hesabın var mı? giriş yap

  • " türkiye'nin 90%'ı calgon kullanıyor " dedikleri halde, calgon'un 10% için verdiği mücadeleyi takdir ediyorum.

  • başlık: am çok çirkin bir şey lan

    1. bugün yakından baktım da hakkaten çok çirkin bir organ

    2. iyi ki doğdun piç..

  • - 30 yil daha bekleyelim direkt marsa gidelim uzaya cikmaya gerek yok
    neil armstrong akp bagcilar ilce kollari basgani

  • bir gun anneyle uvey baba yine kavga etmis, evde kan govdeyi goturmus, anne kafaya koymus evi terk edicez. lakin uvey baba azicik psikopat oldugundan, bunu kacarak yapmamiz lazim... anne, ise gitmeden once ikimiz icin birer ufak bavul hazirliyor, kapinin arkasina gizliyor. bana da tembih ediyor ki, evde kimsenin olmadigi bir ani kolla, bavullari da al suraya gel diye... o zaman da antalya-kemer adliye lojmanlarinda oturuyoruz. uvey babanin arkasi her turlu saglam, karakola gidiyoruz, ''vay bilmem kim beycigim ne oldunuz yahu?'', ''aile arasinda olur boyle seyler'' diyerek geri gonderiyorlar falan... o yuzden kacacagiz. adam da sessizlikten suphelenmis, yarim saatte bir eve damliyor o gun. neyse bir ara dedim tamam bi on-on bes dakika gelmez herhalde... gecirdim ayagima terlikleri, ayakkabiyla zaman kaybetmek bile istemiyorum, o kadar hedefe kitlendim.

    tam binadan ciktim, arkamda kundura sesi ''sstt'' sesiyle beraber. manyak adam gitmemis, binada pusuya yatmis meger... lojmanin icinde onde terliklerle sap sap sap iki elde bavullarla ben, arkada bana gore kundurayla avantajda olan adam kosuyoruz, millet de bakiyo... efendim ben sonuc olarak yakalandim. kolumdan sundurule sundurule eve tikildim. o zamanlar da dokuz yasinda miyim on mu oyle cirpi gibi bi kiz cocuguyum, gucum yetmiyodu ite...beni saatlerce bulusma noktamizda bekleyen ve bir terslik oldugunu anlayan anne, ayaklari geri geri giderek eve geliyor. ben zaten enselenmenin verdigi eziklikle mahvolmus durumdayim, bir de annem bakmadi mi gozumun icine ''ne bok yicez simdi'' der gibi... of of of. baska diyecek bir sey yok... araya bikac tekme yemeyi goze alarak girince, annem kendini banyoya kitleyebilmisti. de iste... banyonun kapisi daha saglam olsa, kirilmasa iyiydi... neyse daha detaylandirmaya gerek yok. insanlik hali, herkes cinnet geciriyor... hangimiz esimizi bogmaya calismadik ki?

    sonra gel zaman git zaman, bunlarin arasi duzelir gibi oldu. o arada adamin tayini cikti eskisehir'e. biz de kalktik gittik, annem orda yeni bir is kurdu falan, fena degildi durumlar. adam da onca seye ragmen kalkip gelmemize sevinmis, iyi davraniyo o aralar... en azindan annem gozlerindeki morluklari fondotenle falan kapatabiliyo, cok ciddi yaralanmalar olmuyo kisa donem... ama iste adamin ici pis, napsin, onun da yapisi oyleydi, bi zaman sonra basladi yine. annem yine kafaya koydu, kacicaz. iyi, peki, kacalim... ama bu kez daha planli hareket edelim dedik. ben de o zaman orta sondayim. bu kacis davasina kazandigim anadolu lisesine kaydimi da yaptiramadim ya, belki simdi daha iyi bi universitede okurdum diye icimde ukte kaldi, neyse... dedeme haber verdik. cunku o kez, isler cok ciddiydi ve adam silahini masanin uzerine gozumuzun icine bakarak koymustu. hata payimiz yoktu, basarmamiz lazimdi.

