hesabın var mı? giriş yap

  • benim içime dert olmuş alacaktır. 1 mart 2010 tarihindeki malvarlığı açıklamasında görülen ve 16 haziran 2011 tarihindeki malvarlığı açıklamasında yerini aynen koruyan alacaktır.

    arkadaşım kimsin sen? sen kimsin ki başbakandan borç alıp 1 yıl boyunca ödemiyorsun? bak bu daha 2011 rakamı, yıl 2012 oldu belki hala ödemedin. başbakanın bankada 3 milyon 390 bin 384 tl'si, 25 bin euro'su, 199 bin 867 doları olabilir, parası var diye niye borcun üstüne yatıyorsun arkadaşım. neden bu halk çocuğunun parasını vermiyorsun? belki kendisi 4 milyona bir şeyler alacak ama 3 milyon 400 bin lirası olduğu için alamıyor? efendiliğinden alacağını da isteyemiyor, bunları düşünüyor musun hiç?

    bak arkadaşım, başbakan güzel bir insan, tutmuş sana 500 bin lira borç vermiş, tamam güzel kullanmışsın, işini görmüşsün ama yeter, yıl olmuş ver artık borcunu. hiç mi utanmıyorsun bu gariban dostu, halk çocuğu başbakanın parasının üzerine yatmaya? biliyorum o söyleyemiyor sana ama ben buradan sesleniyorum, versene olm artık şu borcunu!

  • türkiye'nin toplam nüfusunun, türkiye'deki toplam araç sayısına bölündüğü zaman yaklaşık 7 sayısının elde edilmesi.
    düşünüyorum da;

    1- ben
    2- abim
    3- annem
    4- ev arkadaşım no:1
    5- ev arkadaşım no:2
    6- kız arkadaşım
    7- ebru (kız arkadaşımın kardeşi)

    hayatımda en çok görüştüğüm kişiler.toplamda 7 kişi.ve bu 7 kişinin hakkı olan araba abime düşmüş.vay ipne..

  • müşrik bir tipin hezeyanları.

    peygamberin yaşadığı dönemde bunlardan o kadar çoktu ki. din adına dini satan kendine göre kıyafetleri olan sahtekarlar.
    bunları samimi dindarlardan ayırt etmek için en pratik yolu kuran şöyle tarif eder;

    “sizden hiçbir ücret istemeyenlere uyun, onlar doğru yoldadırlar.” - yasin surasi - 21. ayet.

    hizmetleri karşılığında mercedes alanları ve bu örnektekinin benzerlerini böylece çok kısa yoldan ifşa edebilirsiniz.

  • elektrikli araç projelerini iptal eden apple, ya da elektrikli araç üretim sürecini tamamlama işini birkaç yıl geriye atan mercedes gibi firmaların yegane sebebi, ölçek ekonomisidir. yoksa ürünün kendisinin geleceği olup olmaması değil.

    bakın olaya kendi istediğiniz şekilde bakarsanız , asıl gerçeği kaçırırsınız. mesele elektrikli araçların geleceği var mı yok mu meselesi değil, bu iki firma için. o zaten evrim teorisi gibi; kabul ettikleri bir gerçek. neden projelerini iptal ediyorlar ya da üretimi öteliyorlar? çünkü iki sebebi var.

    ilki bu iş büyük yatırım gerekiyor. aynı gibi gözükse de elektrikli araçlar kesinlikle aynı araçlar değil. biz koltuk cam direksiyon görüyoruz. ama onlar haricindeki tüm sistemler değişiyor araçta. gövde, pil, pil izolasyonu, karoserin neredeyse tamamı, tüm aracın mimarisi ve dizayn değişiyor...yani aslında yepyeni yenı bir araç yatırımı yapmış oluyorsunuz. üretim platformu değişiyor. ilk seneler külliyen zarar demek bu. eğer bir anda milyonlarca satmaz iseniz. tesla batıyordu bir dönem. mercedes aldı bir kısmını da öyle kurtardı kendisini...bakın haberini de koydum, trajik bir ekonomik değeri de vardır haberin, zira mercedes 5 sene sonra kar ettiğini düşünüp hisseleri satmıştır. 40 bitcon ile pizza alan gençlerin hikayesine benzer bu hikaye;
    https://okanutkueri.com/…%20alm%c4%b1%c5%9ft%c4%b1.

