ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
işler güçler
-
".........eğer marks olmasaydı, sosyal devlet de olmazdı. biliyorsun di mi zehra?
...sendikalar olmazdı. çalışan hakları olmazdı...
marks belki kapitalizmin duvarlarını yıkamadı zehra ama bizim için sayısız delik açtı o duvarlarda, ki biz rahat nefes alabilelim diyee !..."
diyerek insanlığın soldan atan kalbini gülümsetmiş olan, güzelim dizidir..
28 mayıs 2019 ekrem imamoğlu'nun esnafla diyaloğu
-
tipik akepe seçmeni. ne dinliyor, ne anlıyor, ne izlemek istiyor. ille de tutunduğu, inandığı her neyse, sorgulamadan körü körüne bağlı kalmakta ısrar ediyor.
hollanda türkiye maçında hollanda'yı tutan türk
-
federasyon başkanı tüpçü, teknik direktörü terim, kaptanı emre, hamisi erdoğan olan bir takım düşünüldüğünde yadırganmaması gereken kişidir.
ankara'daki inanılmaz mantık hatası
-
melik gökçek'in tekrar tekrar seçilmesidir...
zarf-fiil eklerinden sonra virgül kullanılmaz
-
bütün kalbimle desteklediğim kural.
bu kuralı öğrenmeden önce yaptığım yazım yanlışlarına bir örnek vermek isterim:
"edip, akbayram"
filli boya 8 mart 2017 dünya kadınlar günü reklamı
-
başı kapalı kadınların varlığı, ulu önder atatürk'ün anılması, ahmak arınç'ın kahkaha atmasın hezeyanı..
ülkede bu yürekte hiçbir siyasi parti yok be şanssızlığa gel arkadaş!
büyüksün filli boya..
bekçinin çamaşırları toplayın ıslanmasın demesi
-
insanlar artık insanlığa şaşırır olmuşlar.
anne replikleri
-
erkin koray, bir yakınımızın yan komşusudur. annem ile arasında geçen konuşma:
yakınımız olan abla: geçen sene aşure yapıp tüm apartmana dağıtmıştım. erkin bey'in kapısını da çaldım.. açtı. bir bana, bir de elimdeki tepsiye boş boş bakmaya başladı. sonra da "bu nedir acaba?" diye sordu.
annem: a-aaa! görgüsüz!
y: ben de "aşure bu" dedim. "ee napıcam bunu?" diye sordu.
a: alıp kafana geçireceksin! deseydin?
y: içimden dedim zaten. ama neyse ki sabır çekip "buyrun, yemeniz için getirdim" diyebildim. sonra "peki tabağı napıcam?" diye sordu. yine sabırla "daha sonra getirebilirsiniz. şu katta, şu numarada oturuyorum" dedim.
a: ee sonra? getirdi mi tabağı?
y: evet. kapıcıyla gönderdi ertesi gün.
a: boş mu geldi tabak? (genelde bizim buralarda dolu gelen bir tabak, boş gönderilmez. gönderen, toplumdan dışlanır filan)
y: evet!
a: görgüsüz herif! insan içine bir cd'sini koyar en azından!.
(bkz: mavi ekran)
dünyayı gezdim türk kızı gibisi yok
gelmiş geçmiş en iyi türk filmi esprisi
-
-obur tarafta babama selam soyle nha ha haa
-ben ananin oldugu tarafa gidiyorum
adıyaman'da churchill sunumu yapan kahveci
-
çüş amk o kadar tuz artı soda tansiyondan beyin kanaması geçirmeseler iyi. limonun da yarısını heba etti amk.