hesabın var mı? giriş yap

  • zamanında erdoğanlar türban yasağına karşı halkı sokağa dökerken terör daveti mi yapıyorlardı, aşağılık faşist köpek?

    bu alçaklıklarınızı burnunuzdan fitil fitil getirmezsek bize de sosyalist demesinler, saray köpeği! siz maaşlı trolleri fetöcülerden beter etmezsek adam değiliz!

  • korkutan patlamadır.

    2023 seçimleri öncesi zamanlamasiyla oldukça manidardır.

    allah belani versin siyasal islam.

    muhtemelen yayin yasağı gelecektir.

    edit : arkadaşlar bir çok mesaj geliyor, özellikle ve öncelikle aktroller'in saldırı ve tehdit mesajlari özel mesaj kutumu doldurmuş halde, mesajini göremediğim aklı selim yazarlardan bunun için özür dilerim.

    edit 2 : yayin yasağı geldiği için video görüntüleri kaldırılmıştır.

  • ön edit : ithalatçı değil, imalatçıyım.

    bir kobi olarak kanser olma sürecini yavaş ve emin adımlarla yürüyorum. imalatı durduramıyorum iflasın ilanı demek, fatura kesemiyorum saatler arasında %10 15 zarar edebiliyorsunuz, kimya sektöründeyim ham maddemin tamamı ithal dolar bazlı, satışlarım türk lirası.

    dolar artıyorsa sende arttır diye düşünen kafa tasının içi hava dolu arkadaşlara kısaca, o işler öyle işlemiyor canım benim demekle yetinmek istiyorum.

    kendimi piyasada şanslı hissediyorum çalıştığım iş ortağımın oldukça yüklü ithalat çalışması var.

    yarınım meçhul çünkü ham madde alımını durdurdum, bir iki haftada % 30 içeri girerken ne kadar zam alabileceğimi bilmiyorum.

    hadi bakalım hayırlı kanserler.

  • bence en büyük sebebi 80 darbesidir. o günden sonra sağcısı da solcusu da sadece çıkarı için çalışılmıştır. ülke kimsenin umurunda olmamıştır. çıkar imparatorluğunun zirvesi de akp dir. hiç bir akpli sadece dindar diye akpli değildir. hepsinin bir çıkarı vardır. bu da ülkeyi batırma noktasına getirmiştir.

  • böyle bir şey yok, çünkü silgiler biteceklerini anladıkları zaman sahipleri üzülmesin diye sessizce ortadan kaybolup tek başlarına ıssız bir yerde biterler.

  • anlamsız bir tarihsel dönemselleştirme çabası.

    zira dünya tarihi süreklilik ihtiva eder. uzun erimli bir bakış açısıyla devrim gibi görünen anların bile aslında çok daha bütünlüklü bir sürecin parçası ve devamı olduğu görülür. dolayısıyla değişim denilen şey çoğu zaman kronolojik ve dönemsel zamanı aştığı için bir insan ömrüyle tespit edilemez ve hissedilemez, ancak geriye bakılarak anlaşılabilir ve yorumlanabilir...

    bu tarihsel bakış açısından bakıldığında içsel ve dışsal olarak hemen her alanda sömürüye bağlı olarak var olabilmiş batı medeniyetinin yeni sürümü olan kapitalizm, daha uzun bir dönem boyunca bireylerin hayatına damga vuracakmış gibi görünüyor.

    şahsi isteklerim elbette ki bunun tam tersi olması yönünde! ama kültürel bir değişim emaresinin görülmediği şu hakim kolektif zihniyet, kapitalizmin garantörü bir anlamda. yani hepimiz kapitalizmin temelinde yatan eşitsizlik temelli ilkelere hala körü körüne bağlıyız. bu bağlılık sarsılmadıkça korona sonrası dünya düzeni diye bir şey olamaz. olsa olsa kapitalizmin yeni üretim-dolaşım-tüketim stratejisine şahit oluruz.

    şimdiden refah, huzur ve mutluluk eksenli bir gelecek inşa edemeyeceğimiz belli oldu bile... karantinada riski bertaraf eden elitler ile hala sokağa çıkmak zorunda kalan halk bir bütün olarak bu sistemle mücadele edecek öyle mi? bu elitler utanmadan iktidara karşı yürütülecek mücadelenin beyni falan olmaya çalışırlar bir de! dünya halklarının feraseti buna izin vermez.

    vermemesi daha iyi. çünkü iki durumda da koronavirüsten korunan imtiyazlılar yeni bir eşitsizlik ilişkisi üretecekler. bireycilik merkezli bir söylem ve eylem düzeyinden toplumcu bir yeni dünya düzeninin çıkacağını umanların romantikliğinden ben de istiyorum! o zamana kadar tekrar ediyorum: batı medeniyetinin zorbalığına maruz kalan mazlum halklar örgütlenmedikçe kapitalizm varlığını sürdürecek! takdir edersiniz ki karantina koşullarında örgütlenmek bir hayli zor..

