hesabın var mı? giriş yap

  • erkek istediğini giyer, istediği gibi yürür.
    sen bak-ma-ya-cak-sın. bu kadar basit.

    edit: umarım ironiden anlamayan nesil başıma üşüşmez. korkuyorum sözlük.

  • kastedilen oyunu sevmekle beraber izlemeyi ve ziklemeyi bırakmaksa, sihirli bir değnek değmesiyle aşağıdaki mevzularda idrak güncellemesidir.

    - 22 baldırı çıplağın peşinden koştuğu topun fakirlik, gerilik, yokluk gibi gerçek dertleri unutturmaktan başka hiç bir zike yaramaması

    - bi zike yaramayan bu işe harcanan zirilyonların ilime, irfana, kültüre, edebiyata harcanabilecek olması

    - o zirilyonları alınca neresine sokacağını bilemeyen topçuların yaptığı çok da ufak olmayan şımarıklıklardan gelen tiksinme hissi

    - o topçuların üzerinden ün ve para kazanmaya çalışan bir takım hatunlar

    - bu topçuları ve hatunları zorla gözümüzün içine içine sokan medya

    - hepi topu bir top tepiklemekten ibaret bir oyunu, izlemeyi bırak tartışmak için harcanan zamanda kuantum mekaniğinin anlaşılabilecek olması

    - futbol tartışırken çıkan hır gür, düşen seviye

    - stadlarda hiç olmayan seviye

    - medyada futbol tartışmak üzerine kariyer yapan heriflerin tırışkalığı

    - böyle heriflere "hocam hocam" deyip çanak tutup ego şişiren daha da tırışka sunucu zevat

    - kulüp yöneticisi kimselerin iğrençliği

    - futbol üzerinden çıkar sağlamaya çalışan politikacıların iğrençliği

    - her nedense mor-yeşil renklere gönül verenlerin her nedense eflatun-sarı renklere gönül verenleri öldürmek istemesi ve dahi ara sıra bunu gerçekleştirmesi

    - şike

  • akıllara freud'un şu sözünü getiren durum;

    "bir insan bir yere bakıyorsa, orada ilgilendiği bir şey vardır. bir insan bir yere hiç bakmıyorsa, orada ilgilendiği bir şey kesinlikle vardır."

  • ne zaman bahsi acilsa anacigim aklima gelir. 6 yasinda uc kizkardesle yetim kalmistir annem. babasi kardesi icin canindan olmus, ama geride kalanlar mal derdine dusmus, anneannemi karanlik bir odaya dört cocuguyla mahkum etmislerdir. anlatirdi hep, dolapta kitli vita yagini, ekmege sürmek icin kivrandigini, gazeteyle kapladigi defterine komurle yazdigini, okulda yakmak icin tezek, kalemsekerle değiştirmek icin yumurta caldigini ahirdan.

    köyde herkes dugunde ayni gelinligi giyermis. cok zayif oldugundan gelinligin altina iki kat esvap giydigini, gene de yetmedigini, istanbul'a bir kat yatak, bir çuval bulgurla göçtüklerini sonra, tencerede pisirip kapaginda yediklerini, evde hali yokken babamin tutup masa alip geldigini, bozaci sokaktan boozaaa diye bagirip gecende korkudan isiklari sondurdugunu, bana hamileyken komurluge odun tasimalarini, yalniz kalmalarini, yol gozlemelerini... sonra da butun cilesi biz olduk iste, yedirip icirdigi yetmedi bir de calisti didindi biz okuyoruz diye. tam bizim bi faydamiz dokunacakken de kus oldu uctu. kafeslere carpmaktan yorulmustu cok. belki de denizlerde yuzuyor. bilmem ki simdi cilen doldu mu anacigim?

  • 12 haziran 1994 pazar gecesi los angeles'in batısındaki brentwood kasabasında kendinden 12 yaş küçük olan eski karısı nicole brown simpson ve karısının tokmakçısı olduğu söylenen, mezzaluna lokantasında garsonluk yapan ronald goldman'i boğazlarını keserek öldürmekle suçlanmış insan.

    tutanaklarına geçen deliller:

    >oj simpson'a ait olan ford marka aracın kapı kolunda bulunan kan,

    >cinayetin işlendiği evin bahçesinde bulunan oj simpson'a ait olduğu iddia edilen el yapımı bruno magli ayakkabının izleri,

    >hem cinayetin işlendiği evin bahçesinde hem de oj simpson'un evinin bahçesinde bulunan oj'e ait olduğu iddia edilen aris isotoner marka kanlı eldivenler,

    >oj simpson'un dna özelliklerini tutan, cesetlerin bulunduğu bahçedeki kanlı ayakkabı izlerinin yanındaki üç damla kan,

    >oj simpson'un hiçbir zaman açıklayamadığı sol elinin küçük parmağındaki kesik,

    >oj'e ait olan aracın döşemesindeki liflerin öldürülen garsonun gömleğinin üzerinde bulunması,

    >nicole'e ait olan kanın oj'in yatak odasında yerdeki siyah erkek çorabının bir tekinde bulunması.

    bu kadar delile rağmen orenthal james simpson'ı beraat ettiren johnnie cochran liderliğindeki "rüya takımı"nın akıllara zarar savunması:

    >nicole simpson'ın boğazını tek hamlede, sol kulağının altından başlayıp sağ kulağına kadar başı gövdeden ayıracak derinlikte kesip, daha sonra kendinden yaşça küçük ve iri yarı olan ronald goldman'in göğsüne 19 kez bıçak saplayan oj'in çorabındaki bir damla kan dışında hiçbir giysi veya ayakkabısında kana rastlanmayışı.

