hesabın var mı? giriş yap

  • ekonomik krizlerin, ülkelerinin zengin - yoksul arasındaki farkın açık olmasından anlaşıldığını ve böyle bir ülkedeki %1'lik zengin kesimin bile rahatlıkla herhangi bir telefonun stoklarını bitirebileceğini anlamazdan gelen,

    parasızlıktan okuyamayan çocukları, temerrüte düşmüş kredi tutarlarını, iflas eden şirket sayısını görmezden gelerek "millet ayfon alıyo la acayip zenginiz demek" diye yorumlayacak kadar "şey",

    tabi o kadar da "şey" olması ihtimali düşük olduğu için de propaganda yapmaya çalışan bir maaşlı aktroll olması muhtemel,

    bir cahilin yorumudur..

    çok özür dileyerek edit;
    anam ! ?? bir bu temerrüte “temettü” yazmam bir de strateji yerine starteji yazmam… yıllardır çözemiyorum bir türlü. allahtan mesaj gönderenler var. teşekkürler.

    diğer yandan yıllardır ekşi de yazıyorum ilk kez 50 küsur kişiden dm aldım. arada saçmalasam iyi olacak galiba ??

  • batı almanya yapımı bir tost makinasıdır ..

    görsel

    görsel

    delilleriyle izah edeyim :

    rahmetli annemin satın aldığına eminim ama bahsi geçen tost makinasını ne zaman almıştı, tam tarihi hatırlamıyorum .. bir miktar sorguladığımda, "1980'lerin ilk yarısı olmalı", kanaatine varıyorum ..

    1992 yılında üniversiteyi kazandım ve ankara'ya gittim .. ilk önce üniversite yurdunda kaldım ve nihayetinde 1993 yılında bir arkadaşımla eve çıktım .. annemin ev için bana gönderdiği ilk eşya seti içerisinde bu tost makinesi vardı ..

    1995'te ev arkadaşımla yollarımızı ayırdık ve yalnız başıma başka bir eve geçtiğimde, tost makinası elbette benimle beraber taşınmıştı ..

    1996'da mezun olup eve döndüğümde tost makinam ilk sahibi anneme tekraren merhaba dedi ..

    2001'de işim gereği istanbul'a taşındığımda makine beni yalnız bırakmadı ..

    2004'te evlendim ve tahmin edeceğiniz üzere 'rowenta'm bizimleydi ama aramıza hiç girmedi :) ..

    17 yıldır evliyim, iki kez ev değişikliğimiz sonrası son durak saydığımız noktadayız ve emektar yol arkadaşım dün akşam sağolsun çocuklara kaşarlı tost yapmam konusunda benden yardımlarını esirgemedi ..

    büyük oğlan iki seneye kadar üniversite tecrübesini yaşayacak .. acaba ona yarenlik edecek bir ev arkadaşı olarak sevgili dostum tost makinesinden yardım istesem mi ?

  • elleri kıyma makinesine sokmaya yakın sonuçlar doğurabiliyor.
    kuzum ben seni niye atayım aşağı ki?
    nereden girdi aklına bu düşünce?

  • duygulandıran olaydır.

    derler ki internetten her ders kaydığında bir yiğit repeat öğrencisi ölür
    sonra toprak olur
    ve bir çiçeğin köküne can verir
    ve bir arı o çiçekten besin alır
    işte o arı...
    o arıydı evet...
    eminim onun o arı olduğuna, o arı bugün dolmuşu dar etti bana
    çıkmadı gitti camdan dışarı
    vızladı durdu kafamda sabah sabah
    stres yaptırdı
    calculus'tan kaldığım an ki gibi aynı...