    asil konumuza donelim
    cin neden iyi gidiyor, çünkü zaten çok satiyor.

    apple'ın yapamicam demesinin ana sebebi yatırım tutarının cok yüksek yatırım sürecinin de uzun olması. apple, 1900larin başında kurulan bir girişim değil. halka açık, milyonlarca yatırımcısı olan, hbk'nın sürekli sorgulandığı ve attığı her adımın gerek patent gerekse rekabet kurulları tarafından incelendiği ve çeşitli ülkelerde bu konuda davalarla uğraşan bir şirket. kendini tanıtmış oturaklı bilinen ve kendi ana piyasasında saygı duyulacak bir imajı olan bir şirket, gerçek bir fizibilite yaptığında aldığı tüm yukarıda saydığım risklerin ürküttüğü kurbağaya değmeyeceğini anlamış durumda. olan bundan ibaret.

    mercedes ise bambaşka bir öykü. firmanın toplam cirosundaki artış sadece elektrikli kesimden ve vito gibi ticari araçlardan geliyor. öte yandan elektrikli kesim hala dizayn ve doğuştan elektrikli olmamak gibi sebeplerden ötürü eleştiri alıyor. mercedes o bölümü hala yeterince karlı olmaması gibi bir de karlılık azalıyor. e firma da bu durumu görüyor haliyle. ilk başta çıkan furyadan (bunu yeni model için geceden sıra bekleyen cep telefonu kullanıcıları diye düşünün) asıl hedef kitleye yani artık fiyata ve kaliteye önem veren büyük kitleye ulaşamamış görünüyor. asıl hedef kitle, senin benim gibiler; pilin büyüklüğüne, aracın ağırlığına, dizaynina, menziline, şarj süresine, konforuna, servisine bakan kitle...

    bakın çin hepsine hazır. bu saydıklarımdan hiç birisi onun için dert değil. tam 10 yıldır zaten yatırım yapıyorlar. satış adedi problem değil. üstelik de kendilerini geliştirme konusunda oldukça iyiler. sadece 30 sene evvel fuarlarda mercedes taklidi araçlar yapmaktan buraya geldiler.

    avrupanın ve hatta amerikanın sorunu burada. togg başlığında da yazdım. avrupa bunu gorebildi ve hemen bir kac sirket birlesip stellantis oluşumunü kurdu. daha geçenlerde bir otomotiv şirketi de bu yönde açıklama yaptı, görmediniz, işinize gelmedi görmek; nasıl ki uçak rekabetinde tüm avrupa olarak airbus şirketini kurduk, elektrikli araba olarak da bunun gibi bir girişim kurmamız gerek dedi. çin ile rekabet edebilmek için dedi...

    aha haberin linkini buldum;
    https://www.havayolu101.com/…torunde-airbus-modeli/

    yani bireysel yatirim yaparsak batma riskimiz var diyor. maliyetleri hızlı düşürmek lazım diyor. çin ile rekabet edebilmek için maliyet düşürmek birinci şart diyor. bunu da ancak topluca tek bir yatırım yaparsak alabiliriz diyor. eğer her firma kendi bireysel olarak yatırım yaparsa, batma riski yüksek diyor...daha nasıl desin.

    daha anlatacak şey çok da, öncelikle burada yazarların ve okuyucuların bakış açılarını değiştirmesi gerekiyor.

    şarj suresi ve menzil hala çoğu kişi icin dert olmaya devam edebilir...fiyatları asıl hedef kitle icin yüksek gelebilir.. bizde arabalar yatirim aracıdır vs dersiniz, ikinci el fiyatları hizli düşüyor dersiniz... evet hepsi olabilir. konuşulur.

    ama elektrikli arabanın geleceği yok, bakın apple bakın mercedes derseniz...olmaz o iş.

    edit. mesajlara cevaben; mercedes ile ilgili bilgiler şirketin internet sitesinde var. ulaşımı kolay, rahatlıkla inceleyebilirsiniz (özellikle 4,6, 12,13,37,38,39,40 nolu slide'lar):
    https://group.mercedes-benz.com/…tation-fy-2023.pdf
    ben bora özkent değilim, benzer şeyler düşünmemiz aynı kişi olduğumuz anlamına gelmez.

