ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tayt giyen kızın kıçına bakmamayı başarmak
-
(bkz: bakmayabilemedi)
diyanet'in 2020 yılı bütçesinin 11.5 milyar olması
-
ulan camiye klimayı bile kendi aramızda para toplayıp alıyoruz, nereye gidiyor bu para amk.
erkeklerin %96.5'i aynı anda üç kızı idare ediyor
-
(bkz: ay hadi inşallah)
kur korumalı mevduatların 350 milyar lira olması
-
muhalefet kimse gecmez demedi sayin baslik sahibi, dolar kuruna bagli bir yatirim hesabi ulkeyi iflasa surukler ilerde dedi.
chp'nin cumhurbaşkanı adayı ilker başbuğ olsun
-
ilker başbuğ'un ekonomi, siyaset, eğitim, dış politika vs konularda bilgi birikimini, düşüncelerini bilmeden salt atatürkçü, cesur diyerek parlatmak da tam bizim milletimize göre bir tercih. cesaret konusunu da kozmik odaya girilirken, subaylar teker teker alınırken gördük.
sette çok eğlendik diyemeden ölüp gitmek
-
içimde ukte kalan durum.
ben de sette çocuklar gibi şen şakrak eğlenmek istiyorum ulan..
bir işte çalışırken iş görüşmesine gitmek
-
çok normal ve olması gerekendir. iş sözleşmesi iki taraflıdır ve bunun evlilik sözleşmesi ile karıştırılmaması gerekir.
özel durumlar dışında kişi daha az çaresiz olacağından görüşme daha sağlıklı bir zeminde yapılacaktır. ne iş olsa yaparım moduna giren bir kişi ve bunu fırsat olarak kullanan işverenin birlikteliği ilerleyen zamanda kesin çatırdar zaten.
kendi çapında bir yöneticiyim ve bana bağlı kişilerin iş görüşmesi yapmasından zerre rahatsızlık duymam. hatta isterlerse beni referanslarına yazabileceklerini de söylemişimdir hep.
bir patron veya yönetici dolu olan bir pozisyona yeni eleman almak için önce çalışanını çıkartıp iş görüşmelerine daha sonra başlamaz. bu ne kadar normalse bir çalışanın iş görüşmesi yapması o kadar normaldir. zaten o işverenin görüştüğü kişilerin çoğu bir yerlerde çalışıyor.
bir şekilde çalışanlarının iş görüşmesi yaptığını öğrenip işten çıkarttıklarını anlatmışlar. yapmayın. bu herkesin hakkı.
eğer çalışanınız iş arıyorsa büyük ihtimalle mutsuzdur. mutsuzluğun çeşitli sebepleri olabilir. maaş konusu bunlardan sadece bir tanesi. ve inanın en önemlisi değil. o kişiyle uzun süre çalışmak istiyorsanız mutlu olmasını sağlayın. aksi halde her yeni gelene iş öğretmekle uğraşır durursunuz.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: yozgattan polo kazak aldım
1. logusunda adam atı zikiyor amk.
almanya'da otobanlarda hız sınırının olmaması
-
kismen, hatta genel olarak dogru bir söylem..
aslinda gizli bir hiz siniri vardir. normal hiz siniri kalktiktan sonra richtsgeschwindigkeit, yani "önerilen hiz" uygulamasi devreye girer, bu da 130 km/saate tekabül eder.. almanya icindeki tüm otobanlar icin gecerlidir bu uygulama.
almanlar kisaca demis ki, "motorunu, yolunu, arabani yapiyorum, sana essek gibi egitimini veriyorum (bkz: almanya'da ehliyet almak), hiz sinirini da kaldiriyorum.. ama sirf senin ve diger sürücülerin sagligini ve hakkini garanti altina almak icin böyle bir hiz siniri ilave ediyorum. ha, gecersin, gecmezsin, o senin bilecegin is, cezasi yok. ama olur da kaza yaparsan, hakli durumda bile olsan, kismen haksiz, hatta tamamen haksiz duruma düsebilirsin. "
bunu duyan sigorta sirketleri de diyor ki, "aaa, varsa öyle bir durum, sen 130 üzerinde kaza yaparsan, ben de senin hasarini ödemeyebilirim, ve muhtemelen de ödesem bile cok az bir kismini öderim"
kisaca evet, hiz siniri yok, ama olur da bu önerilen hizin üzerinde bir kazaya karisirsaniz her türlü bedelini ödersiniz..
ek olarak: bu durum pek bir tirsma durumu yaratmiyor soförlerde. cünkü almanya otobanlarinda hiz siniri kalksin, kalkmasin, eger yol bossa sol serit cogunlukla bos olur. herkes en sag seride gecer, sol serit sadece sollama durumlarinda kullanilir ve hiz yapan araclarin sorunsuz devam etmesi saglanir.
eşekherif
-
haha bu ne saçma olay olm. adam iş yaparken hesap mı verecek, izin mi alacak. hayır sanki para karşılığı çeviriyor. onu geçtim ben onun çevirisi ile izlemek istiyorsam böyle bir hakkım yok yani öyle mi? kafayı yemişsiniz siz. isteyen istediğini çevirir. kim neyi tercih etmek istiyorsa eder. bu kadar basit.
ekşi fest
-
ssg kapida karsilayip herkesle tokalasip sira bana gelince naber tombisim diyecekse katilacagim etkinliktir.
şehirlerarası otobüste stephen hawking'e dönüşmek
-
4 saatten uzun süren yolculuklarda başıma gelen olay. uyuyamadığım için önce bi belden aşağısı öne kayıyor, sonra eller kucakta birleşiyor, kafa yana kayıyor derken bi de gece yolculuğuysa yıldızlara dalıyorum; ulan kainata bak amma çok yıldız var düşünüyorum bildiğin. şöyle bi 200-250 saat devam etsek yemin ediyorum tanrı parçacığı yaparım otobüsteki alet edevatla. valla yaparım.