hesabın var mı? giriş yap

  • --oldukça spoiler--

    red wedding'in baş mimarları olan walder frey, tywin lannister ve roose bolton...

    -robb arbaletle vurulmuştu. (mother deyişi hala kulaklarımda çınlar.)
    -robb'un müstakbel eşi karnından bıçaklanmıştı.
    -catelyn stark'ın boğazı kesilmişti.

    (bkz: what goes around comes around)

    -tywin oğlu tarafından arbaletle vuruldu.
    -roose bolton, piç oğlu tarafından karnından bıçaklanarak can verdi.
    -walder frey'in ise arya tarafından boğazı kesildi.

    edit: robb the young wolf'un ölümü ile ilgili düzeltme için frosties adlı yazara teşekkürler.
    --oldukça spoiler--

  • ilginctir ki, the godfather uclemesinde, portakal cok onemli bir yer tutar. tahminimce sicilyanin portakali meshur oldugu icin olsa gerek, bu film serisi bir portakalin bakis acisiyla da izlenebilir. bakiniz the godfather serisindeki portakal olgusu:
    -ilerde michael corleone'e ihanet edecek olan sal karakterini ilk defa gordugumuzde bir portakal soymaktadir, sal ilerde olecektir.
    -woltz karakteri bir sahnede bir sepet portakalla birlikte gorulur, daha sonra adamin atinin kafasi kesilir.
    -don corleone* vurulmadan hemen once manavdan iki tane portakal alir.
    -bes ailenin katildigi toplantida tattaglia ve barzininin onune birer kase portakal konur, bu kisiler olur.
    -ve en onemlisi, vito corleone olmeden once bahcede torunuyla oynamaktadir, soyle ki, portakal kabugundan takma dis yapmistir kendine, sonra o da olur.

    bu olay serinin diger iki filminde de var ve de tesaduf olamayacak kadar fazlalar, hatta ikinci filmden simdi hatirladigim bir sahne, vitoyu isinden eden mahallenin kabadayisi fanucci olmeden once portakal kasasindan bir portakal aliyordu. bu konu kesinlikle arastirilmalidir.

  • karşınızdaki,

    *hayranlık uyandırıcı bir profil mi çiziyor?
    *kitap,sinema,müzik,felsefe vs. ilgi alanlarından bahsedip kendi reklamını mı yapıyor?
    *sadece kendi fikirleri önemliymiş ama diğerleri bu fikirlerin kıymetini bilmiyormuş gibi mi konuşuyor?
    *fikrine uymayan düşüncelerde olan insanlara karşı kırıcı olabiliyor ve alaycı davrandığını fark ediyor musunuz?
    *kendini kabuğuna çekilerek izole edip sosyal olmayı herkesle bir olmak gibi algılayıp ,kendisini üstün niteliklerle donanmış mı hissediyor ve hissettiriyor?
    *'kimse beni anlamıyor' tavırlarına bürünüp aslında özündeki yetersizlik ve güvensizlik duygusunu bastırmaya mı çalışıyor?
    *sanal ve güvenden uzak ilişkilerle oyalanıp ama aslında zamanını çok değerli geçiriyor, izlenimi mi veriyor?
    *maske taktığı ya da usta bir oyuncu olduğu izlenimini ara ara hissettiğiniz oluyor mu?
    *bir asilzade,bir düşes, bir aziz\azize duruşu çizip kendi eksikliğini kapatmaya mı çalışıyor?

    güvensizlik, bencillik, öfke nöbetleri,bir ilişkiye başlamaktan uzak durma, duygusal sessizliğe bürünme, kibir var ise, kimseyi sevemiyor ve kimsenin de onu sevmesine izin vermiyorsa,yanlış yapmadığınız halde bile yanlış yapmışsınız izlenimi veriyorlarsa, karşınızdaki açık ara farkla uyum bozucu bir narsisttir. negatif bir durum. her zaman her yerde onlar haklıdır, sizi dinlemezler bile. inceden inceye kendi istediklerini yaptırmak için onlara ayak uydurmanızı beklerler, olası olumsuz bir durumda da sanki siz onu zorlamışsınız gibi size bunun hesabını bile sorabilirler.
    muhakkak hayatı boyunca herkes bu yapıda birisi ile karşılaşmıştır ve eğer yakından tanımak istediyseniz de kırılmışssınızdır.
    yapılacak şey kırıldığınız yerden kırın.

  • efsane bir diyaloğun içindeki adam.

    + hayvan bizi ısırır, bir şey falan yapar.
    - la hayvan ne hayvanı, aslan falan değil, kaplan falan değil.
    + köpek de olsa.
    - köpek de değil.
    + kedi de olsa.
    - kedi de değil.
    + neeey?
    - tafuk. ( en masum ses tonuyla )

  • "kimliklerimizi seçemeyiz ama ahlaklı, adil olmayı seçebiliriz." dediği videoyu içerir.

    şimdiye kadar yayınladığı en iyi video olmuştur.

  • "araplar beni bilirler, ben de arapları" sözleri ile tanınan ve müslüman filistin halkı için "ezilmesi gereken bir böcek" gibi küstah ifadeler kullanan ariel şaron'un eseri.
    filistinlilerin evlerini bombalamak, mülteci kamplarının üzerinden buldozerle geçmek, yüzlerce filistinli genci hiçbir gerekçe göstermeden tutuklamak ve sonra işkenceye uğratmak gibi psikopatça ve insanlık ölçüsünde değerlendirmeye alınmayacak pislikler yapılmıştır.
    ariel şaron'un gazze bölgesinin güvenliğinden sorumlu olduğu dönemde ise yüzlerce kişi suikaste uğramış, binlercesi tutuklanıp sınır dışı edilmiş, yalnız gazze'de 2 bin ev yıkılmış ve 16 bin kişi ikinci defa sürgüne gönderilmiştir. sabra ve şatilla katliamları dışında 1982'de israil'in lübnan'ı işgali esnasında birkaç hafta içinde 14 bin insan hayatını kaybetmiş (bunların 13 bini silahsız sivillerdir), yaklaşık yarım milyon insan ise evsiz kalmıştır.
    (bkz: allah belanı versin ariel saron)

    edit:kötülense de; evet, allah belanı versin ariel saron

  • ege kıyılarından tutun da istanbul'un en elit semtlerinde her köşebaşını tutmuş malum teröristlerin saldırdığı esnaftır. aq barzosundaki özgüven, o leş konuşmasındaki tehditkarlık, kanun nizam tanımazlığın vücut bulmuş hali. ülke iyice teksas'a döndü. devlet, kolluk kuvvetleri, hukuk niçin var? herkes kendi düzenini kuracaksa biz niye ve kime vergi ödüyoruz? kaynak

  • sokağa inmeye gerek olmamasından dolayıdır.

    birbirlerini kırıyorlar zaten şu anda. bizi gözlemci atadılar.

  • muhalefet olmayabilirsin anlarım.
    tamamen tarafsız olabilirsin onu da anlarım.
    ancak; bu bal tutan parmağını yalar ya da böyle gelmiş böyle gider edebiyatı yapan insanlardan tiksiniyorum. sizin gibi "sessiz" kalmayı seçen insanlar da bugünkü türkiye'nin durumunda pay sahibiler. etliye sütlüye karışmayayım burdan da fakir edebiyatı yapayım diyorsan; yapma!