hesabın var mı? giriş yap

  • tercümesi "esirleri kurtarmaya gittik, kurtaramadık. üstüne rütbeli personel kaybettik ama başarılı olduk." olan açıklamadır.

    gerçekten çok başarılı olmuşsunuz, tebrikler. keşke bu büyük başarıyı çarşamba günü müjdeleseydiniz.

  • sonucu olarak akp, batı akp ve doğu akp olarak ikiye ayrılacaktır. doğu akp'ye bizans denecektir.

  • adamım.

    - bir gün cep telefonu verdiler bana, cebime koydum. akşam yine içmeye gittik pasaja. baktım hanım arıyor; "fazla içme" diyor. ertesi gün o cep telefonunu hanıma verdim ve bir daha kullanmadım.

  • twitter'dan gelen bir yorum..

    " izlanda'da bir yanardağ 190 yıl sonra patlamış. ismi de "eyyafyallayöküll". benim ismim böyle olsa patlamak için 190 yıl bekleyemezdim."

  • benim.

    evet, 35ime kadar olamadım, istedim de olamadım.

    30umda evlendim, 33ümde eşim ilk hamileliğinde düşük yaptı, sebebi tetrapiloidi idi. kendi derdimi bıraktım, eşime destek olmaya çalıştım, kayıp onun için daha dramatikti çünkü, ve o iyiyse ben iyiydim.

    34ümde eşim ikinci kez hamile kaldı, yine düşük yaptı. bu sefer de sebebi turner sendromu idi. eşim bu kez daha da derinlere düşüyor, bense onu yukarı çekmek için daha da güçlü asılıyordum. kendi derdime dert bile diyemiyordum.

    35imde üçüncü kez hamile kaldığında, 6ncı hafta ile 14üncü hafta arası her hafta doktora gitmek zorunda hissettik kendimizi ve gittik. aman bebeğimize bişey olmasın korkusuyla 2 ay geçirdik. ve orada anladım ben bu işin psikopatlık olduğunu. haftalık gitsen günlük, günlük gitsen saatlik, her dakika bilmek ister insan bebeğinin durumunu, e sürekli karnında ultrason probuyla da gezemez ya insan.. deli işi resmen.

    derken 14üncü hafta tam rahatladık diyorduk ki, bir gece ansızın eşimin kanaması oldu, derhal doktoru aradık, durumu söyledik, hocam gitti mi yine diyemedik. hoca sabaha kadar tekrarlarsa direkt arayın, değilse sabah hastanede bakalım dedi. sabahı zor ettik, uyuyamadık.
    sabah gittiğimizde kontroller sonrasında previa olduğunu öğrendik.
    10 hafta eşim yemek ve tuvalet dışında hiç kalkmadan yattı. bu sürede elimden ne geliyorsa yaptım eşim ve doğmamış çocuğum için. şükür onu da atlattık.

    en nihayetinde oğlumu aldım kucağıma 35imde.

    daha önce baba olamadım. olmak istedim, ama olamadım.

    sözün özü, hayatın kendi planı var, sizin ne istediğinizin ya da ne zaman istediğinizin gram önemi yok. olacak olan, zamanı geldiğinde oluyor, ne 1 gün önce, ne 1 nefes sonra.

    o yüzden, olamamak üzerinden eksiklik ya da güçsüzlük çıkarımı yapmaya kalkan varsa, kendi eksikliklerini kapatmak için başka argümanlara yönelebilir. zira hayatın planı gün gelir kendisini de sınar, belli olmaz o işler.

  • ah be ayşe.
    bir kadın cinayetine kurban gitseydin, ağlardık senin arkandan. lanet okurduk özgür'e. üzülür, göz yaşı dökerdik. özgecan gibi bir simge bile olurdun belki.

    birisi çıkıp o da haketmiş ama deseydi onu linc ederdik el birliği ile. sözlükten bile uçurulurduk.

    şimdi doya doya söyleyebiliyorum.
    o dayağı sen haketmişsin be ayşe.

  • sacma salak sozlukte baslik acacagina çocuğuna dogru duzgun eğitim ver de arkadaslarina siddet uygulamasin. bu cocuk olmamis. hayvan degil insan yetistirin. iyi yapmis oteki cocugun annesi. cocugun babasi da gelip sana temiz bi dayak atarsa tam olur.

  • 24 yıldır erkeğim, yaz aylarında üstsüz gezebilme dışında bir artısını göremedim. kaldı ki bunu yaşlı alman teyzeler de yapıyor.