    edit2. gençler yavaş*beni ikna etmek gibi bir sorumluluğunuz yok*
    togg başlığında yazdım kendi görüşümü:
    --- spoiler ---
    bu araçların hızlı şarj olması en büyük şart. bunun için de 800v teknolojisi gerekiyor. saatte 400kw/s hızını geçen şarjlar gerekiyor. işte o zaman 100lük bir bataryayı sadece 10-15dk içinde şarj edebilirsin ve işte o zaman bu araçlar yollarda daha çok görülür.
    bana kalırsa bu araçlar şu an için ilk çıkan plazmalar gibiler; 852*480 çözünürlükteler, hdmi nedir bilmiyorlar (yani hevesli o ilk kesim aldı, ama o kadar) öte yandan, fullhd, hatta 4k olacakları günler çok uzakta değil..
    --- spoiler ---
    (bkz: #161956542)

  • atıf yılmaz batıbeki.

    2006 yılında bugün aramızdan ayrılan türk film yönetmeni, yapımcı ve senarist ve akademisyen.

    atıf yılmaz, türk sinemasının en önemli yönetmen, senarist ve yapımcılarından biri olarak tanınan bir isimdir. 9 aralık 1925 tarihinde mersin'de dünyaya gelen yılmaz, sanata olan ilgisini genç yaşlarda keşfetti. ankara üniversitesi hukuk fakültesi'nde eğitim aldıktan sonra, kariyerine hukuk alanında devam etmek yerine, sanata olan ilgisini sürdürmeye karar verdi. bu yönelim, onun türkiye'nin sinema dünyasında iz bırakacak bir yönetmen olmasına vesile oldu.

    atıf yılmaz'ın sinema kariyeri, 1950'li yıllarda başladı. ilk yönetmenlik deneyimini 1953 yılında "kızılırmak-karakoyun" adlı filmle yaşadı. ancak kariyeri boyunca yönetmenlik, senaristlik ve yapımcılık gibi farklı roller üstlendi. çeşitli türlerde filmler çekti ve türk sinemasının gelişimine büyük katkı sağladı. kariyerinin erken dönemlerinde toplumsal ve kültürel konuları ele alan filmler yaparak kendini tanıttı.

    yılmaz, toplumsal sorunlara duyarlılığı ve bu konuları filmlerinde ele alma cesaretiyle tanınırdı. onun filmleri, türkiye'deki sosyal, politik ve kültürel meseleleri ele alan derin ve etkileyici hikayelerle doluydu. bu sayede, atıf yılmaz, türk sinemasında sosyal gerçekçiliğin öncülerinden biri olarak kabul edildi. 1970'lerde ve 1980'lerde yaptığı filmlerle bu alanda öne çıktı.

    atıf yılmaz'ın kariyeri boyunca birçok önemli film projesine imza attı. "selvi boylum al yazmalım" (1978), "anayurt oteli" (1987), "eylül fırtınası" (1999) gibi filmleri, türk sinemasının unutulmaz yapıtları arasında yer alıyor. bu filmler, onun yetenekli yönetmenlik becerisini ve hikaye anlatıcılığı konusundaki ustalığını gösteriyor.

    yılmaz, sadece yönetmenlik alanında değil, aynı zamanda senaryo yazımı konusunda da başarılıydı. özellikle toplumsal meseleleri ele alan senaryolarıyla bilinir. onun filmleri, döneminin toplumsal sorunlarını ele alarak izleyicilere düşündürücü ve derinlemesine bir bakış sunuyordu.

    atıf yılmaz, kariyeri boyunca birçok ödül ve takdir topladı. türkiye ve uluslararası alanda birçok film festivali tarafından onurlandırıldı. aynı zamanda türk sinemasının gelişimine katkılarından dolayı saygın bir isim olarak anıldı. yılmaz, yetenekli yönetmenliği ve sanatçı kişiliğiyle birçok genç yönetmene ilham kaynağı oldu.

    maalesef, atıf yılmaz 5 mayıs 2006 tarihinde istanbul'da hayatını kaybetti. ancak onun mirası, türk sinemasının ve sanat dünyasının önemli bir parçası olarak kalmaya devam ediyor. yılmaz'ın eserleri, sinema tarihine derin izler bıraktı ve türk sinemasının gelişimine önemli katkılarda bulundu.