    hamamyolu'ndan yeditepeler'e ilerlerken, arada pino vardi o zamanlar. o pino'nun karsisinda, kosede, altinda cicekci olan bi bina vardi, bu dehset orda yasandi... hatta devam ediyorsun, suleyman cakir lisesi, sag tarafa gidersen dersaneler sokagi falan... neyse dedeme haber verdik, adamcagiz kalkti geldi antalya'dan. iki sokak ilerde bekliyor arabada. biz bu kez iki kisiyiz. kesin basaricaz. elimizde bavullar, cikiyoruz evden. tam o sirada asansor cagiriliyor asagidan. biz dorduncu kattayiz. uc ve dorduncu katin arasina inip, nefesimizi tutuyoruz. asansor cikiyor 2...3... devam ediyor... 4'e gelecek... asansor durmadan kosturup 3'e iniyoruz. yine benim salakligim, evin kapisini acik unutmusum... kaciyoruz ya... adam durumu cakip, merdivenlere yoneliyor. ama annem ondan once davranip asansoru coktan cagirmis, biz zemin kata ulasmisiz... patir patir ayak sesleri geliyor merdivenlerden, durur muyuz artik, onumuzde sadece bina kapisi var. onu da asinca, sokak... kurtulus... atliyoruz dedemin arabasina, arkamiza bile bakmiyoruz artik.

    daha ufak captaki girisimlerimizi saymazsak, son kacisimiz oluyor o adamdan... psikopatliklarindan... bu olaydan sonra annem bosanma davasi acti kocasina, cok sukur cikti hayatimizdan. ya da biz ciktik onunkinden sag salim... olan bizim anadolu lisesine oldu iyi mi... cop oldu onca emek... ah be...

  • tripanofobi, enjeksiyonları veya hipodermik iğneleri içeren tıbbi prosedürlerden aşırı derecede korkmayı ifade eden fobik bir bozukluktur.

    tripanofobiye ne sebep olur?

    doktorlar hem bu fobinin hem de diğer fobilerin kişiler tarafından neden geliştirildiğinden tam olarak emin değillerdir. fakat fobilerin gelişmesine yol açan bazı faktörler şunları içerir:

    -olumsuz yaşam deneyimleri veya belirli bir nesne veya durumun getirdiği önceki travma
    -fobileri olan akrabalar (genetik veya öğrenilmiş davranışları gösteriyor olabilir)
    -beyin kimyasındaki değişiklikler
    -hassas, engelleyici veya olumsuz bir mizaç
    -olumsuz bilgi veya deneyimler hakkında bilgi edinmek

    tripanofobi özeline girecek olursak:

    -bir iğne batırıldığında vazovagal refleks reaksiyonunun bir sonucu olarak bayılma veya şiddetli baş dönmesi,

    -iğnenin görülmesiyle tetiklenebilen, ağrılı enjeksiyonların hatıraları gibi kötü anılar ve anksiyete.

    -tıbbi olarak korkular veya hipokondri,

    -iğneyi içeren tıbbi prosedürler sırasında genetik olma eğiliminde olan; yüksek anksiyete, kan basıncı veya kalp atış hızına neden olan ağrıya duyarlılık

    tripanofobinin belirtileri nelerdir?

    tripanofobinin semptomları, bir kişinin yaşam kalitesine bazen büyük ölçüde müdahale edebilir. bu semptomlar o kadar yoğun olabilir ki, kişi için yıpratıcı olabilir. bir kişi iğneleri gördüğünde veya iğneleri içeren bir prosedürden geçmesi gerektiği söylendiğinde semptomlar ortaya çıkar. belirtiler de şunları içerir:

    -baş dönmesi
    -bayılma
    -kaygı
    -uykusuzluk
    -panik atak
    -yüksek tansiyon
    -hızlı kalp atış hızı
    -duygusal veya fiziksel olarak şiddetli hissetmek
    -tıbbi bakımdan kaçınmak veya kaçmak

    tripanofobi nasıl teşhis edilir?

    aşırı ve mantıksız olan iğne korkusu, doktorunuzun sizi tedavi etme gücünü etkileyebilir. bu yüzden bu fobiyi tedavi ettirmek önemlidir.

    doktorunuz önce tıbbi bir muayene yaparak herhangi bir fiziksel hastalığı ekarte etmek isteyecektir. daha sonra bir psikiyatra görünmenizi tavsiye edebilir. alanında uzman kişi, size zihinsel ve fiziksel sağlık geçmişiniz hakkında sorular soracaktır. ayrıca sizden belirtilerinizi açıklamanızı isteyeceklerdir.

    tripanofobi teşhisi genellikle hayatınızın bir kısmına iğne korkusu karışmışsa yapılır.

    tripanofobinin komplikasyonları nelerdir?

    tripanofobi, panik atakları içerebilen veya içermeyebilen stresli ataklara neden olabilir. ayrıca gerekli tıbbi tedavide gecikmeye de yol açabilir. kronik bir rahatsızlığınız varsa veya tıbbi bir acil durum yaşıyorsanız bu da size zarar verebilir.

    tripanofobi nasıl tedavi edilir?

    tripanofobi tedavisinin amacı, fobinizin altında yatan nedeni ele almaktır. yani tedaviniz başka tedavisinden farklı olabilir.

    tripanofobili çoğu kişiye tedavi olarak bir tür psikoterapi önerilir. bu, şunları içerebilir:

    bilişsel davranışçı terapi (cbt): bu, terapi seanslarında iğne korkunuzu keşfetmeyi ve bununla başa çıkma tekniklerini öğrenmeyi içerir. terapistiniz, korkularınız ve bunların sizi nasıl etkilediği hakkında düşünmenin farklı yollarını öğrenmenize yardımcı olacaktır. sonunda, düşünceleriniz ve hisleriniz üzerinde bir güven veya hakimiyet hissederek uzaklaşacaksınız.

    maruz kalma tedavisi: bu, iğne korkunuza karşı zihinsel ve fiziksel tepkinizi değiştirmeye odaklandığı için cbt'ye benzer. terapistiniz sizi iğneler ve tetikledikleri ile ilgili düşüncelere maruz bırakacaktır. örneğin, terapistiniz size önce iğnenin fotoğrafını gösterebilir. daha sonra iğnenin yanında durmanızı, iğneyi tutmanızı ve sonra da iğne enjekte edildiğinizi hayal ettirebilir.

    bir kişi psikoterapiyi kabul edemeyecek kadar stresli olduğunda ise ilaç gereklidir. antianksiyete ve sakinleştirici ilaçlar, vücudunuzdaki ve beyninizdeki semptomlarınızı azaltacak kadar sizi rahatlatabilir. tabii ki ilaçlar alanında uzman hekim tarafından reçete edilmelidir.

    tripanofobinin görünümü nedir?

    tripanofobinizi yönetmenin anahtarı, altında yatan nedenleri ele almaktır. sizi iğnelerden korkutan şeyin ne olduğunu belirledikten sonra, tedavi planınıza bağlı kalmak önemlidir. iğne korkunuzu yenemezsiniz bile en azından onunla yaşamayı öğrenebilirsiniz ya da tamamen bu fobiden kurtulabilirsiniz.

    kaynaklar: en.wikipedia, healthline, pharmacytimes websiteleri.

  • türkiye'deki yapısal işsizliğin sebeplerinden biri, belki de en önemlisidir. counter-strike zamanlarından kalma bu doğa olayını ilk olarak kim, hangi kafayla ve ne amaçla nick olarak kullanmış; yetinemeyip bir de mail adresi almış, gerçekten o kişiyle tanışmak istiyorum..

    ek: sahibi bulundu..