hesabın var mı? giriş yap

  • ya all-star seçilecek ya da mip ödülü alacak basketbolcu. iki apoleti birden kazanması zor ama nba teamülleri gereği ikisinden birini mutlaka verirler ki büyük ihtimalle bu ödül de all-star olacak.

    dikkat edilirse alperen neredeyse her maçtan sonra rakip koçların övgüsünü alıyor. zaten maç içerisinde de yeteri kadar saygıyı ikili hatta bazen üçlü sıkıştırma getirerek de gösteriyorlar ve yine de durdurulamıyor. rakip oyuncular da neyle boğuştuklarının farkında, çoğu oyuncu alperen'e hak ettiği saygıyı duyuyor. koçlar ve oyuncuların all-star seçimlerindeki etkileri düşünüldüğünde all-star seçilmesi çok muhtemel. kontenjandaki rakipleri de alperen kadar bir takımın dominant gücü değil. bu da şansını yükseltiyor.

    bir aksilik olur ve seçilemez ise performansını ödüllendirmek için mip ödülünü verirler. genelde all-star seviyesinde performans gösterip bir şekilde seçilememiş bir oyuncuyu en azından onore etmek için bu ödül kullanılabiliyor. mesela hidayet'in mip ödülünü kazandığı sene all-star seçilememesi tepki almıştı ve bunu mip ödülünü vererek tölare etmişlerdi. 2014'te dragic yine buna benzer bir şekilde kazanmıştı. biraz dengeleme ödülü gibi kullanılıyor açıkçası.

    mip konusunda en büyük rakibi tyrese maxey fakat maxey her ne kadar büyük bir gelişme gösterse de bir takımın sürükleyicisi konumunda değil. sixers'ın bütün oyunu embiid üzerinden şekilleniyor ve maxey çok iyi bir şekilde embiid'i tamamlıyor. bir oyuncunun tırnaklarıyla kazıya kazıya bir takımın all-star seviyesinde ana sürükleyicisi olması mı yoksa olağanüstü bir gelişim göstermesine rağmen ana sürükleyicinin tamamlayıcısı olması mı sorusunun cevabı açık. tabii ki sonuçta bireysel bir ödül bu ve istatistiksel artışı yüksek olanın şansı daha yüksek oluyor ve maxey kazanırsa da hak etmediği söylenemez. maxey doğudan sakatlık yaşamazsa all-star seçilecek ve alperen seçilemezse mip'i alperen'e verip durumu dengelerler. ikisi de all-star olursa takım derecesi daha iyi olan olan maxey büyük ihtimalle ödülü kazanır.

    her koşulda alperen'in bu seneki performansı iki apoleti de hak ediyor gerçekten.

  • henüz teknik direktörlük kariyerinin başındayken 2016 yılında ntvspor'da katıldığı bir programda bugün beşiktaş'a oynattığı oyunun tarifini vermiş adeta. aslında mircea lucescu'nun oynattığı oyuna hayranlığını belirtmiş de diyebiliriz.

    program 23 nisan 2016 akhisar belediye beşiktaş maçından sonra çekilmiş. bir ara laf beşiktaş'ın oynadığı oyuna geliyor ve sergen yalçın şunları söylüyor:

    "sezona bakarsak şunu söyleyebilirim şampiyonluğu hak eden bir takım bence. çünkü çok arzulu oynuyorlar, istekli oynuyorlar, oynadıkları oyun zevk veriyor, çok ofansif oynuyorlar ama şu tarafı var işin... biraz da teknik direktörlük tarafından konuşmak istiyorum. bu kadar ofansif oynamak iyi mi? çok tartışılır bence. yani ben karşı kaleye gideyim 15 tane pozisyona gireyim ama karşı taraf da gelsin bana 10 tane 8 tane pozisyona girsin... bence çok sağlıklı değil. bize karşı mesela şampiyonluğa gittiğimiz dönemde (2002-03 sezonu) maksimum 2 pozisyona girebilirdin. çünkü öyle iyi savunma yapıyoruz ki mümkün değil pozisyona girmen kolay kolay. şampiyonluğa giden bir takımın çok fazla pozisyon vermemesi lazım bana sorarsan... yani şunu söyleyeyim savunmayı iyi yapmayan hiçbir takım başarılı olamaz bir defa. bu nettir yani. her başarılı takımın mutlaka savunmayı iyi yapması lazım. bilmiyorum son 3 maçta izlediniz mi barcelona'yı. dağıldılar. niye? savunma yok. her gelen pozisyona girmeye başladı barcelona'ya karşı. sen istediğin kadar git. adam sana attığı zaman zaten savunuyor. eğer sen iyi takımsan sana 1 gol attığı zaman zaten 90 dakika savunma yapıyor. sonra o golü çıkarmak zorunda kalıyorsun, çıkaramazsan bi kontradan bu sefer ikinciyi de yiyorsun. bu sefer 3 tane atman gerekiyor."

    bahsettiğim kısmı izlemek isteyen için link.

    bu söylenenlere katılmayanlar da olacaktır muhakkak. zaten başta hocanın belirttiği gibi çok tartışmalı bir konu. fakat 5 yıl önce anlattığı bir oyunu bu sezon takıma yerleştirmeyi başardığı apaçık bir gerçek.

    bu arada program keyifli. zamanı olana tamamına göz atmasını tavsiye ederim.

  • trajikomik görüntülerdir.. bu ülke insanı bu hâle düşecek kadar perişan hâldeyse, vah bizim hâlimize.

    ülkeyi afganistan ve venezuela karışımı ucube bir kabile devleti hâline getiren cahil ve yobazlar sürüsü eserleri ile iftihar etsinler. şu hâle bakın.. türk vatandaşlığı hiçbir zaman bu kadar ayaklar altına alınmamıştı. 5 tane düşman ülke, 10 tane terör örgütü birleşse bu kadar zarar veremezdi bu ülkeye. irtica ve örgütlü cehalet, pkk teröründen bile daha büyük bir tehlikeymiş meğerse. türkiye'nin en büyük varlık sigortası ise ulu önder mustafa kemal atatürk ve türk silahlı kuvvetleri imiş meğerse. ülkemizin itibarını, bayrağımızın ve pasaportumuzun haysiyetini, gençliğimizin istikbâlini ve milletimizin selametini bu güçler tesis edip, koruyorlarmış. ben artık buna iyice ikna oldum.

    fakat şu hususu da belirtmeden edemeyeceğim.. demek ki bir savaş çıksa, düşman bir ülkenin taaruzuna falan uğrasak, nüfusun kahir ekseriyeti buhar olup tüyecek.. alın görün işte. ortada savaş yokken arkasına bakmadan ülkeden kaçan zihniyet, birde savaş çıksa kim bilir ne yapmaz?

  • arkadaşlar ciddi anlamda ben böyle depremi nadir yaşadım diyebilirim. tahmini büyüklük 5.2 falan.

    edit: lan benim gibi jeoloji mühendisine kurban olun. deprem büyüklüğünü hissiyatımla ondalıklı bildim anasını satayım.