    atıf yılmaz'ın filmleri, genellikle gerçekçi ve duygusal derinliği olan hikayeleri ele almasıyla tanınır. filmlerinde karakterlerin iç dünyasını ve toplumsal sorunları derinlemesine işleyen yılmaz, bu sayede izleyicilere düşündürücü ve etkileyici deneyimler sunuyordu. aynı zamanda, oyuncularıyla olan başarılı çalışmaları ve karakterlerin duygusal boyutlarını yansıtmasıyla bilinir.

    atıf yılmaz, sinema sektöründe birçok farklı türde çalışmış olsa da, özellikle toplumsal gerçekçilik ve drama türlerinde ön plana çıkmış bir yönetmendi. ayrıca, dönem dönem fantastik ve komedi filmleri de yönetmiş ve bu alanlarda da başarılı projelere imza atmıştır. sinemadaki bu çok yönlülüğü, onun sanat dünyasında saygın bir yer edinmesine yardımcı olmuştur.

    yılmaz, sanatının yanı sıra genç sinemacılara rehberlik etmek ve desteklemek konusundaki çabalarıyla da tanınıyordu. türkiye'deki sinema okullarında eğitim vermiş ve birçok genç yönetmenin kariyerine katkıda bulunmuştur. bu yönüyle, türk sinemasının gelişimine uzun vadeli bir etki bırakmıştır.

    atıf yılmaz'ın ölümü, türk sineması için büyük bir kayıp olsa da, onun mirası ve eserleri hala izleyiciler tarafından büyük bir saygı ve sevgiyle anılıyor. yılmaz'ın filmleri, türk sinemasının tarihine ve kültürüne derinlemesine bir bakış sunarak, gelecekteki nesillere ilham kaynağı olmaya devam edecek.

    atıf yılmaz'ın sanatı, hem türkiye'de hem de uluslararası alanda büyük bir takdir topladı. sinemada gerçekçi ve etkileyici hikayeler yaratma konusundaki ustalığı, onun sanat dünyasında öne çıkmasına ve iz bırakmasına vesile oldu. yılmaz'ın eserleri, türk sinemasının gelişimine ve çeşitliliğine önemli katkılarda bulundu.

    sonuç olarak, atıf yılmaz, türk sinemasının önemli isimlerinden biri olarak kabul edilen ve eserleriyle iz bırakan bir sanatçıdır. onun filmleri, türk sinemasının zenginliğini ve derinliğini yansıtıyor ve gelecek nesillere ilham vermeye devam ediyor. atıf yılmaz'ın yaşamı ve sanatı, türk sinemasının tarihinde unutulmaz bir yer edinmiştir.

  • refika’nın tarifleri yapınca güzel olmuyor. ben bunu 12. denememden sonra eşim ellerimi tutup gözlerime bakarak “refika ile olmuyor” demesinden anladım. bir süre ona konduramadım ama sonra düşününce kavradım ki cidden güzel olmuyor tarifleri. özel bir aurası var. o etki alanından sıyrıldığınızda bunu fark ediyorsunuz. ülkemiz için kıymetli bir renk ama izlemelik.

    arda ise çok başarılı. ne diyorsa koyuyorum; içime sinen bir lezzete ulaşıyorum.

  • kendisi son derece başarılı bir hanım kızımız herhalde. tebrik ederim. umarım gider istediği yere.

    buraya kadar tanımdı, tırıydı, vırıydı.

    şimdi esasa gelelim. bu tip videoları izlerlerken yerin dibine geçen sessiz binlerden biri olarak söylüyorum. yapmayın böyle şeyler lütfen. ortalık gerekli gereksiz yüzlerce başarı hikayesi kaynıyor. çoğu pek çok kişi için herhangi bir anlam ifade etmiyor. dolayısıyla bir bağ kurmak zorlaşıyor. nihayetinde kimse böyle postmodern dilencilik zırvalarına maruz kalmak zorunda değil. kazanıp kazanmayacağı belli olmayan eleme için new york'a gidip oldukça külfetli masraflara katlanabilen biri burs bulmak için de daha asil yollar arayabilir. sıkıldım. bitti.