hesabın var mı? giriş yap

  • belli ki kendi kendine çekmiş çocuk gerizekalının teki de bulup yaymış. ulan hanginiz ayna karşısında saçma sapan hareketler yapmadı ben 25 yaşındayım ben bile yapıyorum halen. çoğu kişi de öyle. gece 2 gibi gelen yakışıklılık hissi gibi bir şey olsa gerek.

  • +abi bu kül tablasına kaç para yazıyım?

    - yaz la işte, 2 3 4 5 bişeyler, kafana göre

    beymenin de aslında küçük esnaf olduğunu gösteren zerzevat.

    debe: mutlu oldum lan, ilk defa girdim, teşekkürler :)

  • geçen hafta nikolay çavuşesku'nun son konuşmasını izledim. hani peşinden halkın hükümet binasını basıp çavukesku'yu helikopterle kaçmak zorunda bıraktığı ve üç gün sonra da yakalayıp kurşuna dizdiği.

    çavuşesku son konuşmasında hala ısrarla "bunlar emperyalist güçlerin, dış mihrakların oyunu" diyor.

    güzel kardeşim, halktan binlerce kişi ölmüş. halk kendisinden binlerce kişi öldüğü halde dış mihrak oyununa gelmek istiyorsa, bu oyuna razıysa, senin görevin o ülkenin yönetimini senden daha iyi yaptığı, halkla daha iyi iletişim kurduğu ortada olan dış mihraka devretmektir.

    düşünsene önünde 10 kişi var 9'unu ölüme yolluyorsun ve kalan bir tane diyor ki "ben sana hala inanıyorum abi". böyle gücü ve karizması olan bir mihraka karşı senin diyeceğin ne olabilir? eğer dış mihrak bu kadar güçlüyse bu mücadeleyi sürdürmek sadece daha çok insanın ölmesine sebep olur.

    diyor ki çavuşesku: "bunlar halkı fakirleştirmek, işsiz bırakmak, ekonomik gücümüzü kırmak, romanya'yı bölmek isteyenlerdir". e halk ikna olmuş sana ne ki? sana ne? madem "dış mihrak" adında bir sorumlu var, ve bütün olan bitenin sorumluluğunu üstüne alıyor, bırak gerisini onlar düşünsün. sen niye ısrar ediyorsun senden güçlü olduğunu kanıtlamış mihraklarla mücadele etmeye?

    eğer halkının özgürlüğünün tehdit altında olduğunu düşünüyorsan o zaman o mihrak kimse ona savaş açarsın, "ama bazı mihraklar" deyip durmazsın. mihrak bir ülke değilse o mihrakın olduğu ülkeyi uyarır ultimatom çeker yine ülkeye savaş açarsın. yok savaş açacak kadar elinde hangi mihrak olduğuna dair net bir bilgi yoksa da o zaman o "mihrak" lafını ağzına almazsın. hayret bişi ya.

  • macar satranç hocası. aslında bildiğiniz bir deliydi laszlo. daha çocuğu olmadan dahi nasıl yaratılır minvalinde kitap bile yazmıştı. projesini hayata geçireceği kadının peşinde dolaşıp onu ukrayna'da bulmuştu. klara'yla evlendi ve çoluk çocuğa karıştı. polgar markası işte böyle doğmuştu.
    ilk çocuk zsuzsa idi. zsuzsa üç yaşında özel olarak yetiştirilmeye başlandı. okula gitmedi. satrançta müthiş bir noktaya geldi. ikinci çocuk zsofia hanlara, hamamlara, olmadı şampiyonluklara ulaştı. son kız judit ise ablalarını aştı, elosu 2700'ü aşmıştı. hal böyle olunca da, kadınlarla oynamayı bırakıp erkeklerle çarpışmaya başlamıştı. anad'mış, kasparov'muş demeden onları bir güzel tokatlayan kız laszlo babanın zirve noktası olmuştu. tabii arada geçen yıllarda baba kendi eğitim sistemini de mükemmelleştirmiş ve istediğini yaratmıştı. üç kız kardeşin de dahi olduğu varsayımından hareketle, evde dahi yetiştirmek mümkün, söylemedi demeyin.
    laszlo'nun annesinin auschwitz'den kurtulmayı başardığını okumuştum bir yerde. hikâyeye bunu da ekleyince, sanki taşlar tamamlanıyor, masal da böyle bitiyor.

