hesabın var mı? giriş yap

  • inşallah aynı espriyi cb sözcüsü ibrahim kalın'a da yapmaz dediğim kötü şaka.

    edit: vücut yapısından bahsediyorum, fesatlık yapmayın.

    +ibrahim kalın mısın doğru söyle?
    - efendim ben kalınım, muharrem ince
    salonda gülüşmeler falan...

  • 21. yuzyilda, ab'ye uye sozde dunya gucu turkiye'de kuduzdan insan oluyor. bu ulkede 90'larda kuduzdan insan oldugunde ortalik ayaga kalkmisti.

    sirada ne var veba mi?

  • önüne 3-5 kuruş attığı itleri, kendisinden bahsedildiğini anladığında aşağılık ve aciz bir refleks olarak hemen atatürk'e saldırmaya kalkarlar.

  • link

    --- spoiler ---

    6 ay önce birini başkan yapıp, 6 ay sonra göndermeye demokrasi değil, kaos denir. fenerbahçeliler görev almayı da görev bırakmayı da bilirler ve fenerbahçe başkanları kravatlı değil atkılıdır. sapla samanı karıştırmayın.

    --- spoiler ---

    aziz yıldırım'ın 20 sene başkan olduğu kulüp için 'görev bırakmayı bilirler' ifadesinin yer aldığı, türkiye'nin en zengin ailesinin üyesine kravatlı değil atkılı denilen bir tweet.

  • hayatı kontrol etmeye çalışan, belirsizliğe tahammül edemeyen ve geleceğe hapsolmuş insanların hastaligi.

    anksiyete bozukluğu tanısı almış kişilerin ebeveynlerinden biri sıklıkla kaygılıdır ve ruhsal öyküde tamamlanmamış yas, zorunlu göç gibi hikayelere sık rastlanır.

    psikoterapiden çok fayda görürler. ilaç tedavisi gerekli olduğunda bile, farmakoterapi muhakkak psikoterapiyle eşzamanlı yürütülmelidir.

  • ikinci tura bırakmak istemesinin sebebi belli oldu. ülke yangın yerine dönmüşken kendi çıkarlarını ülkesinin çıkarlarından üstün gören “ milliyetçi “ cb adayının açıklamaları.

  • şu fani hayattaki en büyük lüksüm. bi de nutella var işte.

    bi de bir tespitim var bununla ilgili. bir insan aldığı pringles ın yarısını kendisi yiyebiliyorsa düzenli bir hayatı vardır. az bi kısmını paylaşarak kurtuluyorsa çok saygılı arkadaşları vardır. ama eğer tamamını kendisi yiyebiliyorsa, o insan yalnızdır dostlarım. çok yalnızdır.

  • kendisi hem dopingci hem de sahtekardir. ama hangisinde digerinden iyi karar veremedim. ikisinde de baya saglam yani. kronolojik bir sirayla yasadigi olaylari uzunca yaziyorum, bilmeyenler de ogrenmis olur. bu entry de sozluk kapanana kadar insanlar icin bilgi kaynagi olur.

    - 2004 senesinde kan testlerinde dopinge rastlandigi icin 2 sene ceza aldi. savunmasinda, bunu kendisine antrenorunun vitamin diye verdigini ve bilgisiz oldugunu soyledi.

    - 2010-2012 arasindaki surecte, duzenli alinan kan orneklerinin incelemeleri sonucu kan degerlerinde anormallikler saptandi.

    - iaaf (uluslararasi atletizm federasyonu) baskaninin akrabalari, alptekine 2012 senesinde bu bilgiyi verdi ve iceriden onu korumaya calisma sozu karsiliginda 650 bin euro istedi. ucrette anlasamadilar.

    - 2012 londra olimpiyatlarinda, alptekin altin madalya kazandi. yaptigi aciklamalari filan hepimiz biliyoruz, bu igrenclikleri tekrar edip midenizi bulandirmayayim.

    - alptekin, kanunlara gore altin madalyasi icin 500 bin euro kazanacakti. bu parayi duyan pislige batmis iaaf baskani tekrar harekete gecti ve aslidan daha az bir miktara tekrar anlasma talep etti. asli teklifi kabul etti ve ön odeme olarak 35 bin euro verdi.

