hesabın var mı? giriş yap

  • r. a. salvatore ilk basılı romanı olacak olan the crystal shard'ı yaratırken, kitapla ilgili kritik bir toplantıya giden editöründen gelen bir telefonla kendisinden acilen wulfgar'a yoldaş olacak bir karakter yaratması istenir. salvatore düşünmek için zaman istese de editörün hiç vakti yoktur. salvatore o anda aklına gelen bir fikirle "bir drow!" der. sadece geçici bir yan karakter olacağını söyleyerek editörünü ikna eder ve karakterin ismi sorulduğunda ağzından drizzt do'urden ismi çıkıverir. editörü "ismi kodlayabilir misin?" diye sorar, cevap kısa ve nettir: "imkanı yok!"

    böylece doğar modern fantastik kurgu edebiyatının ikon karakterlerinden biri olan drizzt.

  • son yıllarda beşiktaşımıza gelen en efektif futbolcu olduğu yetmezmiş gibi tam bir karakter abidesi de olan topçumuzdur. seneye tolga'nın durumu ne olur bilinmez ama eğer kalırsa kaptanlık bandını da kendisine takmamız lazım. ayrıca bildiği diller sayesinde takımda en fazla futbolcuyla anlaşıp iletişim kurabilen oyuncu da mario gomezdir muhtemelen. ana dili almanca olan almancılarımız ve vatandaşı beck malum zaten, geri kalan yabancılarımızdan kanadalı-arjantinli-brezilyalı-portekizli-ispanyol olanlarla da zaten ikinci dili olan ispanyolca ve advance ingilizcesiyle (maç sonu röportajlarını inigilizce veriyor zaten) çok rahat iletişim kuruyordur. geriye bir tek mustafa pektemek falan kalıyor, onla da muhatap olmasın zaten, ne gerek var, pektemek gitsin almanca öğrensin peşinde gezsin gomez'in.

  • özgür müzik seçimi, cipsli parmakları mahalle baskısı olmadan şuursuzca emebilmek gibi sıradışı ve nadide avantajlar olabilirler.

  • m.ö. 6. yy’da yaşamış olan giritli şair ve kahin epimenides’in söylediği ve en meşhur paradokslardan biri olan “girit paradoksu” ya da “giritli paradoksu” olarak da bilinen paradoks: ‘’bütün giritliler yalancıdır ve ben bir giritliyim.”

    bu paradoksa dayanarak dillenen bir rivayet ise şöyledir:

    osmanlılar zamanında bir gün padişah, sarayında sadrazamı ve vezirleriyle otururken dışarıdan gürültüler gelmeye başlar. böyle vızır vızır konuşup duran birileri vardır.

    sadrazama döner ve sorar “ne oluyor dışarıda?” diye.
    sadrazam da” giritliler padişahım” der, “yalan söylemek için sizden izin istiyorlar”.

    padişah durur, düşünür sadrazama tekrar sorar, “bu giritlilerin yalan söylemesinin hazineye bir zararı var mıdır?”

    sadrazamın “yoktur” demesi üzerine padişah tez elden bir ferman hazırlatır “giritliler yalan söyleyebilir”

    bu hikaye ege kasabalarında sık sık anlatılır.*