  • evliyken başkasına aşık olan erkek veya kadın, arkadaşının karısına veya kocasına da aşık oluyor mu, birinci derece akrabasına aşık oluyor mu?
    cevap hayırsa insanı hayvandan ayıran aklın varlığı ile kendisine çizdiği sınırlar içerisinde kalabiliyor demektir.
    evli erkek veya kadın başkasına ilgi duyduğunu hissettiği anda kendini geri çekmeyi frenlemeyi bilmeli.
    evliliğin kötü gitmesi sana bu fren mekanizmasını kaldırma hakkı vermez. evlilik ne olursa olsun sadakat temellidir. evliliğimi nasıl daha iyi hale getiririm veya nasıl sonlandırırımı düşünmekten başka çareniz yok.
    durumu türk kadınına indirgeyip ajite etmek de yersiz.

  • ayni halkin anadolu comarlari diye tabir edilen kesimi ile ayni hissiyatta oldugunu ama yine ayni kesim tarafindan linc edilecegini gosterir.

    burada comar partisine oy veren ve "ulkemden utaniyorum" diyen kisileri linc eden kesime ab ulkelerinden birinin vatandasligini verseniz bir dakika burada durmaz. gecmise donup kendisine avrupali olarak dogmus olma sansi verilse kesinlikle turk degil avrupali olur, bir saniye dusunmez. ustune ustelik orada, burada mutemadiyen oy verdigi sag degil sol yani sosyal demokrat partilere oy verecektir. bu kadar da karaktersiz bir kitledir. sonra onlarin istedigini acikca dile getiren bu kadincagiz gibi insanlari bir dakika beklemeden gomerler.

    turk halki asagilik komplekslidir; turk halki omru boyunca avrupaliya ozenir, burada milliyetcilik kasar, elde tespih, ecdadimiz der, ama bariz turk olmayan avrupaliya benzeyen sapsari ve renkli gozlu cocuklari veya torunlari, akrabalari olunca ove ove bitiremez; ne o oyle kapkara cocuklar, sari olsun der. aslinda bu gibi olaylarda kendinden igrendigi ama kendini yuceltmekten de geri kalmadigi gercegini onumuze sunarak kendini ele verir.

    anadolu comarlari ulkesini o kadar sever ki avrupa birligi ulkelerinde yasar, asla donmeyi dusunmez, orada sosyal demokrat partilere oy verir; burada ise comar partisine oy verir. ecdad, turkluk, ummet muhabbeti yapar ama asla turkiye'ye donmeyi aklindan gecirmez. gavur diyarinin keyfini cikarip orayi methetmekten de geri kalmaz.

    burada yenilen bu gibi haltlardan, sovenist hareketlerden tiksinen kesimi (konu basliginda gecen kisi gibi) ise vatan haini ilan eder, dislamaya calisir. halbuki ikisi de ayni seyi istiyor, biri sadece durustce dile getiriyor, oburunun gotu basi oynuyor.

    tek kelimeyle igrenc bir milletiz, eskiden boyle miydik bilmiyorum da 10 yili askin suredir bu haldeyiz. tedavisi de yok gibi gozukuyor.

  • türkiye'ye ikinci sezonun getirilmemesi saçmalığını biraz araştırdım. altyazıdır, dublajdır, gerekirse sansürdür gibi hazırlıkları anlıyorum ama bunlar bahane değil. netflix ve amazon prime video tüm bunlara rağmen kendi işlerini dünyayla aynı anda getirebiliyor. sunucularda sorun var gibi açıklamalar gördüm fakat bu da inandırıcı gelmedi.

    konu disney'in yaşadığı finansal krizlerden sonra (allah allah neden acaba) bölgesel disney plus yatırımlarının altını kısmasından kaynaklanıyor gibi gözüküyor. ama bazı yerlerde daha az bazı yerlerde daha çok kısmışlar. çünkü şöyle bir kimlerde çıkmış kimlerde çıkmamış diye bakıldığında kuzey amerika ve avrupa ülkelerinde ikinci sezon yayınlanırken orta doğu, afrika, asya bölgelerinde platforma eklenmemiş olduğu görülüyor. yani zengin ve refah sahibi batı ülkelerine marvel var, sokaklarında toz ve deve olan doğu ülkelerine yok. we don't ride camels desek de türkiye orta doğu bölgesinde kabul ediliyor.