    - bu odemeden sonra asli 2010-2012 arasindaki kan degerlerinin hasir alti edilecegini dusunuyordu. ama oyle olmadi. iaaf'deki bazi durust insanlar aslinin kan testlerini acikladi, doping yaptigini iddia etti ve turkiye atletizm federasyonundan (taf) asliyi cezalandirmalarini istedi.

    - taf, asliyi cezalandirmadi! doping yapmadigina hukmetti. kan testlerini hice saydi. bu asamada aslinin hani o "basbakanim"cimlarinin ise yaradigini ve taf adli orgutun olimpik altin madalyasini dopinge "kurban" vermemeye calistigini goruyoruz.

    - bunun uzerine pislige batmis iaaf baskaninin oglu tekrar devreye girdi. aslidan tekrar para istedi, karsiliginda da taf'in kararina itiraz etmemesi konusunda iaaf baskani olan babasini ikna edecegini soyledi.

    - ancak oyle olmadi, ve iaaf turkiye atletizm federasyonunun kararina itiraz etti. cas kurulusuna (bilmeyenler icin cas avrupada bulunan ust duzey cozumlenememis davalarin gorusuldugu bir spor mahkemesi) dava acti iaaf. istegi de aslinin turkiye'nin "veremedigi" cezayi almasini saglamakti. sanirim asli'nin baskanlarina yedirdigi ve is bitince yedirmeyi teklif ettigi paralar ise yaramamisti!

    - asli cakir alptekin, dava surecini uzattikca uzatti. ama sonunda 2015 senesinde koseye sikisti. haziran ayinda gorulecek ve kaybedecegini anladigi davadan once, iaaf ile anlasma(!!!) yoluna gitti.

    - anlasmalarina gore, asli cakir alptekin doping yaptigini ve 2010-2012 arasinda kazandigi butun madalyalari ve odulleri geri vermeyi kabul ediyordu. buna 2012 londra altini da dahildi. buna karsilik, doping cezasi da ömur boyu menden 8 seneye indiriliyordu. dava 2015'te sonuclandigi halde, 2013'ten beri yarisamadigi icin 2021'de bitecekti cezasi.

    - biz, buraya kadar pek bir sey bilmiyorduk. bundan sonra ceza aciklandi ve medya calkalanmaya basladi. asli da facebook yoluyla bir aciklama yaparak aslinda temiz oldugunu, bunun ulkemize oynanan bir oyun oldugunu soyledi. iaaf ile doping yaptigini kabul ettigi anlasma metni internette erisime acik bir halde duruyordu, ama asli turk halkini aptal yerine koyup doping yapmadigini soyluyordu! isin kotusu, kendisine destek mesajlari yagiyordu! ona destek olduklarini, saglam durmasini ve isin pesini birakmamasini soyleyen yuzlerce kisi vardi! dahasi ve en acisi da, atakoydeki asli cakir alptekin adi verilen atletizm pistinde ismi hala duruyordu. hatta 2 sene daha durmaya devam edecekti.

    - asli, bu surecten 1 sene sonra, 2016 yilinda iaaf ile tekrar masaya oturdu. bu sefer amaci, bu surec ile ilgili bildigi butun seyleri anlatarak cezasini daha da indirtmekti. oyle de oldu, aslinin verdigi "degerli bilgiler" sayesinde cezasi 5 sene daha azaltilarak kaldirildi. 2016 rio olimpiyatlarina bile katilma sansi dogdu.

    - bu durumdan sonra, asli uluslararasi bir yaris kostu - avrupa kros sampiyonasi. dereceye giremedi.

