hesabın var mı? giriş yap

  • çinlilerin eşşeğin zikini bile afiyetle yiyebilmesini sağlayan 15-16 nedenden biridir ki ötekiler de yine tarih içinde çin'de yaşanan diğer kıtlıklardır . mamafih gerek tarihsel yakınlığı gerek kayıpların büyüklüğüyle bu kıtlığın yeri ayrıdır. resmi rakamlarda ölü sayısı 20 milyon geçse de bazı tarihçilere göre bu sayı 45 milyon civarındadır. kimi uzmanlar işin içine kıtlıktan kaynaklanan doğum kayıplarını filan da katıyorlar ki durumun vehameti daha da artıyor. o zamanki ülke nüfusu ise 650 milyon. kabaca söylemek gerekirse nüfus yüzde 10 civarında eriyor.

    şimdi bu kıtlığın siyasi ve doğal olmak üzere iki nedeni var. doğal neden 58-62 yılları arasında yaşanan şiddetli kuraklık. siyasi nedenlere gelince epey fazla ama en önemlisi büyük sıçrayışın büyük sıçışla sonlanması. aslında bu büyük sıçışı ayrıyeten incelemek gerek. hülasa haşmetmeap mao zedong yoldaşım emperyalist-kapitalist dark side ülkelerini 15 sene içerisinde geçmek gibi toz pembe bir hulyaya kapılıyor. ee tabii elin oğlunun iki asır boyunca yırtınarak geldiği seviyeyi yakalamaya çalışırken ufak tefek kazalar da olabiliyor. zaten sosyalizmi kıçından anlayan bu tarz ülkeler için, bir diğeri için (bkz: stalin sscb'si), böyle 10 milyon 20 milyon insanın hayatı mühim değildir. çünkü onlar daha ulvi ve kutsi amaçlar için insanların telef edilmesinde bir beis görmezler. ha elbette sorsan insan hayatı her şeyden değerlidir kendileri için ama ah şu revizyonist troçkist kırması menşevik alaşımı yeni oportünist cephe yok mu...

    neyse konuya dönecek olursak bu büyük sıçrayış esnasında halk komün hayatına geçiriliyor. komünler de bölge bölge ayrılıyor. akabinde tarımla uğraşan bu komünler arasına rekabet pompalanıyor. mesela a komünü dönüm başına 200 kilo pirinç üreteceğini vadederken* b komünü 220 kilo üreteceğini vadediyor. tabii ki kantarın topuzu kaçıyor ve üretim şişirilmiş vaatlerin çok çok altında kalıyor. ikinci bir hata da ilerleyen zamanda ekolojinin ırzına geçen dört bela kampanyası oluyor.bu resmi kampanya sonucu ürünlere zarar verdiği gerekçesiyle ülkedeki serçe nüfusu hemen hemen yok ediliyor. bu resmi kampanyanın sonucu daha zararlı oluyor çünkü yok edilen serçelerden ötürü ülkede çekirge istilası başlıyor. bunların dışında bir de ulusal çelik üretim kampanyası denen garabet var. insanlar bu sefer köylü, çiftçi, işçi, doktor demeden çelik üretmeye koşuluyor. kapı kolları, kazmalar, düğmeler ve tencereler de dahil olmak üzere ne varsa meydanlarda kurulan fırınlarda eritilip çelik üretiliyor. lakin ve de haliyle üretilen çelikler çok kalitesiz ve maalesef hektarlarca ormanın üretim esnasında yakılması da cabası. çelik üretiminde kullanılan çiftçilerin tarlalarla ilgilenememesi sonucu ne ekim ne de dirim işleri gerçekleşiyor ve bir çok ürün tarlada çürüyor. sonuçta üretim dörtte bir oranında düşüyor.

    büyük sıçıştan sonra mao inzivaya çekilip komünler dağıtılıyor ve görece daha liberal bir ekonomik sistem benimseniyor ama kıtlık o kadar şiddetli ki bilimum hayvanat, börtü böcek ve dahi nebat, ağaç kabuğu ve çamur yeniyor ve kıtlıkların kaçınılmaz sonucu olarak yamyamlık da baş gösteriyor. demem o ki çinlilerin pislikte çığır açması gibi başlıklarda çinlilerin neden bu kadar pis olduğu incelenirken bunları da hesaba katmak gerek. sonuçta tarihi boyunca kıtlıklarla boğuşmuş bir medeniyetten bahsediyoruz. henüz yaklaşık yarım asır önce birbirini yemek zorunda kalan bir toplumun çocukları belki çok da rafine damak tatlarına sahip olamayabilir.