    türkiye hesabından henüz bir duyuru yok fakat disney plus mena instagram hesabı ocak 2024 olarak duyurmuş. bize de muhtemelen aynı zamanda gelecek. neresinden tutsan aptalca bir strateji. disney tat kaçırmaya devam ediyor.

  • özellikle action ve mecha türündeki animelar için geçerli olan bazı
    genellemeler şunlardır:

    #1 – metafiziksel düzensizliği yasası

    normal fizik kanunları geçerli değildir.

    #2 – yerçekimini azaltma yasası

    her ne zaman biri ya da bir şey zıplasa veya atılırsa yerçekimi o şey için 4
    kat azaltılır.

    # 3 – ses yükseltme yasası, anime akustik asal yasası

    uzayda güçlü sesler (mesela patlamalar) çok daha fazla kuvvetlenir, çünkü
    uzayda patlama sesini azaltabilecek hava bulunmaz.

    # 4 – değişmez saldırı yasası, anime hareket asal yasası

    saldırı hıza denktir. bir dövüş sahnesi olduğundan çok daha hızlıymış gibi
    gösterilir.

    # 5 – mekanik hareketlilik yasası,anime hareket ikinci yasası

    en büyük mekanik alet en hızlı hareket edendir.

    #6 – zaman değişim yasası

    zaman her zaman sabit hızla sürmez. kahraman her soğukkanlı ve/veya etkileyici
    bir şey yaptığında zaman durur, sevgililer ve arkadaşlar ölürken yavaşlar ve
    bir dövüş başladığında hızlanır.

    #7 – maddi ölüm asal yasası

    iyi karakterin yada kötü karakterin ölmesi savaşın bitmesinin tek yoludur.ya
    kötü karakter anlayamayacağı kadar hızlı ölür ya da çok uzun süren bir kavga
    konuyu oluşturur. bu durumda iki taraf da birbirlerinin çalışma sistemini
    kavramak için zaman kazanmaya çalışacaktır.

    #8 - ikinci maddi ölüm yasası

    as kötü karakterin ölümü hemen olmaz, zaman alır(kullandığı yada emrinde ki
    derecesi düşük kötü karakterler için bu kural daha hafif şekli ile geçerlidir)
    fiziksel yaralar ne olursa olsun ölümün onlara ulaşamayacağına inanmaları
    onların doğal niteliği halindedir ve bu yüzden ölürken kendi ölümlerinin şoku
    ile bunu anlayamamış olarak ölürler.

    #9 – heyecanı vurgulama yasası

    hareketin yoğun olduğu heyecanlı anlarda ekran bu sahnedeki karakterleri ayrı
    ayrı gösterecek şekilde parçalara bölünür. aradaki ayrım çizgileri siyah
    üzerine parlak renkler kullanılarak betimlenir.

    #10 – heyecanı çoğaltma yasası

    iyi karakter, kötü karakteri yaraladığında ya da yenilgiye uğrattığında, bu
    olay en az 3 kez 3 farklı açıdan gösterilir.

    #11 – doğal yanıcılık yasası

    her şey patlar.her şey.

    ilk kanıtlama: herhangi bir şey patlamak üzereyse şişer. patlamak üzereyken
    şişmeyen şeyler de...

    ikinci kanıtlama:büyük şehirler insani biliminin kabul ettiği en yüksek
    derecede patlayıcı materyaldir. tokyo bu şehirler içinde en çabuk alev alan
    şehirdir.

    #12 – işık yasası

    hemen hemen her şey enerji yüklü ışık yayar. iyi karakterli biri ya da şeyse
    iyi, kötü karakterli ise de kötü..

    #13 – enerji yayma yasası

    enerji mekanik yada uzay aracı silahlarıyla ateş etmeden önce enerji
    biriktirir. (çoğunlukla “enerji şişkinliği” olarak adlandırılır). silahların
    patlama özellikleri yüzünden, bunun doğal yanıcılık yasası ile bağlantılı
    olduğu sanılır.

