ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
26 eylül 2019 teke tek deprem özel canlı yayını
-
celal şengör: sayın başkan biz emrinizdeyiz.
imamoğlu: celal hocam biz de sizin emrinizdeyiz. bilimin karşısında boynumuzu bükeriz.
istanbul'a faydalı olacak sözler verilen yayın.
16 temmuz 2023 camilerden sela verilmesi
-
bu saatte neden sela verilir?
diğer şehitlerden neden ayrı tutulur 15 temmuz şehitleri diğer şehit ailelerine yazık günah değil midir?
(30 ağustos, sakarya, çanakkale, kore, doğuda batıda terörden şehit düşmüş her bir çocuk bebek kadın erkek vatandaşımız?)
yıllarca terörle uğraşmış bu ülkede neden sadece 15 temmuz için böyle bir uygulama var?
diğer darbe girişimleri için neden sela okutulmuyor?
bu saatte hastası yaşlısı sınavı bebeği olanlara bu yapılan ayıp değil midir dinde yeri var mıdır?
hoh deyince sıcak püf deyince soğuk hava gelmesi
-
hoh derken ağzın şeklinin puf derkenki ağız şeklinde farklı olmasından kaynaklanan durumdur.
birinde ağız boşluğu geniş tutulur bu nedenle ciğerlerinden gelip dışarı akan havanın debisi düşüktür sonuç itibari ile hızı da yavaştır, hızı yavaş olan zaten ciğerde ısınmış hava ise boğazda ve ağız içinde daha da ısınır. diğerinde ise ağız boşluğu dar tutulur, akan havanın debisi hızlıdır, bu nedenle boğaz ve ağızda ısınmaya vakit bulamadan dışarı atılır haliyle daha serindir. biliyorum partilerde hiç de eğlenceli bi' insan değilim.
izlanda milli futbol takımı
-
teknik direktörü lars lagerback yıllık 430 bin euro alıyor. ersin düzen'in trt'den aldığı senelik paranın %30'u. yemin ediyorum bize her şey müstehak.
otobüs kadınının konumu ele vermesi
umut sarıkaya
-
- pardon siz marjinal şair basri özakıncı değil misiniz?..
+ evet benim de.. ve fakat siz beni nasıl tanıdınız? hiç bir edebiyat dergisine fotoğraf vermem ben...
- orspu çocuğu 3 aydır kiranı ödemiyosun şerefsiz!..
+ ah yitip giden...
istanbul trafiği
-
izmir'den istanbul'a ilk kez arabayla gelen babamı şaşırtmış trafiktir.
babam kartal yönünden e-5'e giriş yapar, tam iş çıkış saatidir, bu sebeple trafik vardır. 35 plaka arabasıyla kendini trafiğin içinde bulan babam camı açar, yandaki arabaya seslenir. "kardeş kaza mı olmuş???"
ikinci yeni şiiri gırtlağına kadar arabesktir
-
yaşayan en büyük ikinci sanat eleştirmeni ertuğrul özkök'ün - en büyüğü için (bkz: hıncal uluç) - hürriyet'in pazar eki'nde yer alan söyleşisinde yaptığı açıklama. rec by saatchi'den çıkan "arta kalan zamanda" albümünde sevdiği 15 aryayı derleyen özkök'ün kendisiyle bu vesileyle yapılan söyleşideki açıklaması gerçekten düşündürücü:
"ikinci yeni şiiri gırtlağına kadar arabesktir. alın ikinci yeni ’den bir şiir, doğuş ’un şarkı sözlerinin yanına koyun, fark görebilecek misiniz bakalım. sezen aksu’nun şarkı sözlerinde de aynı tat vardır."
bu açıklamadan sonra hafif bir içim geçmiş, uyumuşum. rüyamda sezai karakoç, ece ayhan ve cemal süreya'yı gördüm. aralarında doğuş ve hilal cebeci ayrılığı hakkında tartışıyorlardı. daha sonra turgut uyar geldi ve "size genç şair doğuş'un şiirlerini getirdim, haydi birlikte okuyalım" dedi. okumaya başladılar:
eserin adı: uyan (doğuş adlı albümünden)
zordu bu anı beni yordu
yokluğun beni vurdu
zordu bu anı beni yordu
ayrılık beni vurdu
düşünmeden uğra bana
kapım açık hala sana
ayrılığın vurdu aya
yansıdı odamın duvarına
uyan uyan uyan
gönlüm uyan
dayan dayan dayan
ruhum dayan
seni de bir gün severler
sevda yüklü trenler
boş raylarda ilerler
sevenleri üzenler
hep o yolda giderler
eserin son bölümünde sezai karakoç ağlamaya başlamıştı. "ben neden böyle yazamadım hiç?" dedi. turgut uyar, diğer esere geçti:
eserinin adı: bebişim (hadi hızlandır albümünden)
dayanir mı bedenim bu acıya
alısır mı ruhum sensizlige
yüreğimde gözlerimde nefesimde
kaderimsin duam yeminimsin
kalbim kalbini görmediği zaman
atar mı sence bir daha
bebişim bebişim teninin kokusunu özlemişim
bebişim bebişim bebişim
canımdan bile sevdigim herşeyimsin...
