hesabın var mı? giriş yap

  • hayata çoook önde başlayandır. sen otuz üçünde karakter oturtmaya, kendinde bir şeyleri düzelltmeye, içinde 1001 türlü savaş verirken o on sekizinde ayakları yere basan, sosyal, dinamik, özgüvenli, ne istediğini bilendir.

  • --- spoiler ---

    - sıdıka, yavrucum... annesinin bi tanesi, bıcırık kızım benim...
    - aman allahım, bana iyi davranılıyo... hayırdır... ettiğim dualar, yağmur dualarıyla birlikte işleme kondu heralde... şükür, bugünleri gösterene...
    - niyeymiş kız! daha geçen gün ben sana bi kere daha ''bıcırık'' dedim...
    - geçen gün dediğin beş ay oluyo... bi kere de 1991'de babam sarhoşken saçımı okşayıp ''boncuk gözlü kızım'' dediydi... sonra 1992 temmuzunda abim beni bi sevgi gösterisi sırasında sırtına almaya kalkışmıştı... düşürünce bileğim burkuldu ama olsun... özetle, günlüğümdeki kayıtlara göre toplam üç kere sevildim şimdiye kadar... bi bu son ''bıcırık'', etti dört...
    - en aşşa yedi sekiz vardır, sen hatırlamıyosun... ilk çişini söölediğinde baban sana ''afferin benim düğme burunlu kızıma'' demişti mesela... hatta hiç unutmam, abin seni kıskanıp akşama kadar ''benim de çişim vaar'' diye bağırdı... sonra baban kızdı, abine iki tane vurup kömürlüğe kitlediydi... abin kömürlüğün camından atlayıp kütahya'ya kaçtı, benim tansiyonum 22'ye çıktı... abini bi hafta sonra bulabildik. 14 yaşına kadar da yatağa işedi...
    - ay yeter anlatma anne, bilsem söölemezdim çişimi... ne o, babam bana sevgi gösterisinde bulunmuş, nerdeyse aile faciası be! hay düğme burnum kopaymış...
    - elleme burnuna! anneyle konuşurken burunla oynanmaz...
    - hay ağzına sağlık annee; azarla azarla... oh be rahatladım... ne o ööle ''bıcırık'' filan... nerdeyse ruh sağlığım bozuluyodu... insan öz kızını aniden sever mi?

    --- spoiler ---

  • çok acayip ya.

    adam 3.5 milyonu ülkeye sokuyor. oylar artıyor..

    ülkeden göndercem diyor yine oylar artıyor..

    lan dünyada ne olsa bunlara yarıyor..

    suriyeliler gitsin tabi gitsin de..

    giderlerken şu bizim 30 kağıdı da koysunlar kenarıya.

  • iş disiplini ve ciddiyetine hayran olduğum karakterdir.

    kendisindeki disiplin ve tavırlarındaki ciddiyet memleketimizin insanında olsaydı, herhalde şimdiye ülke olarak çoktan düze çıkmıştık.

    seneler evvel, daha üniversite birinci sınıfta, sigorta şirketi olan birinden şöyle bir nasihat almıştım: "her ne yapıyorsan, işini düzgün yap, birinci kalite yap. insan or..pu bile olacaksa, kaliteli or...pu olmalı," demişti.

    fring tam da bu sözlerin ete kemiğe bürünmüş bir halidir. evet kendisinin iki yüzü vardır; fakat her iki yüzünü de aynı ciddiyetle oynar. hem yasadışı piyasaya hakim bir uyuşturucu baronu, hem de yasal piyasada tutunan tavuk restoranı zinciri sahibi olarak şu hususlara dikkat eder:

    - mesai tanzimini (time management) çok iyi yapar. kah restoranında müşterilerle ilgilenir, kah kristal üretimini denetler.

    - işini şansa bırakmaz. hem narkotiğin dostudur, hem de kartel'i kontrol altında tutar.

    - çalışanlarını eve davet eder, onlarla yakından ilgilenir.