    >polislerin cinayetin işlendiği evdeki hiçbir nesneye dokunmadıklarını iddia etmesine rağmen, olay yeri inceleme ekipleri tarafından çekilen fotoğraflarda delil olarak kullanılabilecek birçok nesnenin her fotoğrafta farklı farklı yerlerde görülmesi yani polislerin açık açık yalan söylemesi..

    >dedektif furhman'ın hayatında hiçbir zaman zencileri aşağılayıcı bir hakaret olarak kabul edilen nigger kelimesini kullanmadığını iddia etmesinin ardından duruşma salonunda dinletilen bir teyp bandında furhman'ın bir telefon görüşmesinde 10 dakika içerisinde 40 defa nigger kelimesini kullanmış olması. ilaveten furhman'ın zenci kadın polis memurlarına kötü muameleden disiplin cezası almış olması. (furhman oj simpson'nın katil olabileceğinden ilk şüphelenen polistir ve arama izni olmadan oj'in evine girip arama yapmıştı üstelik oj'in evinin bahçesinde orta yerde kanlı eldivenlerin tekini bulduğunu iddia eden gamalı haç taşıyan hitler hayranı polistir de ayrıca.)

    >oj simpson'a ait olduğu iddia edilen, her iki evin de bahçesinde bulunan kanlı deri eldivenlerin jürinin gözleri önünde duruşma salonunda tüm uğraşlara rağmen oj simpson'ın eline sokulamayacak kadar küçük çıkması. bu sahneden önce avukat cochran jüriye dönerek alçak sesle: "if it doesn't fit, you must acquit" demiştir ki bu davanın bittiği an'dır. ayrıca internette o sahnenin fotoğrafları bolca mevcuttur. http://www.youtube.com/watch?v=vssucnmjgbg

    >dava devam ederken özel kimyasallar kullanılarak cinayetin işlendiği bahçede yapılan araştırmalarda 10 numara spor ayakkabı izine rastlanması (polisler ayaklarına koruyucu galoş giydikleri yönde ifade vermişlerdi)

    >olay yerindeki ayakkabı izlerinin yanındaki kan damlalarında, arka bahçenin demir kapısı üzerinde, ayrıca oj'in yatak odasında yere atılmış erkek çorabındaki kan lekelerinde, yakalandıktan sonra sağlık taraması için oj'den alınan kanın pıhtılaşmasını engellemek için kullanılan edta isimli bir kimyasalın bulunması. (yani delillerin üzerinde bulunan kan lekeleri oj yakalandıktan çok sonra (cümle kurulamadı).) (daha sonra laborantın hata yaptığı anlaşıldı ama oj artık serbestti.)

    sonuç:

    3 ekim 1995 sabahı 133 gündür devam eden davanın sonucunu mahkeme katibi deidre robertson açıkladı: "orenthal james simpson suçsuzdur." http://www.youtube.com/watch?v=slia4r0g63k

    fakat daha sonra hiçbir zaman 12 numara bruno magli bir ayakkabıya sahip olmadığını iddia eden oj simpson'ın florida'da maç izlerken çekilmiş fotoğrafında 12 numara bruno magli ayakkabı giydiği açıkça görülüyordu. oj simpson suçlu bulundu ve maktüllerin yakınlarına 33.5 milyon dolar tazminat ödemeye mahkum edildi. kendisi halen suçsuz olduğunu iddia ediyor, bilemiyorum.

    ***5000 sayfalık dava tutanaklarını okumaya zamanım olmadığı için; tüm bilgiler sevil atasoy'un doğan kitaptan fırlamış olan "bu ayak izleri senin doktor watson" isimli kitabından alınmıştır.***

  • o değil de mersin'de ne biçim kadro var lan? kariyer.net'e "süper lige yeni yükselen ekibimiz için en az 10 yıl süper lig tecrübesi olan takım arkadaşları arıyoruz" ilanı vermiş gibiler. tita'lar, serkan balcı'lar, servet'ler, sinan kaloğlu'lar, wederson'lar...

  • terör örgütleriyle vatansever kemalistlerin adını aynı cümlede geçirmeden önce bir ağızlarını çalkalasınlar. kemalistleri kimse kandırmadı, kemalistler kimsenin adamı da olmadı, "ne istedilerse" vermediler de... kemalistler hep, "söz konusu vatansa, gerisi teferruattır." dediler, vatanperverlikten bir adım geri gitmediler. o yüzden, beylik laflar etmeden önce gitsinler bir ağızlarını çalkalasınlar.

    ne dediğini bilmeyenlerin ayrımcı yazısı. (bkz: ajan provokatör)

    edit : gg.

  • hayatın anlamını çözmüş iran'lı şair.

    ey kör!bu yer, bu gök, bu yıldızlar,boştur boş!
    bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş!
    şu durmadan kurulup dağılan evrende
    bir nefestir alacağın, o da boştur boş!