ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
otobüste kitap okuyan artist tip
mesleğini söyleyince verilen cevaplar
-
meslek: yazılımcılık
- çok para var diyolar, benim yeğen de kursuna gitmeyi düşünüyo, napalım gönderelim mi ?
- gönder aq, herkes yazılımcı olsun memlekette. arz-talebin mına koydunuz.
taksi muhabbetleri
-
ilk başta her zamanki taksi yolculuklarından birini geçireceğimi düşünüyordum. elimi kaldırdım şoför yanaştı ve atladım taksiye.
- moda'ya abi
dedim yine her zamanki gibi
neyse aradan dakikalar geçti teoman'ın şarkısı çalmaya başladı radyoda*hani şu 'bir kar tanesi' falan diye giden. birden şoförümüz mırıldanmaya başladı
- bir kar tanesi...
tam bu sırada ben de düşünuyorum 'vay be eskiden paso arabesk soylerdi bu herifler artık teomandan gidiyolar galiba' şeklinde.....tabi şarkıyı nasıl devam ettirecegini nerden biliyim..
aynen şoförün ağzından;
- bir kaar tanesii ol, kon sikimin ucunaağaa.....................(aynadan bana bakarak) birader rahatsız olmuyosun dimi?
- yok abi ne demek agzına sağlık..
edit:imla
istanbul nüfusunun azalması için yapılabilecekler
-
durmaksızın yeni yerleşim yerleri inşa ediliyorken sanki yeni insanlara yer varmış gibi görünüyor bu şehir. halbuki ne kaldıracak yolları, ne de yetecek oksijeni, hacmi var. peki bu yapılaşmayı durduracak olan kimse var mı? planlamayla sorumlu kişiler bunu biraz olsun gözetiyor mu? tabii ki hayır.
örneğin zaten trafiğin tıklım tıkış olduğu bir yere kocaman binalar dikildiğinde kimse bu binalarda ikamet edecek yüzlerce kişinin arabalarının bu trafiğe nasıl gireceğini düşünmüyor.
mesela manhattan'a dındırık bi inşaat şirketinin gelip eski binaları yıkıp bilmem kaç katlı ev yaptığını düşünebiliyor musunuz? adamların nüfusu zerre kadar artmıyor çünkü şehrin kapasitesi sabitlenmiş. çünkü orada devlet insanına değer veriyor. buradaysa insanlar için şehrin gitgide yaşanmaz bir hal alışı, herkesin saatlerini trafikte geçiriyor oluşu, suçun artıyor olması ve insan kalitesinin gitgide düşüyor olması kimsenin umrunda değil. tek umurlarında olan rant ve para.
championship manager'ı kızlara uyarlamak
-
kız gözünden:
ali set to sign for you?
confirm[] reject[] delay[x]
1 hafta sonra:
ali set to sign for you?
confirm[] reject[] delay[x]
1 hafta sonra:
ali set to sign for you?
confirm[] reject[] delay[x]
ahmet made you a new offer
accept[x] reject[]
1 hafta sonra:
ali set to sign for you
confirm[] reject[] delay[x]
you agreed terms with ahmet
ahmet set to sign for you
confirm[] reject[] delay[x]
1 hafta sonra:
ali set to sign for you
confirm[] reject[] delay[x]
ahmet set to sign for you
confirm[] reject[] delay[x]
metin made you a new offer!
accept[] reject[x]
1 hafta sonra
you made an offer to mustafa
ali set to sign for you
confirm[] reject[] delay[x]
ahmet set to sign for you
confirm[] reject[] delay[x]
basri made you a new offer
accept[] reject[x]
1 hafta sonra:
mustafa agreed terms with you, sign?
confirm[x] reject[] delay[]
ali set to sign for you
confirm[] reject[x] delay[]
ahmet set to sign for you
confirm[] reject[x] delay[]
hasan made you a new offer!
accept[] reject[] negotiate[x]
babasına tokat atan polise tokat atan genç
-
zamanında yazlıktaki bahçemize kavun ekmiş biri olarak söylüyorum, polisin kafasının olduğunu gösteren tokattır. çıkan ses müthiş.
taksim'de taksicilerin zıplatılması
-
devran döndüğünde topun ağzındaki ilk gruplardan biri olacak bu taksiciler.
hayatın bir numaralı kuralı
-
hayır demeyi bilmektir.
türkiye'nin en hoşgörülü şehri
-
mugla'dir
kur'an kursuyla, pub ayni sokakta.
kimse kimsenin sacina basina orucuna karismaz.
insanlar cok daha sakin ve oturakli.
ataturk'u de sever, orucunu da tutar.
bir izmirli olarak soyleyeyim, kesinlikle izmir degildir.
türk dizilerinde görülen klişeler
-
iki kişi boğuşurken patlayan silah sonucunda iki tarafın da birden gözlerini faltaşı gibi açması ve kimin öldüğünün anlaşılması için bir sonraki bölümün bekletilmesi.
dusunen hayvanin onde gideni
-
sağlam yamuk yapmıştır, tanımadan&tanışmadan gönül koyduğum yazarlar kervanına katıldı..
14 aralık ekşi sözlük kemal kılıçdaroğlu buluşması için kendisine katılmak istediğimi belirten bir mesaj attım. 1-2 gün sonra dönüş yaptı ve beni listeye aldığını söyledi. çok mutlu oldum. uzun zamandır istediğim bir görüşme olacaktı. kılıçdaroğlu'na yöneltilecek sorularımı hazırlamaya başladım. sonra benden iletişim bilgilerimi istedi, gönderdim. günü biliyordum ama saati sordum. cumartesi günü de çalışan bir kapitalizm kölesiyim. özellikle yılın bu zamanları çok daha yoğun oluyoruz. saati de söyledi ve o saat için yöneticimle görüşüp izin aldım. yaklaşık 3 saat izin aldım ve o 3 saate gelen müşteri randevularımı arayıp tek tek erteledim özür dileyerek.
neyse sonra kendisi 20 kişilik listeyi açıkladı, heyecanla adımı aradım ama bulamadım. listeyi açıklamasından 120 saniye sonra mesaj attım kendisine, o derece bekliyorum çünkü. unutmadım seni, sen de varsın, geliyorsun dedi. ben de çok absürd birşey sormadım, acaba dedim yedek listeye mi attın beni. yok bildiğin varmışım ekipte ama ne hikmetse ismim yazılmadı. editlesin diye bekledim editlemedi. iletişim bilgilerimi vermiştim, buluşma yeri ve saatini bekledim haber gelmedi.
şu an galiba görüşme yapılıyor ve ben işyerinde çalışıyorum. galiba beni yedek listeye koyduğunu [eğer böyle bir liste varsa] dahi söyleyebilecek kadar bile kıymet vermiyor karşısındakine, diyalog kurduğu yazara. çok daha farklı şeyler yazabilirdim ama yazmıyorum, sağlık olsun. bu vesileyle tanımış oldum kendisini. belki de makul bir mazereti vardır, kim bilir..