ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
neden benim oğlumun flütü yok ulan
-
mantık hatalarıyla dolu bir filmdeki, saçmalama sınırlarını zorlayan cümle.
küçük bir araştırma sonucu farkettimki flüt ün en babası 15-20 tl yani bu filmdeki eşşoğlusu iki duble eksik içse alacak flüdü. hatta haydari den de feragat etse, sol anahtarlı porteli, müzik defteri bile alacak.
twitter'da engelleyen en ünlü kişi
-
özge özpirinçci.
de bağlacını yanlış yazmıştı, uyardım kibar bir dille. engelledi bi de dalga geçti “bi de bunlar var twitter’ın tdkcıları” minvalinde. o gün bugündür sevmem, basit biri olduğunu düşünürüm hep. aslında bence iyi insan, eğilip bükülenlerden değil en azından; ama basit işte birazcık. hala denk geldikçe dikkat ederim mecralarda aynı tas aynı hamam.
edit: soy ismi özpirinçci imiş onu düzelttim. daha isimde “sert ünsüzlerin benzeşmesi” kuralı ihlal edilmiş, salaklık bende ki bağlaçlara takılıyorum.
edit 2: beni haksız çıkarmadığın için teşekkürler ösgecim
hatay usulü dönerin ankara'yı istila etmesi
-
dandik ve az gramajlı etin üstüne patates ve sos basıp kaktırmak kolay olduğundandır. piyasadaki hatay dönercilerin %95i böyledir.
ne le dis a personne
-
kesinlikle insanı duvara çarpan fransız filmi.
iyi film yapmanın ilk ve en büyük kuralının senaryo olduğunu kabul eden bir zihniyetin ürünü. senaryo çok sağlam olduktan sonra ortaya kötü bir film koymak zordur. bu film bunu gösteriyor.
ayrıca soundtrack olarak çok sevdiğim bir müziği barındırıyor.
http://www.youtube.com/…usfra50rwpi&feature=related
cmylmz diamond elite platinum plus
-
messi paraya sıkışmış galiba her sene top oynuyor.
uzun süre doğruluğuna inanılan ebeveyn yalanları
-
süt akşamları sarı gözükür oğlum :(
yıllarca inandım bu yalana, meğer annem çiğ yumurta katıyormuş süte benim içmem için.
sıçtık kelimesinin mesleklerdeki terminolojisi
albert camus ve jean-paul sartre ile eve çıkmak
-
camus tamam da, sartre çekilmez. hep ayak bacak yapar o ibne. camus delikanlıdır hacı, bulaşık bırakmaz en azından.
bir sinemada yaşanabilecek en dumur olaylar
-
bugun gittik akademi sinemasina, biraz gecikmeyle, biletleri falan aldik, yergöstericiye verdik, herif yirtti, geçin istediiniz yere oturun bombos dedi, bizde girdik içeri, zifiri karanlık içersi, oturduk bi yere, arkadan bi ses:
-çok isabetli seçim. dedi
sinemadaki öbür iki kişinin önüne oturmuşuz...
otobüste yer vermeyen gençlik
-
çoğu gün en az 12 saat şantiyede çalışıp yorgunluktan ölerek otobüse binen bir genç olarak bir parçası olmadığım, olmak zorunda olduğumu düşünmediğim gençliktir. kusura bakmayın ama sevgi saygı iyilik böyle ezberlerle olmaz. ayakta duramayacak yaşlı, hamile, yorgun birini görürsem elbette yer veririm, ama her 40+ kişiye yer verme mecburiyetim olduğuna inanmıyorum. bunun kuralı olmaz. oturmasam da olur diyebildiğim noktada veririm, yoksa otururum, kimseye açıklama ya da özür borcum da olamaz.
edit: imla