    meraklıları için konuyla alakadar güzel bir makale de burada

  • karikatürlerini sadece bir adet albüm içerisine çizmiş. o albümdekiler hariç hiç bir yerden bir çizimi çıkmamış. bu bahsedilen albümün son karikatürü ise kendisini öldürdüğü bu çizimmiş. bu çizimde sağda solda görülen kişiler albümün önceki sayfalarında hicvedilen kişilermiş. yusuf franko kendi hayatıyla birlikte çizimlerini de bitirmiş.

  • şu dakikalarda kendisine yapılan protesto ve istifa çağrılarının sosyal medyaya yansımaması için üniversitenin internetini kesen bir rektöre sahip üniversite.

    bu tip rektörleri komik buluyorum. yahu sen interneti kessen ne olacak , kesmesen ne olacak be adam. 3g denen bir şey var yahu. ilkokul talebesi misin be adam?

  • yazılı gibi başlayıp sonunda sözlüye çevrilmiş cümle.

    - hocam müsadenizle önce kubarı basabilir miyim?
    + evinde niye basıp gelmedin çocuğum!
    - akşam aradım torbacımı ama telefona cevap vermedi ipne, sabah gelirken alabildim anca
    + doğru dürüst bi torbacı bulaydın kendine, otur sıfır!
    - o_0

  • akıl verirken önce aklınızı sorgulayın lütfen. elektrik yerine gazlı fırın tavsiye etmiş beyni uçkurunda olan arkadaş, gaz ucuzmuş gibi… odun diyip italya ile kıyaslamış. odun fırını kullanabilmek için güzel bir havalandırma sistemi ile birlikte fırının kurulabileceği geniş bir alan olmalı. tavsiye vermeden önce fazla alan işgal etmeyen 2 kapaklı buzdolabı büyüklüğünde elektrikli fırını neden kullanamıyoruz diye sorgulaman gerekiyor. işletmecinin bu hesapları detaylı yapıp akıcı bir şekilde bize aktarabilimiş olması tüm ihtimalleri değerlendirmiş olmasını düşündürüyor. şu aşağılayıcı her şeye negatif yaklaşan kişiliklerinizi bir kenara bırakın da insanları anlayıp mantıklı fikirler vermeye çalışın. ayrıca odunun tonu 2 bin türk lirasına dayanmış onu da belirtmiş olayım. bugünün şartlarında fırının enerji tüketimini hesaba katmasanız bile kaliteli malzemelerle hazırlanan pizzanın maliyeti 40 lirayı geçecektir. diğer ülkelerle kıyaslanamayacak kadar kötü bir haldeyken italyanları örnek göstereceğinize lütfen yalnızca darbe attığız yerle ilgilenin.

  • tanımadığı zenciden aldığı hapı ağzına atan genconun yaşadığı kafaları anlatan üçlemenin ilk filmi.

  • 27 subat 2015 galatasaray sai k. erciyesspor maci basligi altinda suna benzer bir entry okumustum:

    "diger takim taraftarlarinin unuttugu bir sey var: son haftalarda galatasaray ile sampiyonluk yarisina girerseniz kaybedersiniz. icinde galatasaray'in olmadigi bir sampiyonluk yarisini herkes kazanabilir ama boyle bir yarista gecilmek galatasaray'in genlerinde yoktur."

    bunlarin yazildigi tarih 22.haftaya tekabul ediyor; ligin bitmesine daha 12 hafta var.
    simdi yeniden bakacak oldum o entry'ye ama yazar ya hesabini kapatmis ya da ucurulmus.
    ne diyeyim, takimimi benden daha iyi tanidigi icin kutluyorum kendisini.

