hesabın var mı? giriş yap

  • şaka maka 7 haftalık çekim yapılmıştır bu filmin setinde marty mcfly'ı ilk canlandıran eric stoltz ile.

    eric stoltz'a "setten atıldı" gibi ithamlarda bulunuluyor ancak bob gale tarafından da açıkça belirtildiği üzere eric en az michael j. fox kadar iyi bir aktördür ve bir drama aktörü olması dışında filme de yakışmaktadır. gale ve zemeckis'in içine sinmeyen asıl şey eric'in bu rol için fazlasıyla ciddi kalmasıdır. oysa marty zıpır, hareketli, eğlenceli biri olmalıdır ve uzun çekimlerden sonra eric stoltz'un bu havayı veremediğini görürler.

    ilk filmin sonlarında yer alan, saat kulesine yıldırım düştüğü ve marty'nin geleceğe döndüğü sahnenin arabalı çekimleri tamamlandıktan hemen sonra, ertesi gün twin pines mall otoparkında einstein'ın zaman yolculuğu yapacağı sahnenin çekimlerine stoltz geç gelir ve umursamazca makyaja girer. set çalışanları tarafından soğuk ve burnu havada görülen biridir halihazırda. robert zemeckis kendisi dışında 1-2 kişi tarafından bilinen stoltz'un kovulma fikrini ilk olarak dr. brown'ı canlandıran christopher llyod'a açar, diyalog komiktir: "kendisine eric'i değiştirmeyi düşünüyoruz dediğimde bana "eric de kim?" diye sordu. ben de "marty" dedim. "aaa ben onun adını marty sanıyordum" diye yanıtladı."

    eric stoltz'un takıntılı tavırları vardır. birçok çalışanla hiç diyaloğa girmez, asabi ve ters hareketleri vardır. asıl ismiyle hitap edildiği zaman asla cevap vermez, herkesin kendisine "marty" demesini ister. biff tannen'ı canlandıran thomas f. wilson eric'in nasıl bir baş belası, nasıl bir problem olduğunu en iyi bilen kişidir. kendisiyle doğru düzgün konuşmadığı gibi okul yemekhanesinde çekilen, marty'nin biff'i ittiği (müdür strickland'e yakalandıkları) sahnede rica etmesine karşın eric her defasında (7-8 defa motor-it-kestik yapılmıştır) göğsüne sertçe vurarak iter ve wilson'ın göğsünde morluklar oluşur.

    10 ocak 1985 tarihinde yapımcı firmanın yöneticisi olan dennis jones oyuncu listesinde yer alan eric stoltz'un bulunduğu satıra kocaman bir "f" harfi koyar. zemeckis görüşmeleri yapıp stoltz'u kovduktan sonra öğle yemeğinde set ekibini toplar (yapım ekibi bob gale, neil canton, kathleen kennedy, frank marshall ve steven spielberg de oradadır) ve ekibe bir duyuru geçeceklerini söyler.

    zemeckis "bir kötü bir de iyi haberimiz var. kötü haber, sahnelerin bir çoğunu baştan çekeceğiz çünkü yeni bir marty mcfly ile devam edeceğiz, michael j. fox" der. ekipten biri "bu kötü haber sayılmaz" diyerek yanıtlar. fox'un başlaması herkesi memnun etmiştir.

    yine de her sahne sıfırdan çekilmez. 1955'te cafede george mcfly'ın saçmalaması (i'm your density) sonrası marty'nin biff'i yumrukladığı sahnede marty'nin sadece yüzünün bir kısmı görünmektedir ve o sahnede yumruğu atan fox değil stoltz'dur.

    not: bu entry caseen gaines'in "we don’t need roads: the making of the back to the future trilogy" kitabından derlenmiştir.

  • sıkmabaş ile ağır askeri efor eğitimlerini, kampta yaşama,doğa şartlarıyla mücadele etme vs nasıl tamamladı acaba? saçının telinin görünmesi bile yasak olan erkeklerle beraber nasıl kan ter içinde savaşacak? resmen arapçı siyasal islam showudur. 2000 yıllık mete hanın ordusu ne hallere düştü

  • "teröristlerin afganistandaki mağaralarından 3g bağlantı kurup video paylaştığı günümüzde, dükkanın arka kısmında çekmeyen vodafone'u kınıyorum."

  • twitter'da denk geldiğim açıklama. @gelbanagorbeniaskinneyledi sağolsun usenmemis resim halindeki açıklamayı yazıya dökmüş. buraya kopyalıyorum.