  • vol 3

    19 nisan 1973 te bakir madenlerinde calisan madenciler maaslarinin arttirilmasi icin greve basladilar. sili ekonomisinin %30 gelir kaynagini bakir madenleri olusturuyordu. halkta madencilere destek olmak icin sokaklarda protestolara basladi. madenciler hukumetten beklediklerini alamadiklari icin rancagua´dan baskent santiago´ya dogru yuruyuse basladilar. allende hukumeti madencilerin santiago´ya girisine izin vermedi ve madenciler polis barikati ile engellenmeye calisildi. madenciler ve polis arasinda siddetli catismalara basladi, madenciler yanlarinda getirdikleri dinamitler ile polise karsilik veriyordu. sonucta kazanan taraf madenciler oldu ve santiago´ya ulastilar, universidad catolica ogrencileri madencileri universitede agirlamak isteyince, karsit gruplar arasinda siddetli bir catisma yasandi. madenciler baskanlik sarayina kadar ulasinca, allende zoraki olarak madenciler konusma yapmak zorunda kaldi, grev yapanlara nefret beslemedigini acikladi.

    haziran 1973 un ilk gunlerinde askerler nabiz yoklamasi gerceklestirdi, binlerce iscisi olan cuproch grubuna olasi bir darbede nereye kadar yanlarinda olacagini sordular. allende gelismelerden rahatsiz olup hemen askerleri toplantiya cagirdi. askeri kanadi general augosto pinochet temsil ediyordu ve allende´ye askerlerin darbe girisiminde olmadigini bildirdi. allende bu olanlardan patronlari sorumlu tuttu, kepenk kapatarak darbeye zemin hazirladiklarini soyledi.

    29 temmuz 1973 te yarbay roberto souper komutasinda tanquetazo kod adli mini darbe gerceklestirildi. 18 tanktan olusan bir konvoy sabah saat 08:30 kisladan cikarak baskanlik sarayina dogru ilerlemeye basladi. sabah sabah tanklari sokakta goren sili halki bekledikleri askeri darbenin gerceklestigini dusunmeye basladilar. saat 9:00 da baskanlik sarayi la moneda tanklarla cevrilmis durumdaydi. askerler baskanlik sarayi cevresinde mevzi almaya basladiktan sonra, allende´ye bagli muhafizlar ile asker arasinda catisma basladi. genelkurmay baskani carlos prats kendine bagli olan askerleri olay yerine sevk ettikten sonra duruma mudahele etmek icin olay yerine geldi. prats yanindaki hukumete bagli olan askerlerle baskanlik sarayina gelerek olaya mudahale etti, prats´in olaylari yatistirmasi icin guvendigi isim general augosto pinochet´ti. saat 11 de darbeci askerler teslim oldu, mini darbenin bilancosu 22 olu 50 yarali oldu. ayni gunun aksami allende, kendi yandaslarini baskanlik sarayina cagirarak bir konusma yapti.

    tanquetazonun gerceklesmesinden sonra hemen sivil halkin elindeki silahlari orduya teslim edilmesi kanunu cikarildi. askerler artik sivil halki gozetim altinda tutuyor, istedikleri yerlere operasyon yapip arama gerceklestiriyorlardi. genelkurmay baskani carlos prats bu sefer savunma bakani olarak ataniyordu. carlos prats bu goreve geldikten sonra askeriyeden emekliligini istiyor ve yerine gececek olan yeni genelkurmay baskani olarak augosto pinochet´i seciyordu.

    sorunlar bir turlu bitmiyordu, grevler, protetolar derken isciler calistiklari fabriklari isgal ederek uretimi tamamen durduyordu. tum sili genelinde bulunan 31 iplik fabrikasi tamamen isciler tarafindan isgal edilmis ve uretim durdurulmustu. baskent santiago´da uc bin isci grevdeydi bu grevler allende´ye buyuk sikinti yaratiyordu. ısverenlerin lokavt ilan edip uretime baslama cabalarida, isciler arasinda bolunme yaratip isciler arasinda catismalara kadar gidiyordu.

    temmuz 1973 te artik sili halki tamamen iki kutuba ayrilmisti ve ulke yavas yavas ic savasin esigine dogru gidiyordu. sokaklarda catismalara her gecen gun daha da siddetleniyordu.

    allende yavas yavas popularitesini ve guven kaybediyordu.