    - sonrasinda ise bu sene turkiye'deki ilk yarisini kostu. ancak bu yaris sonucunda verdigi idrar orneginde tekrar dopinge rastlandi. 3. kere doping yaptigi ortaya cikti ve turkiye atletizm federasyonu da artik mecburen doping yapan atletini korumaya gucu yetmedigi icin asliya omur boyu ceza verdi. bu atletizm ve turkiye icin iyi bir haber, cunku asli bundan sonra dopingli cikamayacak!

    olay budur. zaman akisinda yer yer tarih hatalari olabilir, kusura bakmayiniz. bahsettigim iaaf ve cas raporlari, hatta aslinin kendini sucsuz olarak lanse etmeye calistigi tbmm savunmasina kadar her sey internette duruyor, bir dakika icinde ulasabilirsiniz.

    not: doping konusunda nispeten yeni olan arkadaslar icin bir ek aciklama yaziyorum. aslinin turkiye medyasina yaptigi en buyuk savunmasi, "hicbir testte dopingli cikmadim" idi. kendini bu sekilde aklamaya calisiyordu.

    eskiden atletler sadece yarislardan sonra test edilirdi. idrar orneklerinde doping varsa sucluydu, yoksa sucsuzdu. ancak doping teknolojileri ve yontemleri ilerledi. yaris sonrasinda idrarda gorunmesi pek muhtemel olan testosteron veya steroid ilaclarinin yerine, atletler artik "kan dopingi" olarak adlandirilan baska bir yontem kullanmaya basladi.

    soyle dusunun. atletimizin hedefledigi bir yaris olsun, diyelim ki 1 sene sonraya. bu sene boyunca hep antrenman yapacak ve ara ara daha kucuk yarislara katilacak. atletler bu "ara" ve "test yapilmayan" donemde doping yapmaya basladilar. vucutta oksijen tasiyan kan hucreleri ne kadar fazla sayida olursa, atletler kosarken o kadar gec yorulup daha iyi performans verebiliyorlar. bunu saglamak icin de atletler genelde yuksek irtifalara cikarak calisirlar. biyolojik mekanizmasi detaylarina girmeyecegim, ancak bu cok zorlu bir istir, ve de uzun sure daglarda idman yapinca bile cok az yukselir bu oksijen seviyeniz (bkz: hematokrit). ancak bazi atletler de, bu yontemi kullanmaz (veya yeterli bulmaz). onlar bu kan hucre seviyelerini sentetik ilaclarla arttirirlar. ama bunu da yarismalar yokken yaparlar. boylece idrar testi de olmadigi icin kimse onlarin bu sentetik maddeleri kullandigini goremez. daha da "guzeli", atletlerin kan seviyeleri yaristan sonra olculdugu zaman cok yuksek bir kan hucre degeri bulunsa bile, hicbir doping test yetkilisi onlarin bunu kendi cabalarinin sonucunda basarmadigini iddia edemez, sonucta belki de 1 sene boyunca her gun inanilmaz idman yapmistir o atlet.

    asli, elvan, gamze bulut gibi atletlerin cok hosuna giden bir gelismeydi bu. ancak doping gelisiyorsa onunla mucadele de gelisiyordu. bu durumun farkina varan wada, 2010'dan sonra atletlere "nerede olduklarini soyleme zorunlulugu" getirdi. niye mi? cunku onlara surpriz ziyaretler yapacaklardi. 1 sene boyunca yarismasa da, o atletin duzenli olarak kan testleri alinarak kan hucre seviyeleri karsilastirilacakti. ve 1 sene boyunca her gun inanilmaz calisarak ancak azar azar arttirabileceginiz bu degerler, kisa sureler icerisinde buyuk degismeler gosteriyorsa, o atletin bu degerleri "sentetik" bir sekilde yukselttigi anlasilacakti. ve oyle de oldu - atletler bu yonteme oylesine guvenmisti ki, birkac sene once wada her 7 atletten birinin doping yaptigini acikladi. her 7 atletten biri. bazi ulkeler, atletizmde su ana kadar kirilan butun dunya rekorlarinin sifirlanmasini bile istediler. asli ve gamzenin bir-iki bitirdigi yarista ilk 9 sirada bitirenlerin 6'si doping yuzunden diskalifiye edildi. dahasi, iaaf'nin kirli oyunlari gun yuzune cikti, ve baskani devrildi. yuzlerce atletin doping kullandigini para karsiligi gizledikleri ortaya cikti. buradan yayilan dalga ile de rusyanin anti-doping laboratuvarlarinin hile yaptigi tespit edildi, rus atletler uluslararasi yarislardan banlandi, rus doping ajanslari kapatildi. ve su anda hala, 2012 londra olimpiyatlarindaki kadinlar 1500 m finali tarihin gelmis gecmis en kirli yarisi olarak aniliyor. "en iyi" olamadilar bizimkiler ama "en kirli" olmayi basardilar. gerci butun bunlara ragmen asli cakir alptekin'i 5 sene boyunca korumaya devam etti turk yetkililer, asli da din edebiyati yaparak, karanlik lobiler turkiye basarisiz olsun istiyor diyerek vatan haini olmasi gereken bir durumda "haksizliga ugramis dini butun turk milli kadin atlet" profilini oynadi. anti-doping laboratuvarinda o oyuna izin vermiyorlar neyseki.