    #14 – ters öldürücü büyüklük yasası

    silahın yıkıcı potansiyeli, büyüklüğü ile ters orantılıdır. iyi karakterin
    sahip olduğu küçük bir silah, kötü karakterin sahip olduğu kocaman bir silahı
    yener.

    #15 – tükenmezlik yasası

    kimse köşeye sıkıştırılmadıkça ve bilinçsiz değilse, asla varlığını,
    silahlarını tamamen harcamaz ve kimsenin mermisi bitmez.

    #16 – ters doğruluk yasası

    iyi karakterin görevi doğru olarak bildiği ve uygulamaya çalıştığı kural her
    ne kadar zor bir durumda olursa olsun elindeki güçle mümkün olabildiğince çok
    şeyi savunmak ve kurtarmak ve bunu yaparken kendini sakınmamaktır. kötü
    karakterinki ise ne olursa olsun elindeki gücü sadece kendi çıkarları için ve
    iyi olan herşeyi yok etmek için kullanmaktır. (bu stormtrooper etkisi olarak da
    bilinir)

    örnek:bir iyi karakter darbeler yüzünden sersem bir halde olsa da karışıklığı
    kontrol altına alır ve aynı anda çarpmak üzere olan bir aracı kurtarır. iyi
    karakter tüm bunları orta yerde açık hedef halindeyken yaptığı halde ona ateş
    eden bir tabur kötü karakter ise iyi karakteri vuramaz, ıskalar.

    ilk sonuç:sahnede ne kadar çok kötü karakter varsa, birilerini vurma ya da
    yaralama olasılıkları o derece azdır.

    ikinci sonuç:her ne zaman iyi karakter başa çıkılmaz bir olayla karşı karşıya
    gelse genellikle olasılıklar şöyle sıralanır: kötü karakterler derlitoplu bir
    düzene girer, herşey kahramanın tek atışta hepsini yenip kurtulmasını
    sağlayacak şekilde gelişir.

    üçüncü sonuç:her ne zaman iyi karakter gerçekten kötü tarafından vurulsa, bu
    yaralanma onun için bir kayıp değil tam tersine savaşma azmi olur ve yaranın
    ağırlığına rağmen kalkar ve eskisinden daha güçlü savaşır ve... yener. ayrıca
    bu yara genelde omuz gibi fazla önemli olmayan yerlerde olur ve bu onun
    savaşmasını engellemez.

    #17 – geçici romantik güvenilmezlik yasası

    kötü karakter ya iyi karaktere aşık olur ki bu onun için iyi bir son
    olmayabilir her zaman (kendini iyi için feda etmesi olasıdır)ya da iyi
    karakteri kendine aşık edecek bir yol bulur ki bunu kullanması da zararınadır
    aslında ya sonuç ters döner ve ilk olasılığa döner ya da planı ortaya çıkar ve
    her zaman olduğu gibi yenilir...

    #18 – kan kapasitesi yasası

    insan vücudunda 12 galonun üzerinde kan vardır. bazen daha fazla(!)

    #19 – şeytani kıvam yasası

    tüm şeytanların ve diğer doğa üstü yaratıkların en az 3 gözleri, sivri dişleri
    ve sarı yeşile ya da kahverengine benzeyen gözleri vardır ve sadece kılıç gibi
    keskin uçlu silahlardan etkilenirler.

    #20 - askeri güvenilmezlik yasası

    büyük galaksilerin en geniş donanmaları, bütün orduları ve büyük savaş
    makinaları son derece acımasız, katı yürekli kana susamış savaşçıları sevgi
    dolu güçlü duygular gibi basit şeyler karşısında yenilebilirler.

    #21 – taktik güvenilmezliği yasası

    ..........taktik dahilerini bile ...

    #22 - önemsiz farkedilmezlik yasası

    insanlar küçük şeyleri farkedemezler... kayıp vücut parçaları gibi ya da
    büyüklüğü seattle kadar olan yaralanmaları.