    zaten kıtlık ve salgın hastalıkların pençesinde yaşıyorduk. çeperde ve yarı-çeperde kalan ülkelerin refah durumunu düşündüğümüzde maddi ve kültürel bir kıtlığın her yanı sardığı açık değil mi? öte yandan uzun zamandır merkez ülkelerden obezite, kanser, kalp krizi ve depresyon gibi salgınlar yayılmıyor mu?

    kapitalizm çok daha büyük kıtlık ve salgın hastalık örnekleri de gördü üstelik. hepsinde mazlum halkları ve sınıfları bir şekilde sindirerek yeni tekelci rejimini inşa edebildiği ortada. şimdi de bir kesim için karantinada kalmaktan başka bir çare olmaması nedeniyle kapitalizm kendisini yenileyene kadar beklemek gerekiyor.

    velhasıl koronavirüs atlatılır. sosyalizm dahi gelse fark etmez. üretim ve dolaşım ilişkilerini tekelden yöneterek yeni bir yöneten-yönetilen hiyerarşisi üreten şu sosyalizm, batı medeniyetinin bir kolu olmaktan başka ne ifade ediyor? bence en fazla teknoloji merkezli neo-keynesyen bir kapitalist program getirebilirler. şimdi de küresel sömürünün çok handikabı olduğu için bölgesel ve ulusal bir sömürü mantığı işletiriz işte, ne olacak!

  • gece yolcuklarinda bir otobusun pesine takilmak iyidir. 50-100 metrelik takip mesafenizi koruyun, takilin. fren lambasina dikkat edin. ayik kalirsiniz.

    ayni sekilde gunduz vakti de gozunuze kestirdiginiz hafif yuksek hizli giden bir arabayi (120 den yuksek olmamak kaydiyla) takibe alin. arada bir gecin, arada bir o sizi gecsin. uzun yolculuklarda karsilasacaksiniz, oyun oynayin. ayik tutuar surucuyu.

    yazin duz yollar uyku getirir. muziksiz cikmayin ve yol bossa genelde sol seridin sag tarafina yakin bir sekilde, yolu ortalar halde gidin.

    kucukbas hayvanlara carpmaktan korkmayin. tilkiye carpmayayim diye iki tane cocuklu arabayi sarampole yuvarliyodum az kalsin. gerek yok vurun.

    sigara icin. bol bol icin. redbulla birlikte icin hatta.

    bunu otostopta bindigim bi kamyoncu abi soylemisti; 42 plakali kamyonlara cok yanasmayin. ayrica eger seridinde giderken yavastan savrularak giden ve hafif saga kirilirken bi anda kendini sola atarak giden kamyonlari hizlica gecin. o kamyoncunun uykusu var demektir demisti.

    geceleri uzunlarinizi acik unutmayin. karsi seritten geleni tehlikeye atarsiniz. bunu zaten biliyorsunuz ama karsi seritten gelen arabanin uzunlari yanmiyorsa bile soyle bi uzunlarinizi acip kapatin. ısaret cakin. o da isaret sellektoru yapacaktir. hem kendinizi hem de karsidaki soforu ayik tutmus olursunuz. win win.

    motorcular arabalarin sol lastiklerinin arkasindan gelirler genelde. sol dikizden gormek zordur, on dikizi surekli kullanin, onlara dikkat edin, yol verin.

    virajlarda kamyon sollarken paniklemeyin. onlar sizi goruyor :) -bi aralar boyle bi tribim vardi- ama sakin ola kamyonlarin sagindan gecmeyi denemeyin, o aynayi hic kullanmiyolar.

    3 saatte bir kesin mola. en az 15 dk.

    100 le gitmek ve 120 ile gitmek arasinda zamansal olaral max yarim saat oynar ama araba kontrolu konusunda dunyalar kadar fark vardir. 110 u gecmeyin.

    hiz limitini gecmeyin tabi ama karsi seritten gelen israrli sellektorlerin, 'ileride radar var panpa, ayik ol' demek oldugunu bilip ona gore davranin.

    veee en onemlisi; sirt cantali bir otostopcu gorurseniz arabaniza alin. anilarini dinleyin, siz de anlatin. ayik olursunuz, hem de arkadaslik kurarsiniz belki.

    gordugunuz uzere yegane amac "ayik olmak". ayik olun! cunku ayik olmak iyidir.

    edit: yazim hatalari

    edit; 'dunyanin en buzin seven insani' ile ufak bi muhabbetten sonra, kopeklere carpmanin takla attirabilecegi olayi dokuldu onume. tabii ki arabaya gore degisen bi durum bu, hafif bi araciniz varsa cok daha mumkun ama yine de boyle bi anda icgudusel hareket edilecektir, hayatta kalma icgudunuz ne derse onu yapacaksiniz. her seye ragmen tilki gibi gorece kucuk hayvanlara carpmak, bariyerlere surmekten cok daha mantiklidir kanimca. yatirim tavsiyesi degildir.

    hayirli edit: sigarayi biraktim, bence siz de birakin. cereze abanin. kavrulmamis badem ve beyaz leblebi favorim.

  • annemin dediğine göre de kesinlikle sıradanlaşmaması gerekiyormuş.. hoş babam senfoni orkestrası gibi geziyor evin içinde ben kendimi bildim bileli.