    - her daim bir "b planı" vardır. "üreticinin" yokluğunda "üretimi" devam ettirecek birilerini yedekte tutar.

    - açıklayamacağı bir şey yoktur. geçmişinde boşluk bırakmaz. keza arkasında da iz...

    - iyi bir politikacıdır. muhtemel tehlikelere karşı insanları kendi safına çeker.

    - galip ihtimalle iyi bir satranççıdır. bir sonraki hamleyi değil, birkaç hamle sonrasını düşünür, adımlarını çok dikkatlice atar ve her ihtimali hesaplar.

    - dikkat çekmemek için lüks yaşamdan uzak durur.

    - idealisttir, intikamcıdır, fakat intikam alma noktasında sabırlıdır.

    - sinir bozacak derecede sakindir. sinirlerinin yanlış bir iş yapmasına izin vermez. işine duygusallık karıştırmaz. intikam alırken bile rasyonel davranır.

    - mesai arkadaşlarını güvenilir ve iş ciddiyeti olan kişilerden seçer.

    - iki dilli olup, her ikisini de aynı akıcılıkla konuşur.

    - ailesi ve geçmişi başta olmak üzere, hayatında bilinmeyen noktaları olan ve bu noktaların bilinmesine gerek duymayan biridir.

  • - merhaba hüsam bey..
    - merabe doktor.. benim so
    - sorununuz panik atak..
    - ha.. evet.. gece
    - geceleri çarpıntı oluyo..
    - evet.. ka
    - karınız sizi aldatıyo..
    - ha
    - hasan bey'le aldatıyo..
    - ana
    - anama küfretme skerim sülaleni..
    - ib
    - babandır..

  • hesap ettim, tam iki aydır kendimi rezil etmemişim, eh hadi madem, zamanı gelmiş. gerçi olay vuku bulduğunda ben 17 yoktum ama başlıklarda çok gezinecek zamanım yok, aramaya da inanmıyorum, leş gibi olmuş sözlük ben mi düşüneyim?

    şimdi efendim, ben 14 yaşlarındayken falan haluk levent konserine gitmiştim. o zamanlar haluk levent, mahalledeki teyzelerin kendi aralarında gün yapma sıklığından fazla konser veriyordu antalya'da. biz okuldan arkadaşlarla konsere gittik ama tabii konser alanına babam bıraktı ve sonra da babam aldı. cep telefonsuz yıllardı ve güzeldi, kimse konseri telefon ekranından kayıt yaparak takip etmiyordu. -açmayın nineler alarm- hasılı, babam geldi beni konserden aldı, arabaya bindim ve yere düşen tokamı alamadım çünkü kafa sallamaktan boynum tutulmuştu. hahahhaha ya serçe parmağı havaya kaldırmalı şekil de yapmışımdır kesin, allah affetsin. babam tabii dalga üstüne dalga geçiyor benimle.

    şimdi siz sanıyorsunuz ki ben kendime kafa sallama falan diye öğüt vereceğim. yok anam yok, değil.

    efendime söyliyim, konser esnasında haluk levent su içti, şişeyi de seyirciye doğru fırlattı. bizim arkadaş kaptı şişeyi, sonra da ben ondan aldım. aldıııım ve eve getirip duvara bantla yapıştırdım. hahahahahahahahahhaha ya bildiğiniz böyle evin ortasında duvarda bantlı plastik şişe var. neymiş, anısı varmış!!! ya öğüdü falan bırak da gel iki laflayalım, modern sanat mı yapıyosun, cer modern mi burası, bienal mi, salak mısın sen pis ergen? anneciğim zavallı, iki sene gözleri dolu dolu, "kızım nolur artık atalım, bak duvarları boyatcaz annesinin canı, hı?" diye yalvardı bana. "yo ono olorok sokloyorom onlomoyorsonoz" diyordum ben de cevap olarak. ay yok anlatırken tiksindim, öğüt falan vermeyeceğim 17 yaşıma, ancak zopayla dürterim uzaktan, fazla muhatap olmam allahın malıyla.