  • ust edit 2: para bank of america'daki hesaba iade edildi. subedeki görevlilere ve elbette asıl burada destek veren tüm arkadaslara cok tesekkur ederim.

    edit: biraz önce şubeden aradılar. oldukça kibardılar, kendilerine teşekkür ediyorum. sorunun yarın, ya da saat farkı dolayısıyla en geç pazartesi çözüleceğini ve paranın hesaba geçeceğini söylediler. şube müdürü hanımefendiye ve yardımcısı beyefendiye nezaketleri ve ilgilerinden dolayı tekrar teşekkür ediyorum. umarım dedikleri gibi yarın ya da en geç p.tesi sorun çözülür. ona göre yine editlerim burayı.
    ama asıl teşekkürü burada destekleyen ve attıkları mesajlarla bana yol göstermeye çalışan tüm suser arkadaşlara ediyorum. özelden yazıp önerdikleri çözümler çok yerindeydi. umarım bir daha böyle bir sorun yaşanmaz ama yaşanırsa o öneriler çok yardımcı olacak, orası kesin.

    bu sene bankalarla sınanıyorum.
    teb'in bank of america ile anlaşması var. günlük 1000 dolar limitle teb atmlerinden bank of america banka kartıyla para çekebiliyorsun.
    14.12.2023'te teb çiftehavuzlar şubesi'ndeki atm'den 1000 dolar çekme işlemi yaparken makine bir anda arızaya geçti ve parayı vermedi. ama para bank of america'daki hesaptan da düştü.
    şubeye söyledik, "müşteri hizmetlerini arayın, talimat versinler atm'yi açalım" dediler. müşteri hizmetlerini aradık, "bizle ilgisi yok şubeyle halledin" dediler. tekrar şubeye gittik, bu defa dilekçeyle başvuru aldılar.
    dün de telefonla arayıp durumu sorduğumuzda, "evet atm'de yapılan kontrolde 1000 dolar fazla çıktı. ama parayı size ödeyemeyiz. hesabınıza geri de yatıramayız. siz bank of america ile probleminizi halledin" dediler, iyi mi?
    paraya senin makinen el koymuş, "fazla çıktı evet" deyip bunu kabul ediyorsun ama parayı bana vermiyorsun, hesaba iade de yapmıyorsun, "git amerika ile sorununu çöz" diyorsun. benim problemim bank of america ile değil ki, senle!
    benzer problem yaşayıp, sorununu mahkemelik olmadan çözen prosedürden haberdar bir arkadaş varsa ve yardımcı olabilirse çok makbule geçer.

  • bugünden itibaren takipten çıktım, mesleğime yaptığı saldırı dolayısı ile.

    sahte psikolog azra kohen'in foyasını ortaya çıkaran bir meslektaşımı linç ettirme ve spam yaptırma emri vermiş wp gruplarından. elindeki gücü kullanarak sahtekar arkadaşını korumaya kollamaya çalışıyor. zorbalığın böylesini görmedim.

    zorbalık nedir buradan bakabilirsiniz.

    yasaları çiğneyen, sahtekarlık yapan, sahte unvan kullanan azra kohe'nin, sırf arkadaşı ve sırf kadın diye avukatlığını yapıyor anladığım kadarıyla.

    zaten lgbt mağduriyetlerinde "görmedim-duymadı"oynadığı için hep bir kuşku vardı içimde.

    bir de neden böyle yaptınız diye sorulduğunda cevabı:”size ne canım istedi”
    saf kötülük başka bir şey değil

    bir zorba.

    ekleme: onu eleştiren psikologların ss'ini alıp "bunlar nasıl psikolog" demiş. hukuksuzluğu savunan, sahtekarlık yapan birini savunan bir "avukat" olarak, sen bizim nasıl psikolog olduğumuzu sorgulayacak cürete sahip değilsin.

  • ilaçla falan alakası yok. zenginlerin kendileri ile ilgilenmek için zamanları var.

    sabah 8'den akşam 6'ya kadar iş yerinde sömürülen bir canlı, üstüne gidip nasıl spor yapabilir, kendine bakabilir? zaten zenginleri zengin yapan şey, sahip oldukları zaman, ve onu istedikleri gibi planlamaları. para değil.

  • itfayeciliği ve itfaiye çalışanlarını merak eden küçük kıza çok da güzel bir şekilde takım halinde fotoğraf çekilip, göndermişler.
    bunu çekemeyecek veya eleştirebilecek kadar boş bir insan olman tartışılmalı bence.

    edit: imla