    #23 - gençlere özgü entellektüellik yasası

    çocuklar yetişkinlerden daha zekidirler ve her zaman boyutlarının neredeyse
    iki katı kadar sinir bozucu olurlar

    #24 - americanthropomorphism yasası.

    gerçekten çirkin kötü karakterler her zaman sıska amerikalılardır.

    #25 - amerikalıları zihinsel olarak küçümseme yasası

    aptal iyi karakterler her zaman iri amerikalılardır.

    ilk sonuç: gerizekalı amerikalı kahramanlardan daha aptal olan kişiler
    amerikalı çevirmenlerdir.

    ikinci sonuç: amerikan çevirmenlerden daha da aptal olanlar ise amerikalı
    yayıncılar ve sansürcülerdir.

    #26 - çene orantısı yasası

    kişilerin ağız büyüklükleri çıkardıkları sesin yükseklik derecesiyle doğru
    orantılıdır. yani ne kadar çok bağırırsa o kadar büyük bir ağzı olur

    #27 - kedigil mutasyonu (dönüşümü) yasası

    yarı kedi yarı insan olanların çoğunun ortak özellikleri şunlardır:

    dişi olmak

    geniş duyma gücüne sahip olmak bazen bir kuyruğa da

    mümkün olabildiği kadar küçük giysiler giyebilmek

    #28 - ateş gücünü koruma yasası

    düşmanı tek seferde yok edebilecek kadar kuvvetli bir silah varsa, bu silah en
    sona saklanır ve son şans olarak kullanılır.

    #29 – teknolojik kullanıcı yasası

    uzay gemisi ve benzeri araçların yönetimi için resmi eğitim gerekliliği
    karmaşıklığı ile ters orantılıdır.

    #30 - zıtlaşma parlaması yasası

    savaşçılık ve kuvvet gibi özellikler ya da güçlü iyi duygular son derece
    yüksek seviyeli ve gizemli bir parlaklık şeklinde oluşumlar yayar. bu oluşumlar
    genellikle kötü karakterler için kırmızı iyi karakterler içinse mavi renkte
    betimlenir. bunun nedeni mavi rengin elektromanyetik spektrumda kırmızı renkten
    daha üst seviyede olmasıdır.

    #31 – insan biçimli olmayanların düşmanlığı yasası

    tüm çirkin ve insani olmayan yaratık türleri düşmandırlar ve genellikle
    olabilecek en adi yollarla insanlığı anlaşılması güç ve karanlık sebeplerden
    dolayı yok etmek isterler.

    (bkz: http://www.anime.gen.tr/ )

  • dün gece bir işaret istedim. bu sabah penceremden içeri ayet el-kürsi kartpostalı uçtu, aynı anda da telefonuma kıbrıs casinolarından birinden sms geldi. hmmm, çelişkili mesajlar alıyorum...

  • her ne kadar başlık sahibi linç edilmeye çalışılsa da katıldığım önermedir.
    anlatayım: öncelikle çocuk bu ağlar, zırlar genellemesine katılmıyorum. uzun yıllar amerika’da yaşadığım için buranın çocuklarını referans gösterebilirim. geçen markette 5 yaşındaki bir çocuk babasıyla sakince kendisinin istediği şekerlemeyi neden almadığı konusunda 10 dakika tartıştı. haksız olduğunu anlayınca da sustu. buradaki birçok çocuk böyle. yani bir çocuğun ailesinin yanında derdini anlatmak icin seçtiği zırlama yöntemi tamamen anne ve babasının yanlış iletişiminden kaynaklanmaktadır. lütfen şu çocukları düzgün yetiştirin.

  • birleşmiş milletler'e üye 193 ülke var. çok ciddiyim içlerinde bu kadar absürt bir olaya sahip olabilecek tek ülke bile bilmiyorum.

    devlet televizyonu kaçış rotaları önerir, böyle simsarlar gönül işi yapıyoruz diye alkış bekler.

    bugün günlerden cumartesi. mikrofona bu açıklamayı perşembe günü yapmış olsa hakkında işlem yapılacaktı, bugün gurur vesilesi oldu. şu haber zaytung'da olsa hiç şaşırmazdım.

    yüz yıl sonra bile anlatılacak tarihi günler geçiriyoruz.