ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ercan yazgan
-
memnun kaygısız tiplemesini türkiye'de ondan daha iyi oynayabilecek kimse yok, doğuştan boşvermiş bir tipi var.
erdoğan'ın dolar krizini de atlatacağı gerçeği
-
şahsı atlatacaktır ama sen atlatamayacaksın cahil!
engelleyiniz!
edit: bak hele çomara 'olmayan iman gücünüz' demiş, siz olan iman gücünüzü gavs yalayıp, çocuk taciz etmeye kullanıyorsunuz değil mi?
fas'ta 2 iskandinav dağcı kadının öldürülmesi
-
düşünsene dünyaya mustafa olarak geliyorsun, adına kemal ekliyorlar, en son atatürk oluyorsun. ve 100 sene önce böyle bir coğrafyadan adeta bir gelişmiş avrupa ülkesi çıkarıyorsun. büyük adammışsın, çok büyük hem de.
günaydın cahiliye dönemi adetidir
-
ali erbaş'ın işini iyi yaptığını gösteren bir söylemdir.
şeriatı ilan etme misyonunu, kurbağaların suyunu yavaş yavaş ısıtarak yerine getirmektedir.
(bkz: diyanetin 4-6 yaş zorunlu kuran kursu talebi)
günaydın bu arada sayın yazarlar ve sevgili çaylaklar*
emlakçı jargonu
doktor hasta diyalogları
-
diz kapağımın arkasında ve kollarımın iç kısmında tam eklem yerlerimde minik kırmızılıklar şikayetiyle gittim doktora.. bi süre konuştuk, sonra muayene sedyesine yüzüstü uzanmamı istedi doktor..
"işte sıçtığım an!" diye düşündüm.. yüzüstü ve sırtüstünü hep karıştırırım ben.. yüzümüzün üstüne yatınca mı yüzüstü oluyo, yoksa yüzümüz üste gelicek şekilde yatınca mı bi türlü aklımda tutamıyorum..
bunları düşünürken, aklıma bi cinlik geldi.. dedim "önce yüzüm yukarı gelecek şekilde bi yatayım, doğruysa zaten doktor bey, muayeneye başlar.. yok başlamazsa bi de öbür türlüsünü denerim.."
önce yüzüm yukarı gelecek şekilde uzandım..
baktım doktor beyde bi hareket yok, yavaşça yan döndüm, sonra bi de yüzüm aşağı gelecek şekilde uzandım.. bikaç saniye sessizlik.. "yanlış oldu herhal" diye yine döndüm.. doktor öle ayakta bekliyo bana bakarak..
"alla alla.." dedim.. "kompil karıştırdım herhalde ben!?" bi daha yan döndüm.. bu sefer ellerimi de yastık gibi kafamın altına aldım, cenin pozisyonu gibi hafif..
hala ses yok.. "dur.." dedim "bi de öbür yana döniim".. ama stresim de artıyo bu arada.. "acaba kompil ayağa kalkıp yeniden mi başlasam" diye de düşünüyorum, tam ben yüzüstünü bulduğum sırada görememiş filan olabilir diye..
kendi etrafımda bi tur daha attım ama ağlıcam artık.. doktor da ölee bekliyo başımda.. en son yüzüm yukarı gelicek şekilde yatarken bu da mı gol değil! bakışımla bi daha baktım doktora..
__"napıyosun yaa??!!" dedi..
napıcam ya napıcam??!! kabir azabı çekiyorum, yattığım yerde.. öle seyredeceğine, kolumdan tutup doğru yöne dönderiversen nolur??!
halkın anlıyacağı dilden konuşsun doktorlar biraz!! yüzüstümüş!!1
22 temmuz 2021 italya'nın aşı zorunluluğu kararı
-
covid-19 üçüncü karantina döneminde italya cephesinden dün gelen covid-19 kararı. karara göre;
- “yeşil pasaport” uygulamasına geçiliyor. covid-19 riski taşımayanlar bu hakka sahip olacak.
- sosyal hayat aşılanma üzerine kuruluyor.
- tüm kapalı alanlarda düzenlenecek aktiviteler ve organizasyonlar için aşı zorunluluğu getiriliyor.
- kapalı alanlara sahip tüm kafe ve restoranların kapalı alanlarında bulunma hakkı için aşı zorunluluğu getiriliyor.
- tüm konserler, festivaller vb. organizasyonlara katılım için aşılanma şartı konuyor.
- tüm stadyumlar vb. alanlarda düzenlenecek spor müsabakaları için aşılanma şartı getiriliyor.