    umarim atletlerimizin bundan sonraki dusuncesi daha da yeni bir teknik bularak doping kontrollerini atlatma degil, daha cok calisarak elinden geldigini durustce yapmak olur. en azindan durustce yarismis olursunuz. biz de sizi ayakta alkislariz (yazar burada sozlukte son zamanlarda iyice azan "basarisizligi linç edelim" kültürünün hosuna gitmedigini de ifade etmek istiyor).

  • korkmadan çözümleyebileceğimiz bir kelime.

    bak şimdi: birileri var diyelim,

    1-başarılılar
    2-başarısızlar

    bunlar dışında kalanların tek görevi var: başarılıları, başarısız hâle getirmek, yani "başarısızlaştırmak". bunları 2'ye ayırabiliriz;

    1- başarısızlaştırıcılar
    2- başarısızlaştırıcı olmayanlar

    başarısızlaştırıcı olmayan insanları başarısızlaştırıcı hâle getirme işlemi: başarısızlaştırıcılaştırmak
    bu insanları bir anda bu hâle getirme eylemi: başarısızlaştırıcılaştırıvermek
    bu insanları bir anda bu hâle getirme eylemine yeterlik eki getirirsek: başarısızlaştırıcılaştırıverebilmek
    şimdi bunu olumsuzlaştıralım: başarısızlaştırıcılaştırıveremeyebilmek

    olumlusu: başarısızlaştırıcılaştırıverebileceklerimiz
    olumsuzu: başarısızlaştırıcılaştırıveremeyebileceklerimiz

    siz kimsiniz?

    başarısızlaştırıcılaştırıveremeyebileceklerimizden değilsiniz...

    peki biz size nasıl davranıyoruz?

    başarısızlaştırıcılaştırıveremeyebileceklerimizdenmişsinizcesine davranıyoruz.

    yani "aslında istersek sizi başarısızlaştırıcılaştırıverebiliriz ama öyleymişsiniz gibi davranmıyoruz. bu kelimeyi söylediğimize göre, bizden her şey beklenir." demek istiyoruz.

    şimdi başarısız yerine muvaffakiyetsiz kelimesini koyalım, ünlü uyumuna göre düzenleyelim:

    buyrun, kelimemiz şuymuş:

    muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmişsinizcesine

    isterseniz bunu da böleriz, sorun değil:

    muvaffakiyet-başarı
    muvaffakiyetsiz-başarısız
    muvaffakiyetsizleştirmek-başarısızlaştırmak
    muvaffakiyetsizleştiricileştirmek-başarısızlaştırıcılaştırmak

    buraya kadar pek sorun yok aslında,
    bundan sonra biraz karmaşıklaşıyor:

    muvaffakiyetsizleştiricileştirivermek-başarısızlaştırıcılaştırıvermek (bir anda başarısızlaştırıcı hâle getirmek)
    muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimiz-başarısızlaştırıcılaştırıveremeyebileceklerimiz (başarısızlaştırıcı hâle getiremeyebileceklerimiz)
    muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizden-başarısızlaştırıcılaştırıveremeyebileceklerimizden (başarısızlaştırıcı hâle getiremeyebileceğimiz insanlar, yani başarısızlaştırıcılaştırabiliriz ama başarısızlaştırıcılaştıramayabiliriz de.)

    onlara
    muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmişsinizcesine davranabiliriz. çaktırmayın.

    kaynak: kedim.