  • kullanilmiş plak durumu açiklamalari ( uluslararasi kriterler ) :

    ss (still sealed – ambalajı açılmamış): orjinal fabrika ambalajı hiç bir şekilde açılmamış plaklar için kullanılır.

    m (mint – hiç kullanılmamış): ss’den tek farkı orjinal ambalajının olmaması yahut açılmış olmasıdır. hiç iğne değmemiş plaklar için kullanılır.

    m- (mint minus): en yüksek derecede itina ile kullanılmış, en ufak defosu bulunmayan plaklardır.

    ex (excellent – mükemmel): minimum derecede kullanılmışlık belirtileri bulunur. herhangi bir çizik bulunduğu takdirde bu tanımlama kesinlikle kullanılmaz; sadece çok hafif bir kaç sıyrık varsa kullanılabilir.

    ex- (excellent minus): plağın ve kapağın çeşitli yerlerindeki (sırt, etiket, disk yüzeyi...) kullanılmışlık belirtileri görülebilir ölçüdedir. plakta rahatsız edici bir çizik veya dipses bulunmamalıdır.

    vg+ (very good plus – iyi durumda): plak ve kapak belirgin bir kullanılmışlık arz eder. disk yüzeyinde çeşitli sıyrık ve izler vardır, ve parlaklık hafifçe kaybolmuştur. herhangi bir atlama ve takılma kesinlikle bulunmaz. kapakta çeşitli aşınmalar ve hafif bükülmeler olabilir ama herhangi bir yırtık veya eksik olmamalıdır.

    vg (very good – vasatın üstü): plak ve kapak oldukça fazla derecede kullanılmıştır. disk yüzeyi parlaklıklığını kaybetmiştir, çeşitli çizik ve izler içerir. hafif iğne ağırlığında takılmalar olabilir ama hiçbir atlama olmaması gerekir. plak kapağı aşınmıştır, rengi solmuş olabilir. diskin izi (ring wear) belirgin şekilde görülür.

    g (good - vasat) : plak ve kapak aşırı derecede kullanılmıştır. plakta derin çizikler bulunabilir, atlamalar ve takılmalar vardır. kapak çok yıpranmıştır, disk izi çok belirgindir ve kapakta çeşitli bükülmeler ve yırtıklar vardır.

    p (poor – kötü durumda): plaktaki çizikler çok fazla ve derindir. disk yüzeyi ve etiket çok yıpranmıştır. hatta kapak yırtık ve eksik; plak, kırık olabilir. bu durumdaki bir plak zaten sık olarak satışa sunulmaz; ancak tarihi veya arşivsel önemi büyük olan plaklarda mevzu bahis olabilir.

  • kapı açılmak üzereyken yanınızda duran teyzeye acıyıp "bekleyeyim de yol vereyim" demeyin, o sizi zaten ezip geçecektir. skill level'ı 100'dür kendisinin, sizden tecrübelidir. metrobüste acıma yoktur. herkes kendi başınadır.

  • üşümeyi de cinsiyet ayrımına tabi tuttuğumuza göre, artık biri atom bonbası falan salabilir üstümüze, zira memlekette akıl kalmadı.

  • 1997'deki ben. 2007'de de bunun 40'lık modeliydim. isteyip de imkân ve fırsat bulamamaktan değil. baba tarafımın neredeyse tüm erkekleri ya -babam gibi- şoför, ya tamirci, olmadı oto yedek parçacısı. rahmetli kardeşim 15 yaşında kamyon kullanıyordu. bense kamyonumuzun plakasını bile hafızama nakşedemedim.

    ilgi diyorum, olmayınca olmuyor. piyangodan sıfır araba çıksa satar daha lüzumlu bir şey alırım.