” veririm.”
    -” iki tane evin olsa birini bana verir misin?”
    -” veririm.”
    -” canımsın… peki iki tavuğun olsa birini bana verir misin?”
    -” vermem.”
    -” haydaaa..! neden?”

    -” çünkü iki tavuğum var…

  • saatlerin geri alınacağını duyunca fenalaşan zafer çağlayan'a durum izah edilmeye çalışılıyor.

    debe edit: taşşak yapıyoruz da bu kan denizinde parmağı olanlar katledilen üç "can"ın silah arkadaşlarına, halka, ana babasına, vicdanlara durumu nasıl izah edecekler onu bilemiyorum.

  • http://m.t24.com.tr/…rkiyede-ilk-kez-goruldu,280428

    1874 yılından sonra ilk kez ülkemizde görülen kuş türü, uçan penguen.

    sulak alanların kuruması ve doğal kaynakların tahrip edilmesi kuşların anadolu'ya küsmelerine neden olmuştu.

    bir an önce yola koyulmalarinda fayda var bence. çünkü insanlarımız doğuştan avcılığa meraklı "kutuplardan uçan penguen mi ne gelmiş, gidah vurah..."diyebilirler.

  • (bkz: malum ırk)

    tek başlarına kavga edecek yüreğe sahip olmadıkları gibi, kalabalık olmalarına rağmen sopayla saldırmaları beni şaşırtmamıştır.

  • guzel soru. japonya'da kuzeydeki daglik alanlar da yerlesime cok uygun olmadigi icin nufus belli bolgelere toplanmak zorunda. ozellikle tokyo-osaka arasinda hizli trenlerle (bkz: shinkansen) sadece uc saatte ulasimin saglandigi koridor ulkenin esas yerlesim bolgesi . en buyuk iki is, kultur, yasam merkezi olan tokyo ve osaka, ve onlarin arasinda kalan tum sehirler tam bir megalopolisornegi olusturuyor. japonlar iste buraya sigiyor. bu megalopolisi de icine alan daha buyuk kent koridorunun adi da tokaido koridoru; ulkenin dogusu ve batisini baglayan koridor.

    yasam tarzlarina gelirsek eger tokyo'da yani ulkenin merkezinde bile her yerde mustakil evler goruruz. ama bunlar bizim bildigimiz amerikan suburblarindaki dandik, tekduze evlere benzemez. tam aksi bunlar genellikle cok yogun yapilasma icerisinde olan ancak yine de son derece modern ve nevi sahsina munhasir konutlardir. mimarlar tarafindan kullanacak ailenin yasami goz onune alinarak tasarlanir.

    oyle bizdeki gibi mimarlar muteahhitlerin gorgusuzluklerine alet olmaz, ya da sadece zengin kesime calismaz. tam aksi halk icin calisirlar, oldukca kucuk ama islevsel ve estetik bir ev tasarlayabilmek cogu japon mimar icin bir gorev, bir sorumluluk gibi gorulur. muteahhit dedim bak bi urperti geldi.

    ısteee beleee romalilar. minnak japon kardeslerimize de burdan sevgiler.