hesabın var mı? giriş yap

  • 99 depremini sakaryada yaşamış biri olarak çaldıkları altın, mücevherat ve paranın yanında devlet tarafından afet sonrası halkın kullanımı için stoklanmış bilimum yiyecek, içecek ve eşyanın bulunduğu depoyu da yağmalamışlıkları vardır

  • bu tip yıllarca halkların kardeşliği, izmirli kızı öpmek vb diye şiirler yazdı, eline fırsat geçince sadece kendisi öpüştü.

    yıllarca batılılara siz doğuya gelmiyorsunuz, hakkari'yi görmediniz diye sitem eden adam muğla/ köyceğiz'de çiftlikte yaşıyor.

    ekşi elmalar filmi hakkari'de geçiyor, izlerken ya bu hakkari ne güzel bir yermiş diye düşünmüştüm meğer köyceğiz'de çekilmiş,

    ee aslan parçası bize kızıyordun niye hakkari'ye gelmiyorsunuz diye ulan sen hakkari'de geçen filmi muğla'da çekmişsin, herkes parayı bulana kadar solcudur.

  • hayatı boyunca her tür müzikle ilgilenmiş, hatta hayatını müziğe adamış biri olarak içinden çıkamadığım sorundur.

    1976'dan bu yana aktif, spotify'da aylık 14 milyon dinleyiciye sahip bir gruptur, hatta sözde o kadar popülerdir ki apple bir ara herkese albümünü bedavaya dağıtmıştı.

    arkadaşlar ben hayatımda şu cümleleri işitmedim, "u2'nun yeni albümü beğendim", veya "u2'nun en sevdiğim şarkısı x'tir", sanki herkesin farkında olduğu ama kimsenin konuşmadığı, tartışmadığı, dinlemediği bir grup. veya dinleyenler gizli gizli mi dinliyorsunuz, söyleyin de bilelim.

    neredesiniz lan siz?*

  • harry potter serisinin ikinci kitabı sırlar odasını ilk okuyuşumdan tam 18 yıl sonra okurken dikkatimi çeken, anlamsız olay.

    bilenler bilir, bu kitapta harry, ron ve hermione sırlar odasıyla ilgili araştırma yaparlarken kitap boyunca sürekli yeni ve çeşitli bilgilere ulaşırlar. bu bilgilerden bazıları yanlış olsa da, hagrid'in sırlar odasını açtığını zannetmeleri gibi, onları bir şekilde doğru ipuçlarına yönlendirir. örümcekleri takip etmelerini öğrendiklerinde aragog ile karşılaşırlar ve aragog onlara geçen sefer sırlar odası açıldığında bir kızın tuvalette ölü bulunduğunu söyler.

    harry ve ron da hemen bu bölümün ardından, kızın tuvalette öldüğü bilgisini kullanarak, ölen kızın tuvaleti aslında hiç terketmeyen ve hayalet olarak tuvalette takılmaya devam eden mızmız myrtle olduğunu anlarlar. hemen gidip kıza durumu sorarlar ve kız da olay günü tuvalet kabininden çıkınca sadece bir çift sarı göz gördüğünü ve çat diye öldüğünü söyler. nerede gördüğünü sorduklarında ise hemen şu musluğun yanında der ve harry ile ron gidip tarif edilen musluğa bakarlar ve küçük bir yılan oyması görürler. sırlar odasının girişini bulmuşlardır.

    şimdi sıkıntı şu, sırlar odası ilk açıldığında ve mızmız myrtle öldüğünde dumbledore okulda öğretmendi. dumbledore gibi bir büyücünün mızmız myrtle ile konuşmaması onu sorgulamaması çok saçma değil mi? hadi diyelim ilk zamanlarda müdür değildi ve yetkili kişiler olayla ilgilendi dumbledore olaya çok karışmadı, zaten oda da o olaydan sonra bir daha açılmadı.

    e ikinci kez açıldığında herkes olayı çözmeye çalışırken ve dumbledore oda ilk açıldığında ölen kızın kim olduğunu, nerede olduğunu bilirken niye gidip sorgulamadı? sorunca zaten kız çat diye şu musluk diye gösteriyor girişi hemencecik bulmuş olacaktı.

    bu konu aslında başkalarının da dikkatini çekmiş ve insanlar tartışmışlar fakat ben ciddi ve tatmin edici bir cevap alamadım.

    örnek cevap 1: dumbledore zaten kızı sorgulamıştır, musluğu ve girişi de bulmuştur fakat açabilmek için çatalağız olmak gerektiğinden hiçbir şekilde açamamıştır.

    e iyi de dumbledore harry'nin çatalağız olduğunu hemen daha kitabın başında öğreniyor tüm okulla birlikte. şuna bir açıl de de açılsın bir gidip bakalım diyebilirdi. ya da zaten dünyada başka çatalağız mı yok birini bulabilirdi.

    var mıdır buralarda ben buna mantıklı cevap verebilirim diyebilecek bir potterhead. dolar cami corona içimiz şişti artık kafamız dağılsın.

  • halkın parasıyla araplara ziyafet çekilmiş. haram olsun.

    edit: dışardan adana mı söylesinler diyenler var özelden. ülkenin menfaatlerini hiçe sayıp, nice tavizler verdikten sonra hiç bişey olmamış gibi poz kesen herkese yazıklar olsun. tavuk döner bile fazla bu insanlara.
    kim bilir ne tavizler verildi, ne anlaşmalar yapıldı senin benim zararıma.

  • muzaffer izgu'nun su an adini hatirlayamadigim bir oykusunde anlatilmistir bu.

    kahramanimiz, otobuse biner. otobus kalabaliktir. yer bulup oturur, kitabini acar. ancak oturacak yer arayan yaslilar ve kadinlarin hedef tahtasi olur, "biz yer ariyoruz, bu oturmus kitabini okuyor" minvalinde soylenirler. bu kez ayaga kalkar, ayakta durdugu yerde rahat okumak icin pozisyon bulmaya calisir, bulur bulmaz da bir eliyle askiya tutunur bir eliyle de kitabini tutar. bu sefer de diger insanlara yaranamaz. "burasi kutuphane mi, git evinde oku, amma israr etti canim" laflari havada ucusur. itiraz etmeye kalktiginda da soforun ve diger baska herkesin tepkisini ceker, darp edilmek uzereyken otobusten kendini zor atar.

    otobuste ondan baska kimse kitap okumamaktadir. buyuk ihtimalle hayatlarinin akisinda kitap okumaya yer de yoktur. bu nedenle adama, belki kendilerinin dahi bilmedigi bir nedenden oturu tepki gostermektedirler.

  • bu açıklamanın daha vahim tarafı "millet şimdi araba almıyor ,almasınlar!" şeklindeki pespaye cümleyi de sarfetmesidir.hem bir itiraf millet beklemeye geçti hem de millete tepeden bakan esnaf kurnazlığının dışa yansıması,bekçi olmayacak adam ülkede bakan olmuş.