    --- spoiler ---

    otobüs gibi toplu taşıma araçlarının önceden belirlenen güzergahlar ve bu güzergahlar üzerinde bulunan mola yerleri dışında, hayati tehlike arz edecek durumlar hariç olmak üzere durması, bizzat toplu taşıma sisteminin bu niteliğinden dolayı amaca uygun değildir. anayasanın 2.maddesinde türkiye cumhuriyeti,demokratik,laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlanmıştır. anayasanın 14.maddesine göre,anayasada tanımlı hakların hiç biri,özellikle demokratik ve laik anlayışı ortadan kaldırma amacıyla kullanılamaz.

    anayasanın 23.maddesi "yerleşme ve seyahat hürriyeti" ni ve 24.maddesi "din ve vicdan hürriyeti" ni güvence altına almıştır. buradan hareketle müvekkil şirketin,sadece bir veya bir kaç yolcu ibadet edecek diye, ibadet etmeyen ve öngörülen zamanda varmak istediği noktaya ulaşmak isteyen diğer yolcuların, bahsi geçen anayasal haklarını görmezden gelmesi şirket politikamız nedeniyle mümkün değildir.

    tüm yolcuların bu prensiplere saygı duymasını beklediğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz.

    https://twitter.com/…?t=ij6wmavhnxaphrnkaobjhq&s=19
    --- spoiler ---

    edit: yaşanan olayla ilgili başlığı sabah görmüştüm ama şimdi bulamadım. başlığı gönderen olursa bu entry'de yer vereyim

    edit 2: olayın nedeni şuymuş.
    https://twitter.com/…?t=er3n8psdf0rbfqkiryodyg&s=19

  • akran zorbalığı'na maruz kalmanın berbat bir şey olduğuna inanıyorum.
    çocukken dayak da yesem hep karşılık verdim. bir karşılık verdim iki dayak yedim ama üçüncüsü hiçbir zaman olmadı.

    dövmekten çabuk mu bıktılar yoksa bir gün dayak yemekten mi çekindiler bilmem:)

    öte tarafta hep korkan, çekinen arkadaşlar vardı. bu baskı, onların üzerinde yıllarca sürdü. şu anda bile etkileri var bence üzerlerinde.

    çocukların masum olduğuna; yaşlıların bilge olduğuna inanmam.

    tabii ki çocuğunuza önce öğretmen ile iletişime geçmesini tembihleyin ama onu bir pısırık olarak yetiştirmeyin.

    yoksa ilkokul, lise, askerlik, iş hayatı derken özgüvensiz bir birey olur.

    burada bazıları, bu çocukların ileride barzo olduklarını söylemiş ama öyle bir durum yok! çocuk kavgaları, bir dönem sürer ve biter. sizin burada karar vereceğiniz şey çocuğunuzun geleceğidir.
    ya hakkını korumayı bilen ya da her zaman hakkı yenen biri olacak.

    hiçbirimizin babası anası john dewey değildi tabii ama " sana vurana sen de vur! " cümlesi harika şekilde kurulmuş bir cümledir!

    durduk yere kimseye vurma fakat sana vuranın karşısında da sessiz kalma!

    dipçe-i türkî: üzerinden 32 yıl geçmesine rağmen acısı dinmemiş ve avrupa'nın katil ermenileri görmezden geldiği hocalı katliamı'nda hayatını kaybeden türk kardeşlerimize allah'tan rahmet diler; dünyanın hiçbir yerinde bir daha türk soyundan herhangi bir ülkede böyle katliamlara maruz kalmamamız için inancı, tipi, cinsiyeti, ülkesi neresi olursa olsun tüm türklerin birlik olması gerektiğini bir kez daha hatırlatırım.

  • son zamanlarda mısralarını dizelerini istemsizce dilime şarkı yaptığım şair

    --bir gün seni unutmak zorunda kalırsam aşkımın küçüklüğüne değil çaresizliğimin büyüklüğüne inan--

    ne zaman okudum ne zaman ezberledim bilmiyorum ama yüzeye çıkıp dolanıyor dilime şiirleri.

    --nasıl iş bu her yanına çiçek yağmış erik ağacının,
    ışık içinde yüzüyor.
    neresinden baksan gözlerin kamaşır.

    oysa ben;
    akşam olmuşum
    yapraklarım dökülüyor usul usul
    adım sonbahar

  • haftanın en iyi zombi öldürüşü temalı esprisi ile beni benden alan eğlenceli komik süperötesi geyik film.ayrıca emma stone' un taşlığına hayran olup oynadığı tüm filmleri izleme isteği uyandırmıştır.

  • entryi okumadım ama eğer kıza ulaşmak istiyorsan kuduz aşısı ilk vurulan günü müteakip 3-7-14-28. günlerde tekrar etmek zorundadır.

    yani gördüğün günden 3 gün sonra git kız zaten gelecek. hadi kolay gelsin.

    ek: bunları nerden mi biliyorum?? yedinci günün şafağında ben de onu bir kez daha görebilmek için hastaneye gitmiştim, şuan 3 çocuğumun annesi, yan odada en küçük prensesimizi emziriyor. şaka lan şaka, bi bok çıkmaz o işten ama git yine de tabi.