- tüm spor salonları, fitness salonları ve yüzme havuzları gibi spor ile alakalı tüm alanlarda bulunabilmek için aşılanma şartı getiriliyor.
- tüm müzeler, tiyatro ve sinema salonları vb. kültür-sanat etkinliklerine katılabilmek için aşılanma şartı getiriliyor.
- tren, uçak veya otobüs ile seyahatte aşılanma şartı getiriliyor.
- yukarıdaki tüm maddeleri aşılanmadığı için sağlayamayanlar son 48 saat içerisinde aldığı negatif test sonucunu bildirmek zorunda.
- yakın zamanda covid-19 geçirenler otomatik olarak “yeşil pasaport” sahibi oluyor.
fransa'dan sonra italya da benzer kararla karşımıza çıkmış oldu.
başlangıçta bu tarz şeyleri desteklemiyor, hümanist yaklaşmaya çalışıyordum ama aşı karşıtı dangalakların sesi çok fazla çıkmaya başladığından beri son derece katı düşünmeye başladım.
pandemiyi yenip normal hayata dönebilmemizin tek yolu aşılanma. aşı karşıtı bilimsiz, cahil ve nadan kitlenin önüne geçebilmenin yolu da yok. bunları aramızdan ayırmamız gerekiyor ki normal hayatımıza dönebilelim. aşı olmuyorsan da cebinden ödediğin parayla testini olur arama katılabilirsin. o iğrenç bilimsiz sesinize daha fazla tahammül etmek istemiyorum. tahammül de bir yere kadar. eski hayatımı geri istiyorum ve bunu engelleyen size benim yeni hayatımda yer yok!
https://www.independent.co.uk/…urants-b1889194.html
https://www.nytimes.com/…-proof-activities.amp.html
https://www.theguardian.com/…cinations-restrictions
(bkz: covid-19 üçüncü karantina dönemi)
edit: şöyle bir acil durum var iletmem gereken:
“ankara tıp fakültesi cebeci'de lösemi tedavisi gören abim için acil ab rh+ aferez trombosit kana ihtiyaç vardır.
irtibat: belgin tiryaki
05054785349”
sevgilinin upuzun mesaja smiley'le cevap vermesi
-
- :))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))
- :)
ayıp hakkaten...
yaran fıkralar
-
hakim: cumhurbaşkanına neden hakaret ettin?
sanık: süleyman soyu hakaret etti bakan oldu
numan kurtulmuş hakaret etti yardımcısı oldu. devlet bahçeli hakaret etti ortağı oldu. savcı sayan hakaret etti belediye başkanı oldu. benim de kendimce bir kariyer planım var.
20 kasım 2021 büşra dede'nin beyin yakan videosu
-
(bkz: dava için cepte bokla gezmek)
buket'i amerika'ya yolluyoruz
-
bekir var öğrencim, mezun olacak 10 gün sonra liseden. harçlığını çıkarmak için garsonluk filan yapıyor hafta sonları ve hedefi için harıl harıl tirat çalışıyor. bir kaç ay evvel elime zorla bir oyun tutuşturdu; "hocam n'olur bir okuyup ... karakterin hastalığını söyler misiniz? ona göre hastalığı araştırıcam, performansıma yansır..." öyle içten istedi ki, zaten tiyatro okumayı da severim, aldım, okudum, anlattım.
geçen ay, rica etti, indim konferans salonuna, bir oynadı; ağzım açık kaldı.
sınava gireceği yerleri sayıyordu geçen; mimar sinan, akdeniz... en son ısparta dedi. "ısparta'dan emin misin? sıkıntı yaşama sonra" dedim. araştırmış, fransa'ya erasmusla öğrenci yolluyormuş ve yurtdışında eğitim almak en büyük hayali imiş, o nedenle önemliymiş.
bilemedim.
mart 2017 editi: bekir girememis, bir türkiye klasigi olarak özel bir durumundan dolayı ailesi tarafından dışlanmış, egitim alamamış, parasız kalmıs ve is arıyor. antalya'da iş konusunda yardım edecek ve/veya konservatuar sinavına girerken ona kocluk yapacak (tek basıma halledebilirim sanırım dese de) bir arkadaşım olur da bana ulasırsa bahtiyar olurum.
kasim 2017 editi: bekir istanbul'da garson olarak çalışıyor bir yandan ve hâlâ onu çalıştıracak üstadını arıyor. parası yok, sadece yeteneği, hayali ve kendisi var.
(bkz: stigma)