hesabın var mı? giriş yap

  • bir düşünce formu olan tulpa, tibet budizminde; zihinsel enerjilerin bir tezahürü, düşlem sonucunda yaratılan bir varlıktır. meydana getirenin yöntem olarak, varlığı uyku dışında devamlı hayal etmesi, yoğun bir imgelem ve odaklanmayla fiziksel dünyada varlık kazandırır. mental ve ruhani olarak zayıf derecede ise yarattığı tulpa bilinçli kontrolünün dışına çıkabilir.

    yabancıların girmesinin yasak olduğu dönemde lhasa'ya girebilen spirütalist alexandra david neel, tibet'teki çalışmalarıyla bilgisini edindiği tulpa yaratımına ilgi duyar ve iyi huylu, ufak tefek bir papaz tulpası görselleştirir. üzerinde çalıştığı mental disiplinden ve yarattığı tulpa hakkında bilgi vermediği yakınları alexandra'ya zaman zaman çevrelerinde gözüken ufak tefek papazın kim olduğunu sorarlar. bu noktada kontrolü kaybettiğini düşünen alexandra d. neel, varlığı tekrar zihnine geri çekmek için farklı lama teknikleri uygular.

    --- spoiler ---

    ayrıca, supernatural dizisinin hell house bölümü; sam ve dean kardeşlerin ilk başta ruh sandıkları ve etkisiz hale getirmek için başvurdukları geleneksel yöntemlerin işe yaramadığı mordechai'ın, bir web sitesinin kullanıcılarının hayal gücünün yarattığı bir tulpa olduğunu fark ettikleri bir konuya sahiptir.

    --- spoiler ---

    tulpa kavramına benzer şekilde, islam düşünürü ibn arabi ise olgunluğa erişmiş olan insanın, ruhani gücüyle hayalinde var olan şeyi fiziksel olarak dünyada varlığa büründürebileceğini ifade eder.

    tulpadan yola çıkarsak, biz de birilerinin tulpası olabiliriz ya da sadece insanlar inanıyor diye kaç şey oluşmuştu kim bilir.

  • şimdi aslında ne oldu ?

    dünyanın tanıdığı ve saygı duyduğu, muhammed ali vefat edince, bizimki bunu muazzam bir seçim malzemesi olacağını düşünerek, yancılarını da alıp amerika'ya gitti.

    oradaki cenaze protokolünü delip,

    cenazede kuran okumak istedi, imam kabul etmedi.
    konuşma yapmak istedi, aile reddetti.
    tabutun üzerine kabe'nin bir örtüsünü koymak istedi, imam kabul etmedi.

    bunun üzerine 2 günlük cenaze programını daha ilk günkü törenin henüz 3-4 saatinde iptal etti.

    hani cenazeye gidiyodun ? hani allah rızası içindi ? neden dönüyosun ?

    senin gibilere yedir bunları.

    düşünsene bunları yaptığını ? nasıl servis edilecekti dünyaya ve anadoluya.

    muazzam bir seçim malzemesi.

    la olm sen oradaki elin amerikalı müslümanını türk'le ya da arap'la mı karıştırdın ?

    sana böyle posta koyarlar.

    sen burada esip gürler, hakaret eder, sürdürür, azarlarsın ama, elin amerikalı imamı senin zincirin ötesine bile geçmene izin vermez.

    bu oyunu kendi çöplüğünde oynarsın sen anca.

    hadi bakiyim, başka kapıya.

  • az bile yapmış. cenazede bari saygınız olsun . ölmüş lan adam yakınını kaybetmiş hala fotoğraf derdinde. ben olsam o telefonu alır bir tarafına monte ederdim.

  • insanlarla çok çabuk içli-dışlı olmaktır. yeni bir ortama girdiğinizde belli bir süre insanlarla aranıza mesafe koyun, zaman içinde zaten kimlerle bir paylaşım içine girebileceğinizi anlıyorsunuz.

    insanları tanımaya çalışmayın, biraz zaman geçsin onlar zaten kendilerini size tanıtacaklar.

  • özellikle erdoğan'ı havaalanında karşılayan manken fizikli oğlanları görünce insanı hayrete düşüren tespit.

    duran adama karşı duran adamlar falan vardı mesela, tiplerini görünce kıskançlıkten cinnet getirip sabah ezanına kadar cami önünde durmuştum.

  • lan tipsizliğimden midir, beceriksizliğimden mi bilmiyorum ama sadece bir kez denemedim. hani yanlış anlaşılmasın o da, bizim grubumuzda olan kız. ama arkadaşın kız arkadaşının arkadaşı, ilk defa görüyorum yani.

    bir gece kulübüne gittik, bir elimde bira var, arkadaşlardan biri de elime patlamış mısır tutuşturdu, "kıza ikram et, muhabbete gir" diyor. aldım mısırı elime, birayı bıraktım. boş elimle kıza dokundum, dönünce "mısır yer misin?" dedim ama kız müziğin etkisiyle duymadı, kulağına yaklaşıp tekrarladım, kız "istemiyorum sağol" diye haykırdı. mala bağladım sonra, elimdeki mısır paketini kıza doğru uzatıp kızı dürttüm paketle. kız yine "istemiyorum" dedi, bu sefer elini kolunu da sallıyordu. yüzündeki gülümseme de yitip gitmişti. dans ederken kıza sinsice yaklaşmaya çalıştım sonra, kız bir ceylan edasıyla kaçtı her seferinde ama.

    gecenin sonunda başka bir erkekle yiyişiyordu. beşiktaş evine yine puansız dönüyordu...