"bebişim" kısmında ece ayhan sigarasından derin bir nefes aldı... "hiçbir zaman doğuş gibi yazamayacağız, hiçbir zaman..." dedi. turgut uyar devam ediyordu okumaya:
eserinin adı: uh uh (denge albümünden)
şimdi sana söylüyorum
içimdeki aşkı çıkar onu
çıkar onu çıkar onu bebeğim
vazgeçilmez terkedilmez
içimdeki tutku
al al al al al al
uva uva oh oh
kaldır üstündeki kara bulutları
serbest bırak alev alsın
özellikle "al al al al uva uva oh oh" bölümünden sonra, şairler "olmaz böyle şey" nidalarıyla "doğuş şiirlerindeki imgelem zenginliği" hakkında hararetli bir tartışmaya giriştiler. hatta sezai karakoç ile ece ayhan neredeyse birbirine girecekti. o sırada ertuğrul özkök geldi ve "ikinci yeni şiiri gırtlağına kadar arabesktir. alın ikinci yeni ’den bir şiir, doğuş ’un şarkı sözlerinin yanına koyun, fark görebilecek misiniz bakalım. sezen aksu’nun şarkı sözlerinde de aynı tat vardır." dedi. sezai karakoç "ne demek fark görebilecek misiniz? doğuş bizden milyon kat iyi...dalga mı geçiyorsun bre?" dedikten sonra koşup irice bir budaklı meşe odunu kaptı. .. tam o anda uyandım. bilgisayarımı açıp, doğuş’un resmi sitesinden fan clup bölümüne girdim ve hemen üye oldum. çok mutluydum. üstelik nickim de uvercinka ‘ydı.
http://www.hurriyet.com.tr/…791.asp?gid=59&sz=15434
olan biten
-
kullanıcıyı manevi zarar göreceği bir yere yönlendirmek ya da kullanıcı üstünden rızası olmadan çıkar sağlamak amaçlı link abuse eden arkadaşlar, bir süre sonra sözlüğe login olmaya çalıştıklarında başka bir yere yönlenebilirler. (örneğin: €-castig.com)
mart 2010, dark side
nasipse adayız (film)
-
ercan kesal'ın aynı adlı kitabından uyarlanan sinema filmi.
film benim açımdan kesinlikle bir kara mizah örneğidir. türk sinemasında siyasi filmler çoktur fakat böyle siyasetin içini anlatan film bildiğim kadarıyla çok az. ercan kesal'ı nuri bilge ceylan filmlerine yaptığı senaryo katkılarıyla tanıyorum daha çok. elbette oyunculuğu da senaristliği kadar çok iyi. hatta bir zamanlar anadolu'da filmindeki muhtar sahnesinde yer alan morg yaptırma konusu nasipse adayız kitabında geçiyor.
görsel
filme gelirsek oyunculukları genel olarak başarılı buldum. ercan kesal bu işin hakkını vererek oynamış. filmde siyasi karakterlerden birinden bir numara diye bahsedilmesi bir zamanlar anadolu'da filminden çocuklardan da sayı ile bahsedilmesini anımsattı. ayrıca 'bu durum bir partiye değil hemen her partiye özgü bir durum bu' da demek istenilmiş ve başarılı olmuştur. filmdeki diyalogların gerçekliği, doktor kemal'in çocukla poz vererek hiçbir şey olmamış gibi işine devam etmesi, kemal güner'in boşanmasına rağmen eşiyle fotoğrafını tanıtım sunusuna koyması, hakkında hazırlanan sunum dosyasını bir numaraya sunarken onun kemal'i iplememesi gibi bir çok durum filmi üst noktaya taşıyan "detaylar" idi.
hele o düğün salonunda üst katta içkili mekanda toplantı yapıp içtikten sonra alt kata "kanaat önderinin" yanına inip bir görünme çabası... inanılmaz bir türkiye siyasi fotoğrafıydı.
bunu bizzat ama bizzat yaşayan biri olarak gözlemliyorum. yaşadığım yerde kendini şeyh olarak tanıtan ve resmen insanların emeklerini sömüren. bütün siyasiler seçim zamanı onun ayağına gelir. köyün yolu yapılmadan onun evine giden yol yapılır. vs.
türk sinema tarihinde böyle bir filmin olması gerekliydi ve iyi ki de çekilmiş dedirtti.
teşekkürler ercan kesal.