ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kardeş payı
-
--- spoiler ---
17.bölümde; metin'i gören emrah, elindeki tesisat borusunu açarak naber santino demiştir, bilindiği üzere godfather'daki santionun malafatı normalden çok büyüktür, santino'nun malafatı hakkındaki durum ise filmde değil, kitapta net olarak ifade edilmektedir.
--- spoiler ---
bu sahneyi kim yazdıysa, kendisine hürmet ve selam ediyorum, büyüksün reyiz!
edit: twit attım, durgun onay, çağlar yurt'u işaret etti, çağlar da çok efendi çocukmuş, ben yazdım falan demedi.
(bkz: durgun onay)
(bkz: çağlar yurt)
burger king'in whopper ürününde at eti çıkması
-
at eti iğrenç değildir. at eti kullanılmasının gizlenmesi iğrençtir. eğer satacaksan söyle bunu.
+bir horse menü lütfen.
-iiihihihhhi
aynı ayakkabıyı üç sene giyen kız
-
onlarca ayakkabısı olduğu için ayakkabı eskimeye fırsat bulamamıştır. misal ben taştan yapılma ayakkabı alsam 1 yıl zor dayanıyor, niye? çünkü tek çift ayakkabım var, her yere onu giyiyorum.
damat fincanı
-
ağustos ayında kız istemeye gittik. isteme misteme faslı derken sıra kahvelere geldi. ben tabi heyecanla bekliyorum. acaba sade tuzlu mu yoksa içinde başka mineralleri de barındırıyor mu diye?
neyse kahveyi aldım tabi herkesin gözü üstümde. kahveden bir yudum aldım. yüzümün ekşimesini bekliyor insanlar tabi. ama öyle olmadı normal bildiğin az şekerli kahve. "allah allah acaba anın heyecanı ile tuzun tadını mı alamıyorum" diye düşündüm. bir yudum daha aldım. yooook! bildiğin kahve işte. içtim bitirdim. bu sefer aklıma düştü; "acaba bizim hatun fincanları mı karıştırdı?"
teker teker evdeki herkesi süzüyorum. acaba kime gitti tuzlu kahve diye. herkes halinden memnun.
daha sonra nişanlıma sordum. (evet kızı almıştım olleeey)
-neden tuzlu yapmadın kahveyi?
+ben kezban mıyım lan!
işte ben bu hikayeyi neden anlattım? çünkü kızı aldım oğlum. nişanlıyım ben evde falan kalmadım akıllı olun! *
ak parti'nin projeleri devam edemeyecek
-
(bkz: burhan kuzu)
açık ara en oyunbozanları çıktı.
işine gelince milli irade, işine gelmeyince sandıkla darbe/oynamıyorum.
pablo neruda
-
bu aralar siirleriyle beni cesaretlendirendir..
bana öğüt verenler
zamanla delirdiler
iyiki dediklerine hiç aldırmadım
beceriksizliklerim onları öyle üzdü ki
saçları ağardı ve buruştular
mideleri de artık kestaneleri öğütemez oldu
nihayet bir sonbahar çökkünlüğü
onlarda akıl bırakmadı
şimdi ne yapacağımı bilmiyorum
unutkan ve saygılı mı olayım?
ya da ne olduklarını açıkça söyleyeyim mi?
beni yalnız bıraksalar tüm kimliğimi değiştireceğim
derimden sıyrılacak
başka bir ağız edineceğim
ve bambaşka biri olunca da
en, en başta ne idiysem
ben ona dönüşeceğim
yoluma işte böyle devam edeceğim.
pablo neruda
avrupalı çocuk ve türk çocuğu arasındaki farklar
-
birebir şahit olduğum iki olay ile biraz olsun anlaşılabilecek durum;
mekan : barcelona'da bir cadde.
bir adam 6-7 yaşlarındaki 4-5 çocuğu gezdiriyor. çocuklar yorulmuş olmalı ki el ele tutunmuşlar ve taksiye binmek içim kampanya yapıyorlar:
taksi porfavor!
taksi porfavor!
diye küçük küçük bağırıyorlar.
adam onları yürütmekten vazgeçip taksi tuttu mu bilmiyorum ama bu kadar sevimli bir şekilde ihtiyaçlarını dile getiren çocuklara karşı geldiğini sanmıyorum.
şimdide ikinci olay.
yer : istanbul, ikea.
5 yaşında falan bir çocuk, ter içinde kalmış, yürümekten yorulmuş, babasının önünü kesip bacaklarına sarılıp kendisini kucağa aldırmak istiyor. babanın eli kolu dolu, kucakta yer yok. bunun üzerine çocuk çığlık atarak ağlamaya başlıyor. baba çocuğu sakinleştirmeye çalışıyor ama çocuk ancak kucağa alınırsa susacak. sonunda baba dayanamayıp elindekileri bırakıp çocuğa tokatı çakıyor. çocuk daha da bağırmaya başlıyor. ama baba rahatlamış gözüküyor.
"şimdi ağla" deyip yoluna devam ediyor. yani "ağlamaya değer bir şeyin olsun" der gibi.
bu kadar.
thy'nin dönüş bileti kurnazlığı
-
thy'nin 20.02.2018 tarihli 12.40 berlin uçağını kaçırmamız vesilesiyle öğrendiğimiz uygulamadır. tekrar bilet almak istediğimizde sadece gidiş değil gidiş-dönüş uçak biletinin yandığını öğrendik. yani uçağı kaçırdık diye dönüş biletinin üstüne yattılar. yeni gidiş bileti alsak bile dönüş biletine çöküyorlarmış. diğer firmalar nasıl yapıyor bilmiyorum ama bu düpedüz ahlaksızlık.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"kurban bayramı gelir, hem kavurma yersin, hem buzluğa et yığarsın, hem de cennete gidersin. daha da dinini beğenmiyorsun zındık."
öpüşmek için 5 randevu geçmeli
duyulmuş en ağır beddua
-
sümer tabletlerinde geçen beş bin yıllık beddua:
“kaldığın yerlerin en hoşu kapının eşiği olsun.
hep yol kıyıları olsun barınağın.”
tutunamamak insanın başına gelebilecek en kötü şeymiş, hem de binlerce yıldır.