ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gökyüzündeki esrarengiz parmak izi
-
videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
bkz: esrarengiz parmak izi
yeliz yeşilmen
muhafazakarlar dövizi daha çok tercih ediyor
-
siyasal islam böyledir. ahlak dersi verir ahlaksızdır, din dersi verir dinsizdir, namus dersi verir namusuzdur, akıl verir akılsızdır
bunların dini imanı para pardon dolar olmuş
depozitoyu eski kurdan vermek isteyen ev sahibi
-
euro ile aldıysan euro ile ödeyeceksin. herkes aptal bir sen mi akıllısın mk? o zaman depozitoyu tl ile alsaydın. ver mahkemeye uğraşsın dursun.
10 ocak 2022 fatih terim'in kovulması
-
başlık troll ama doğru çıktı. şimdi kızacaksınız ama en iyi aday bence kulübü ve ligi tanımasıyla yine fatih terim. hazır hoca boştayken sözleşme imzalanmalı.
npc memur teyzeler
-
devlet dairelerinde size quest vermekle sorumlu "git şurdan şu evrağı al getir, yukarıda şemsi bey var ona damgalat..." gibi emirler veren npclerdir. iki parmakla benim on parmakla yazdığım kadar hızlı yazmak gibi süper güçleri vardır.
kafalarının üstünde sarı ünlem ya da soru işareti olması opsiyoneldir.
ayrıca:
(bkz: organize olmalarından korkulan gruplar)
people you may know'da eski sevgiliyi görmek
-
gerçek hayattaki mealine örnek olarak şöyle bir olay geçmişti başımdan:
3,5 yılı (acı-tatlı fakat kesinlikle fırtına gibi) birlikte geçirdiğim sevgilimden ayrılmıştım.
sadece bir, iki ay sonra bir arkadaşla karşılaştım, şöyle bir diyalog geçti aramızda:
ben: ee, napıyorsun, nasılsın?
densiz: napalım ya, takılıyoruz. dün gece arkadaşlarla takıldık kordonda, selin* diye bir kız vardı. aa hatta seni de tanıyorumuş galiba, bir ara takılmışsınız....
işte o noktada bende kayış koptu, görüntü gitti...."tanıyormuş galiba"... "bir ara takılmışsınız"..."bir ara takılmışsınız".
ulan hayatımın fırtınasından bahsediyorsun. bu kadar mı çabuk eskiyor? daha iki ay oldu bu hale mi geldi bu konu? ulan 3,5 yıl ne zaman bir ara oldu? az daha evleniyordum ben onunla, adı nasıl takılmak oldu?
işte onun gibi bir cümle bu: "poeple you may know" may!?
kendi esnafımızı dövmede dışabağımlı hale gelmemiz
-
herkes kendi kapısının önündeki esnafı dövse sokaklar pırıl pırıl olur.
her zaman kaybedecek erkek davranışları
-
yanlış kadını çok sevmek.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"senin dudakların şarap gibi ve ben sarhoş olmak istiyorum"
-william shakespeare (dolaylı anlatım)
"senin ağzını yerim ben"
-sinan özen (dogrudan anlatım)
8 mart 2018 çaylak onay rezaleti
-
sözlük yönetiminin yazar alımları hususunda sabırla sırada bekleyen bütün çaylaklardan ivedi bir şekilde özür dilemesi gereken, o da olmadı açıklama yapılması gereken dumur edici bir rezalettir.
lafı fazla uzatmayacağım. daha dün yazarlığı onaylanmış birinin çaylakken girdiği entryleri görünce ne demek istediğim anlaşılacaktır. buyrunuz;
https://i.hizliresim.com/a18onr.jpg
https://i.hizliresim.com/bbzok0.jpg
ve bu arkadaşın yazarlığı onaylanıyor.
https://i.hizliresim.com/p6m70q.jpg
garip ama böyle onlarca haksız bir şekilde yazar alımı olurken tüm kurallara uyup senelerce sıra bekleyenler acaba neden bekliyor anlamış değilim.
ve yukarıdaki linkleri gördüğü halde sessiz kalıp susan, kılını dahi kıpırdatmayan yazar arkadaşlara da sesleniyorum.
unutmayın aga. daha dün burada hepimiz çaylaktık. o yüzden haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır düsturu asla unutulmasın. bu büyük bir rezalettir. koy kendini çaylağın yerine. asgfrssf kıjfırjsh sırfjsghsyr... falan diye entry giren yazar oluyor ama bilgi yüklü destan yazanlar senelerce bekliyor. blah blah...
susmayın!
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
geçenlerde bir akşam telefonum çalıyor. arayan defne'nin anaokulundan sınıf arkadaşı engin'in annesi. numaramı acil bir durum nedeniyle okuldan almış:
- merhaba barış bey, ben defne'nin sınıf arkadaşı engin'in annesi...
- merhaba engin'in annesi hanım...
- defne oğluma üst katımızda oturduğunuzu söylemiş...
- öyle mi??? (alakasız semtlerdeyiz)
- bizimkini burada oturmadığınıza inandıramadım, defne'yi bulmak için bütün yukarı katları dolaştı. bulamayınca krize girdi, bir saattir kendini yerden yere atıp ağlıyor. defne'yle konuşturup ikna etmesini sağlayabilir misiniz?
- şu anda evde değilim, numarayı vereyim, evden ararsanız konuşabilirler...
ardından eve dönüyorum, olup biteni defne'ye soruyorum:
- arkadaşınla konuştun mu tatlım?
- konuştum baba.
- eee anlatsana neler oldu?
- olan bir şey yok baba. engin tamamen uydurmuş bence.
- ama çocukcağız seni araya araya perişan olmuş, insan kendi uydursa böyle olmaz ki.
- yok yok, uydurmuştur.
- bari iyisi mi okula gittiğinde engin'le konuşayım da üzülmesin.
- olmaz baba! konuşma!
- neden?
- belki deeee... uydurmamıştır!
- yaaaa?
- belki deeee... birisi ona şaka yapmıştır.
- demek şaka?
- ama baba, engin şakadan anlamıyorsa şaka yapanın suçu ne?
- ama yazık değil mi, çocuk her yerde seni aramış, çok üzülmüş.
- erkekler de hep böyle baba ben napayım?
- sen başkalarına da mı yaptın bu şakayı?
(o pis sırıtışı imkanı yok tarif edemem)
araştırıldı ve öğrenildi ki bizimkinin hayranı çokmuş. dahası, küçükhanım hayranlarından bıkmış da dalgasını geçmeye başlamış. yaş daha dört!
yalnız ne yalan söyleyeyim, kız babası olarak kızımın erkekleri parmağının ucunda oynatmasından haince bir zevk almadım değil.
dibe vurmuş insanlara tavsiyeler
-
nasıl ki mutluluk, sevinç, neşe sonsuza kadar sürmüyorsa acı, dert, keder de sonsuza kadar sürmüyor.
defalarca test edildi, onaylandı.
(bkz: don't worry be happy)
birden popüler olup her yerde kullanılan kelimeler
-
(bkz: candır)
diyenin agzina vururum.
edit: turkce klavye otomatik tanidi i yi ı yapti amk. o bile anlamis artik.